Yeşilçam'ın Gizli Kalmış Aşk Skandalı!...BoluNet

Yeşilçam'ın altın yıllarında, kamera arkasında yaşanan bir aşk hikayesi şimdi gün yüzüne çıkıyor. Afet-i Devran Neriman, yani Neriman Köksal'ın son anlarında dile getirdiği büyük aşkı İzzet Günay, sinema dünyasını sarsacak bir skandala yol açtı. Bu dokunaklı aşk hikayesi, Yeşilçam'ın koridorlarında dilden dile dolaşırken, şimdi tüm gerçekleriyle ortaya çıkıyor. İzzet'in karısı İpek hanımın anlayışı ve olgunluğu sayesinde yaşanan bu dramatik anlar, Yeşilçam tarihine damgasını vurdu.

YEŞİLÇAM'IN GÖLGEDE KALAN AŞKI: NERİMAN VE İZZET

Yeşilçam, Türkiye sinemasının altın çağını temsil eder. Parlak ışıkların altında, kamera arkasında yaşanan gerçek aşklar, hüzünler ve dramalarla doludur. Bu hikayelerden biri de Afet-i Devran Neriman ve İzzet Günay arasında yaşanan platonik aşktır.

Ilık bir Ekim sabahı, Surp Agop Hastanesi'nin dahiliye koğuşunda, yorgun bir kadın yatıyor. Bu kadın, bir zamanların Afet-i Devran Neriman'ı, yani Neriman Köksal'dır. Onun yanında, sinemanın en güzel abilerinden Sadri Alışık'ın eşi Çolpan İlhan bulunuyor. Neriman'ın son isteği, hayatının büyük aşkı İzzet Günay'ı son bir kez görebilmek.

Ve onun ellerini tutan başka bir kadın...
Bir şeyler söylemeye çalışıyor yorgun kadın...
Sesi zor çıkıyor...
Kelimeleri kesik kesik...
Şu cümleler düşüyor kurumuş dudaklarından:
"Onu bana getir... Son defa göreyim..."

Bu hikaye, "Kimse Fatma Gibi Öpemez" filminde başlar. Filmde, Neriman ve İzzet birlikte rol alırlar. Bu filmle birlikte Neriman'ın İzzet'e olan platonik aşkı başlar ve bu aşk, Neriman'ın hayatının sonuna kadar devam eder.

"Tamam, getireceğim onu sana. Sen şimdi dinlen, yorma kendini..." diyor Çolpan hanım, Neriman'a...

Kalkıyor yanından...
Gözlerinden yaşlar süzülüyor...
Hızlı adımlarla hastanenin girişindeki telefon kulübesine gidiyor...
Bir numara çeviriyor...

"Merhaba Ediz... Ben Çolpan, Neriman'ın yanındayım. Durumu hiç iyi değil.
Son bir isteği var..."

Telefonun ucundaki kişi, sinemanın başka bir güzel abisi; Ediz Hun...
Bir kaç saniye yutkunduktan sonra cevap veriyor o güzel adam: "Anladım! Şimdi gidip onu alacağım ve oraya getireceğim..."

O...
Kim o?..
Ve Afet-i Devran için neden bu kadar önemli?..

O da başka bir yıldız...
Başka bir yakışıklı...
"Vesikalı Yarim"in manav Halil'i...
"Ağaçlar Ayakta Ölür"ün Orhan'ı...
Ve Neriman Köksal'ın "Kimse Fatma Gibi Öpemez" filminde birlikte rol aldığı İzzet'i (Günay)...
Yani bu filmdeki Jale'nin, Fatma'ya (Girik) kaptırdığı aşkı avukat Kemal'i...

İşte bu filmle başladı Neriman'ın İzzet'e platonik aşkı!..
Ve o aşk ölene kadar da sürdü...

İzzet, İpek hanımla evlenirken, Neriman bu aşkı içine atar. Ancak Yeşilçam'ın koridorlarında bu umutsuz aşkın hikayesi dilden dile dolaşır.

Neriman'ın son anlarında, onun bu büyük aşkını yanına getirmek için Ediz Hun devreye girer. Ancak İzzet'in karısı İpek hanımın anlayışı ve olgunluğu sayesinde, İzzet, Neriman'ın yanına gider. Bu, Yeşilçam'ın belki de en trajik ve dokunaklı anlarından biridir.

22 Ekim 1999'da, Afet-i Devran Neriman, hayata gözlerini yumdu. Ancak onun ardında bıraktığı bu dokunaklı aşk hikayesi, Yeşilçam'ın unutulmaz anıları arasında yerini aldı.

Bu hikaye, aşkın, saygının ve dostluğun ne anlama geldiğini bize bir kez daha hatırlatıyor. Yeşilçam'ın bu gölgede kalan aşk hikayesi, zamanın ötesinde bir aşkın ve dostluğun simgesi olarak kalacak.

BoluNet