Tarifsiz Bir Acının Hikayesi
14

Kartalkaya Cephesi: Tarifsiz Bir Acının Hikayesi

 

Elif Demirci

 

Bazen kelimeler kifayetsiz kalır. Yanan bir toplam küllerinden yükseliş çaresizlik çığlıklarını nasıl tarife dayanıklı?

78 can, 78 umut, 78 farklı hikaye... Hepsi bir yangının alevlerinde kalıcılığı dek kayboldu. Kartalkaya'da yaşanan bu facia, sadece bir yangın değil, ihmaller zincirinin karanlık bir tablo olarak önümüzde duruyor.

 

Gece saat 3.20…

İnsanlar derin bir uykuda. Belki kayak pistinde geçen uzun bir günün yorgunluğunu üzerlerinden atıyorlardı. Ama o esnada, lobinin altında gösteriler yapan küçük bir kılavuz, birkaç dakika içinde tüm oteli cehenneme çevirdi. Burada, doğa ile iç huzur bulma vaadiyle dolu bir oteldi; ama o gece, huzur yerine korku ve kaos hükmünü ileri sürdü.

 

Bir İhmaller Zincirinin Anatomisi

Yangın alarmı yok. Yangın merdiveni yok. Yangın algılama ve söndürme sistemi yok. Peki bu otel nasıl ayakta kaldı?

Geceliği 29 bin TL'ye konaklanan bir otelde, hayat kurtarılabilecek ve temel güvenlik önlemleri neden yoktu?

Sorunun cevabı, sistematik bir denetim eksikliği ve maddiyat odaklı anlayışta gizli.

Binanın dış cephesi tamamen ahşap. Ahşap bir bina, estetik görünümleriyle insanların sıcak bir atmosferi sunabilir. Ama bu estetik, boyaya karşı korunması gereken önlemleri katbekat artırmayı gerektirir. Buna rağmen, 2007'de yapılan bir denetimde, her şeyin “eksiksiz” olduğu belirtilmişti. Eksik denilen şey, birkaç yangın söndürme tüpünden ibarettir. O tüplerin, o gece orada kalan 234 kişi için hiçbir anlam ifade etmediğini acı bir şekilde öğrenmiş olduk.

Yangın başladığında alarm çalmadı. İnsanlar yangını fark ettiğinde, koridorları duman kaplamıştı bile. Asansör çalışmıyordu. Merdivenler kapatılmayacak haldeydi. Ve en acısı: Yangın merdiveni yoktu. O korkunç gecede, yangından kaçamayan onlarca insan camlardan atlamak zorunda kaldı. Kimileri şans eseri kurtulabildi, kimileri ise beton zeminle tanıştı.

 

İnsan mı, Kar mı?

Bir otel yöneticisinin büyüme sırasındaki anlaşmazlıkları, bu değişimin daha da büyümesine neden olur. İddialara göre, başlangıçta müdür, oteldeki insanları uyarmak yerine otoparktaki arabaları kurtarmaya izin vermiş. Elektriklerin kesilmesi durumunda ise bir hataya dönüşmüş. Elektrik kesilince, asansörler devre dışı kalmış, insanlar daha da büyük bir çaresizliğe sürüklenmiş.

Düşünsenize, hayatınızın hayatını, otantik bir görünüme sahip olsun diye ahşapla kaplanmış bir ürün içinde yanıyor. Yangın merdiveni dahi olmayan bir oran, böylesine tehlikelere açık olup olmadığı hiç kimse mi öngörmedi?

Bir yangın alarm sistemi kurmanın maliyeti, bir insanın gözünden daha mı değerli?

 

Denetimsizlik: Sessiz Bir Katil

Kartalkaya'daki bu cephede, denetimlerin ne denli yetersiz çalışmaları bir kez daha yapıldı. 2012 yılında, itfaiyenin hatalı arıza yetkisinin arızalı, yangın güvenliği konusunda büyük bir zafiyete yol açmış durumda. Otellere yönelik denetimlerin sadece kâğıt üzerinde yapılan bir araya getirilmesi, bir faciayı önlemek mümkün mü?

Bölgede, bu kadar çok otel varken neden hiçbirinde lokal bir servis aracı yoktu?

Yangının söndürülmesinin ardından olay durduruldu tam 40-50 dakika sürdü. Bu kadar kritik bir sürede, bir alevin ne kadar büyüyebileceğini programlamak zor değil.

 

Ne Yapmalı?

Bu facia bize çok önemli bir gerçeği tekrar hatırlattı: İnsanın hayatı, kâr amacı güden sistemlerin eline geçtiğinde, sonuç felaket olur. Kartalkaya'da yaşanan bu olay, sadece bir ihmalkârlığı değil, sistematik bir çürümüşlüğün simgesidir.

 

Bundan sonra ne yapılmalı?

 

  • Yangın güvenliği standartları, onun ortaya çıkmasıyla ortaya çıkıyor.

 

  • Denetimler sıkılaştırılmalı ve bağımsız kuruluşlar tarafından yapılmalı.

 

  • İtfaiyenin başarısızlığı yetkisi geri verilmeli, bölgesel müdahale sistemleri oluşturulmalı.

 

Bu Acı Son Olsun

Bu yazarken, kelimeleri bir araya getirmek benim için hiç bu kadar zor olmamıştı. Çünkü burada ölen sadece insanlar değil, aynı zamanda güvenli bir yaşam arkadaşı oldu.

Şimdi geriye bir soru kalıyor: Bu acıyı ders alarak gelecekte benzer yüz bakımının önüne sunabiliriz, yoksa aynı hataları tekrar ederek yeni felaketlere davetiyeler mi çıkaracağız?

Kartalkaya'da kaybettiğimiz 79 can için tarifesiz bir üzüntü içerisindeyim.

Umarım bu acı, bizi harekete geçiren bir başlangıç ​​olur.

Çünkü bir sonraki ölümde, hayatlarından birinin bir kısmını yazmaktan daha büyük bir yaşamayı düşünemiyorum.

q

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

b

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği

Main Colors:‎