Zamanın Ötesindeki Sesler: Üç Fidan'ın Sönmez Mücadelesi
Elif Demirci'nin köşesinde, Türkiye'nin yakın tarihinin sembol isimleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın hikayesi ele alınıyor. 1972'de idam edilen bu üç genç, demokrasi ve insan hakları mücadelesinin sembolü haline geldi. Makalede, onların yaşamları, mücadeleleri ve ardından gelen yasaklı kitaplar, anmalar ve hukuki süreçler üzerinden Türkiye'nin siyasi tarihine ışık tutuluyor. Elif Demirci, bu kahramanların ideallerini ve hikayelerini yeni nesillere doğru bir şekilde aktarma sorumluluğunu vurguluyor.
Hafızamızdaki Fidanlar
Zaman, bazen acıları hafifletir; bazen ise yaraları daha da derinleştirir. Bugün, Türkiye'nin yakın tarihine damga vuran, hayatlarını idealist bir mücadeleye adayan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı anıyorum. Üç fidan... Onların idam edilişlerinin üzerinden yıllar geçse de, hikayeleri hâlâ bizimle.
6 Mayıs 1972, Üç Fidan'ın idam edildiği tarih, ülkemizde demokrasi ve insan hakları mücadelesinin sembolik günlerinden biri haline geldi. Bu gençler, Türkiye'nin dönemin siyasi ikliminde, adil bir dünya ve özgür bir ülke hayaliyle yanıp tutuştular. İdealizm ve cesaretleri, onları tarihin tozlu sayfalarından alıp, kalbimizin en derin köşesine yerleştirdi.
Deniz, Yusuf ve Hüseyin; 12 Mart Darbesi'nin getirdiği baskı atmosferinde bile, seslerini yükseltmekten çekinmediler. İdam kararları ilan edildiğinde, Türkiye'de ve dünya genelinde birçok kişi bu karara karşı çıktı, fakat ne yazık ki bu çabalar sonuçsuz kaldı. Ancak bu, onların fikirlerinin ölümünü engelleyemedi.
Üç fidan, ölümleriyle birlikte bir sembol haline geldiler ve özgürlük mücadelelerinin hikayeleri, kitaplar, filmler ve anmalarla yaşatılmaya devam ediyor. Nihat Behram'ın "Darağacında Üç Fidan" eseri, onların son günlerini, umutlarını ve hayal kırıklıklarını öyle bir dille anlatıyor ki, okurken hissetmemek elde değil. Bu kitap, bir döneme ışık tutarken, bir yandan da gençler arasında gizli gizli okunan yasaklı bir metin oldu.
Her yıl 6 Mayıs'ta düzenlenen anma törenleri, Üç Fidan'ın anılarını ve ideallerini yeni nesillere aktarıyor. Bu törenler, onların sadece nasıl öldüklerini değil, ne için yaşadıklarını ve neye inandıklarını hatırlatıyor. Onların mücadelesi, bugünün ve yarının gençleri için hâlâ ilham verici.
Bir köşe yazarı olarak benim de sorumluluğum, bu tür kahramanların hikayelerini ve verdikleri mücadeleleri yeni nesillere doğru bir şekilde aktarmak. Onların hikayeleri, özgürlük ve adalet arayışı içinde olan herkese ışık tutmaya devam ediyor.
Deniz, Yusuf ve Hüseyin... Belki bedenen aramızda değiller, ama fikirleriyle, cesaretleriyle ve idealizmleriyle her zaman kalbimizde yaşıyorlar. Onların hikayesi, bizlere özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin peşinden koşmanın ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor.
Elif Demirci, BoluNet Köşe Yazarı
0 Yorum