Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

"

Bayram

1. isim Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler.

2. isim Özel olarak kutlanan gün:

      "Üzüm bayramlarının eğlencelerinde bulunmak istiyorum." - Halide Edip Adıvar

3. isim, mecaz Sevinç, neşe:

      "Sandalda, gemide bir sevinç, bir bayram, el çırpmalar, gülüşler, yaşalar." - Necati Cumalı

"

Her bayram, bir nesilden duyduğumuz nerede ah o eski bayramlar serzenişi... Uzun süredir yurtdışında yaşadığım için, memleket de bayram zamanları bizler hep çalışıyor oluyoruz. Mutlu ve gülen yüzleri sosyal medyadan, ailemden ve arkadaşlarımdan takip ediyor, çocukluğumda ki o güzel bayram anılarını yad ederek özlemle geçiriyorum uzaklardan... Bayram öncesi yapılan hazırlıklar, televizyon haberlerinde klasik bayram alışverişlerinden görüntüler, bir yandan hayat pahalılığı, diğer yandan bayramı fırsata çevirip tatile çıkanlar.. Büyük bir özveri ile açılan tepsi tepsi baklavalar, sarılan dolmalar, buzdolabının üzerinden alınıp, ortaya çıkarılan davul fırının içinde pişirilen çıtır börek ve evi saran eşsiz kokusu.. 

Benim için en heyecanlı zaman sanırım arefe ve bayram sabahı. Geçmiş anılarıma dönüp bakıyorum, içim bir yandan cız ediyor, bir yandan da ne güzel anılarım var diye şükrediyorum. İlkokul zamanlarımdaki bayram anılarımı düşünmek, hatırlamak hep iyi geliyor. Saatlerce camda heyecanla beklediğim, başka şehirden bizi ziyarete gelecek kuzenimi, halamı ve eniştemi.. Bir yandan da rahmetli dedeciğimi darlayıp durduğum, Bolu dağına gelmişler midir?, ne zaman varacaklar? diye, beş dakika da bir aynı soruyu sorarak onun sabırla bana cevap verişini, dün gibi hatırlarım. Bayram sabahı önceden hazırlanan kıyafetimi giyer, annem ve babamın elini öpüp bayram harçlığımı alır almaz babaannemin yanına koşar, bayram kahvaltısına yardım ederdim. Hani o tepsi tepsi yapılan böreğin ve baklavanın bir tepsisinin biteceği garanti olan ilk bayram sabahını... Her şeyin bereketiyle, hep birlikte oturulan o sofra ve arkada televizyondan gelen bayram programının sesiyle geçen o anlar öylesine kıymetliymiş ki... Şeker toplamak için çalan kapıyla sofradaki herkesin bir anda heyecanlanması ve çocukları görüp bizimkilerin tekrar sofradaki muhabetlerine geri dönmeleri ve başlayan tahminler. Gün içerisinde kimlerin geleceği üzerine yapılan tahminler ve hangi sırayla kimlere ziyarete gidileceği konuşmalar arasında yerini alırdı.. Bir dönem de hatırladığım, çok fazla bayram gezmesine gitmekten hoşlanmıyordum. Şimdi olsa dönüp o küçük kıza anlatırdım anıların kıymetini, bayram tabaklarını ileri de nasıl da özleyeceğimi, onun da ötesinde ziyaret edilen büyüklerimiz ve sevdiklerimizle olabilmeyi.. Anne ve babamla bayram gezmesine çıkmadığımda, zamanımın çoğunu test çözerek ve dedemlere bayramlaşmaya gelen misafirlerimize ikramlık hazırlayarak geçirdiğimi hatırlıyorum. " Aman kızım tatlı az koy" diye uyarıldıktan sonra babaanneciğimin meşhur cevizli ev baklavasını tadıp, "çok güzel olmuş utanmasam bir daha yiyeceğim" denen sözün arkasından, ikinci tur servisi hazırlamakla meşgul olur, misafir tabağına tepsinin en orta kısımlarından baklavayı koyarken köşe kısımlardan da çaktırmadan yediğimi :)

Bayramların en güzel yanı birlikteliği, birlikte olabilmeyi, zamanın kıymetini, paylaşmayı, başkalarına karşı anlayışlı, özenli ve sabırlı olabilmeyi, affedebilmeyi, affedip kendinle barışmayı öğretiyor. Bunu farklı şekillerde olmasına rağmen aynı olguyla yaşayan bir çok millet de var. Din, dil, ırk,mezhep,cinsel tercih gözetmeksizin bayram adı altında gerçekleşen her an, insanlığa benzer mesajı ve öğretiyi aşılamaya çalışıyor sanki. 

İnsanca birleşe birleşe yaşayıp, gelişeceğimiz nice bayramlarınız, kutlamalarınız olsun! Bayramı her ne şekilde yaşıyorsanız, size bu günlerin sağlık, huzur, ruhsal, zihinsel ve bedensel denge ile gönlünüzden geçenlerin en doğru şekilde hızla gerçekleştiği, arıyorsanız keyif, yerinde ise keyfinizin çoğaldığı günler, bayram çoşkusuyla yaşayacağınız bir ömür dilerim.

Sevgilerimle,