Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

Günlük hayatımız; iş, okul, ev üçgeninde süregelirken, yeri geliyor kendimize ayıracak vakit bile bulamıyoruz. İş ve/veya okul hayatının stresi bir kenara dursun, bazen ailemize, arkadaşlarımıza bile yeterince zaman ayıramayacak kadar yoğun ve yorgun geçiyor günlerimiz… Durup bir nefes alıp elimize bir kitap almayı düşünemeyecek hale geldik ve hatta sosyal medya da günümüzde  kitap okuma ihtiyacımızın önüne geçmiş durumda. Lakin hep kitap okumanın faydalarından bahsedip durulur. Sahi nedir bunlar? Her gün okumak bize neler kazandırabilir? Bir bakalım…

İlk olarak, kitap okumaya başladığımızda günlük hayatın keşmekeşliğinden bir süre olsun uzaklaşıp, kitap karakterlerinin büyülü dünyasına adım atarız ve bu durum zihnimizi uyandırır, düşünme becerisini artırır. Araştırmalar, düzenli olarak kitap okuyan insanların alzheimer vb. hastalıkların ilerlemesini yavaşlatabileceğini (veya muhtemelen önleyebileceğini) göstermiştir, çünkü beyninizi aktif ve meşgul tutmak, güç kaybetmesini önler. Vücuttaki diğer kaslara benzer olarak, beyin de egzersize ve harekete ihtiyaç duyar. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki sağlık bilimleri programlarında, 30 dakikalık okumanın kan basıncını, kalp atış hızını ve psikolojik sıkıntı durumlarını önemli oranda azalttığını ifade etmiştir. İşin sağlık kısmı bir kenara dursun, kitap okumak hepimizin tahmin edeceği üzere bilgi seviyemizi arttırarak kelime dağarcığımızı geliştirir. Bu da bize hem zihinsel hem bilişsel fonksiyonlar katar. İyi okuyan, iyi konuşan ve çok çeşitli konularda bilgili olanlar, edebiyat farkındalığı eksik olan kişilere nazaran daha çok terfi alma eğilimindedirler bu durum da kariyerinizi olumlu etkiler. İyi konuşmak her meslekte çok yardımcı olur ve üst düzey kişilerle özgüvenle konuşabileceğinizi bilmek, iş hayatında da çok büyük bir destek olabilir.

Diyelim ki bir polisiye roman okuyorsunuz, henüz kitap bitmeden kurguyu hiç kendiniz çözmeye çalıştığınız oldu mu? Eğer cevabınız evetse analitik düşünme becerilerinizi geliştirme yolunda adım atmışsınız demektir çünkü ayrıntıları analiz etme yeteneği aynı zamanda olay örgüsünü eleştirmeye geldiğinde de işe yarar bununla beraber empati yeteneğiniz de gelişir. Empati en basit tanımıyla olay ve durumlara başkasının gözüyle bakabilme yeteneğidir. Kelime dağarcığınızın gelişmesiyle paralel olarak yazma yeteneğiniz de gelişir.

Tüm bu açılardan değerlendirdiğimiz zaman kitap okumanın sosyal hayatımızda sağlayacağı bilişsel ve duyuşsal gelişimimizde ne kadar önemli bir rol oynadığını gözlemleyebiliriz. Son olarak kitaplar, eserin yazıldığı dönemin adeta bir yansımasıdır ve tarihi açıdan da bize oldukça önemli bilgiler vermekle birlikte dönemin yaşam tarzını, alışkanlıklarını, gelenek ve göreneklerini, insanların düşünce yapılarını, toplumsal normları gözler önüne serer.

İlk yazımı, Fyodor Dostoyevski’nin önemli eserlerinden biri olan ‘’İnsancıklar’’ kitabından bir alıntıyla bitirmek isterim ‘’ Edebiyat, harika bir şey...Çok esrarlı bir şey! İnsanların kalplerini güçlendirir, ders verir... Edebiyat bir resimdir ya da daha doğrusu hem resim hem de aynadır. Duygunun ifade edilmesidir, ince bir eleştiridir, öğretici bir belgedir.’’