Anne Sevgisi: Mutluluğun Özü
14

ANNE SEVGİSİ

Mutluluk, bir kelebeğin uçuşu, havada uçan kuşlar mıdır? Yoksa gökyüzündeki
yıldızlar veya mehtap mı? Bir tebessüm, çiçekler, böcekler olabilir mi sizce? Ya da arının
çiçeğe dokunuşu, gülün bülbüle söylediği şarkılarda mı aramak gerekir mutluluğu. Bir
annenin yüreğinde midir mutluluk. Yoksa gönlünden akan çağlayanda mı?

Mutluluk insanın içindedir bence. Özünde, çocukluğundadır annenin kanatları altında.
İçindeki çocuğu yaşatabilirsen, sen de kanatlanıp mutluluktan uçarsın gökyüzüne doğru.
Küçük bir kasabada yaşıyorduk. Ailemin maddi durumu bozuktu. Ama annem hiç
yakınmadı bu durumlarından. Aksine, en kötü bir durumu nasıl iyi hale getirebiliriz diye
düşündü hep. İki katlı, üç odalı, ahşap bir evimiz vardı şirin kasabamızda. Alt katında
mutfak, üst katında iki odası bulunuyordu. Büyük olan odayı hem misafir odası, hem
yatak odası olarak kullanırdık. Üst kattaki diğer oda ise babaannemin odasıydı.
Annem terziydi. Elinden her türlü dikiş ve nakış işleri gelirdi. Bize elbise dikebilmek
için Kızılay’ın verdiği kıyafetleri bozar, yepyeni elbiseler dikerdi. Defile yapardık ablamla
misafir odamızda. Aynanın karşısına geçip gülerdik halimize. Mahalle arkadaşlarım
güzel elbiseler giyerdi. Özenirdim bazen onlara. Ama sonra benim kıyafetlerim daha
güzel derdim kendime. Çünkü annemin emeği vardı içinde. Annem ise mutluluktan
ağlardı sevinçli halimize.

Evimizde bir kedimiz vardı karbeyaz. Dişiydi. Tüyleri kabarık pamuk gibiydi. Pamuk
olsun dedik, adını koyduk. Pamuk bizimle büyüdü. Onu çok sevdiğimiz için mutluydu.
Sonra birgün anne oldu. Yavrularıyla birlikte, otuduğumuz sedirin altında, küçük bir
sandık içine koyduk onları. Annenin yavrularına nasıl baktığını gözlemledik. Onların
beslenmesine yardımcı olduk. Büyüdükçe kucağımıza atlayışlarında çok sevinirdik.
Dokuz yaşımda babam hastalandı. Annem iyileşmesi için çok çabaladı. Ama maalesef
üç yıl sonra kaybettik onu. Bir anne, iki kız kenetlenip, birbirimize destek olduk. Kimi
zaman üzüldük ve ağladık. Kimi zaman güldük, şarkılar söyledik. Küçücük dünyamızda
her zaman büyük olan şey annemizin sayesinde öğrendiğimiz sevgimizdi.

En güzel kokudur anne kokusu. Göğsüne yaslandığınızda güvende hissedersiniz
kendinizi. Limon kolonyasının kokusunu teninde hisseder ferahlarsınız. En azından ben
öyleydim. Bazen de buram buram süt kokardı sanki terlese bile. Yasemin, gül, zambak
kokularının toplamış, kokladığınızda sunardı yudum yudum. Şimdi torunumu
kokladığımda alıyorum aynı kokuları. Ben nasıl mutlu olmayayım! Bir nesil devam
edecek torunumla, biliyorum. Bense küçülüp çocuk olacağım yine onunla oynarken.
Çocuklaşacağım annem gibi belki de yaşlandıkça.

Annemin kulağıma fısıldadığı öğütleri ben torunuma fısıldıyorum şimdi. Bazen rüyalarıma giriyor melek annem. Gülümsüyorum ona. Torunumu gösteriyorum. Gülen
gözlerini, annesine benzeyen gamzelerine bakıp, “Ne kadar güzel!” diyor sanki.

Dün gece annemi gördüm düşümde yine. Her zamanki gibi kanatları vardı. Kanatlanıp
giderken bile, bana öğütler verdi. “Sakın kardeş kavgası yapmayın! Birlik olup yardım
edin birbirinize!” dedi.

Anneme, “Gördün mü anne? Gördün mü?” dedim ona. “Göğe yükselen gökdelenleri
gördün mü? Ben gökyüzünü göremiyorum artık. Uçurttuğum uçurtmalar onlara
takılıyor. Sahi, sen takılmadan nasıl geldin yanıma? Bulutlardan mı geçtin? Ama bulutlar
da yok olmuş! Mutlu olduğumuzda nasıl kanatlanıp uçaçağız?”

Gülümsedi annem bana. Çukur yanakları daha bir güzelleşti.

“Hepsi cennette!” dedi. Sonra kanatlarını açıp, bal peteği görünümüne bürünüp ardından
kayboldu. Görünmez oldu yine.

Meslek sahibi olunca, çare aradım kuzucuklarımın sorunlarına. Bazen anneleri yerine
koydular beni, annesi olmayanlar daha bir sıkı sarıldılar bana. Bazen de ablaları oldum.
Hatta yaşım ilerledikçe, anneanne-babaanne bile oldum. Olabildiğince olumlu düşünüp,
mutluluk saçmaya çalıştım yıllarca çevreme. Mutluluğu öğretmeye çalıştım. Ama
mutluluk öğrenilmez ki! Mutluluk hissedilir. İçinden gelmelidir insanın. Taaa çocukluk
yıllarından. Annenizden.
Son yıllarda yaşanan hastalık, deprem, sel, heyelan ve savaşlarda çok canlar yitirdik.
Kimi çocuklar annesiz kaldı, kimi anneler yavrusuz kaldı bu felakette. Hepsini rahmetle
anıyorum. Bu yüzden anne gibi şefkatinizi esirgemeyin onlardan. Yaralarına merhem
olmaya çalışın sevginizle.

Öyleyse ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN. Kalın sağlıcakla.

 

Ayşe Gülten Kırıcı
05.05.2025

q

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

8

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği

Main Colors:‎