Yamaner'in Anısı: Bolu'da Yükselen Bir Tarih Simgesi, Rauf Raif Denktaş.
222

Bolulu Kıbrıs Gazisi, Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Bolu Şube Başkanı Ahmet Şerafettin Yamaner tarafından yaptırılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın heykelinin açılış törenine KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar katıldı.

Bolulu Kıbrıs Gazisi, Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Bolu Şube Başkanı Ahmet Şerafettin Yamaner tarafından yaptırılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın heykelinin açılış törenine KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar katıldı.

Bolu'da 2022 yılının Eylül ayında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın heykelini yaptırmak için Bolu Belediye Meclisi'nden muvafakat alan Emekli Subay, Kıbrıs Gazisi Ahmet Şerafettin Yamaner, yaklaşık 9 aylık çalışmanın neticesinde heykelini yaptırdı. Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Bolu Şube Başkanı Ahmet Şerafettin Yamaner, KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın heykelinin açılış töreni için KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı Bolu'ya davet etti. Bolu'da çeşitli etkinliklere katılan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar son olarak heykelin açılış törenine katıldı.



“Burada tarihi bir gün yaşıyoruz”


Heykeli yaptıran Kıbrıs Gazisi Ahmet Şerafettin Yamaner, “Burada tarihi bir gün yaşıyoruz. Tüm Kıbrıs burada. Çok mutluyum. Bir tarihi bundan sonra da Bolu'da devam ettireceğiz yaşatmaya” dedi.,



“Rauf Raif Denktaş Kıbrıs Türk halkının sesi olmuştur”


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Bu çok anlamlı günde sizlere Bolu'yu ziyaretim dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden Kıbrıs Türk halkının sizlere sevgiyi, saygı ve hürmetlerini getirdim. Elbette biz Doğu Akdeniz'in en güneyinde bir Türk devleti olarak mücadelemizi halen daha sürdürmenin mutluluğu içerisindeyiz. Rauf Raif Denktaş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı hayatını, ömrünü Kıbrıs davasını adamış, büyük hizmetler vermiş, erken yıllardan hep Anadolu'ya bakmış, Türkiye'ye bakmış, Türkiye'de kurtuluş mücadelesinde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hep inkılaplarını ve devrilerini izlemiş bir Atatürkçü olarak, Atatürk sevgisini kendi halkına aşılamaya çalışmış, onun düşüncelerini onun fikirlerini Kıbrıs Türk halkının aydınlık yolunda, bizim oradaki mücadelemize büyük bir katkı olarak değerlendirmiş, o şekilde mücadele sürdürmüş, Doktor Fazıl Küçük'ten bayrağı aldıktan sonra uluslararası alanda bir hukukçu olarak bir düşünür ve aydın olarak iyi bir hatip olarak hep öğrenci toplantılarında Kıbrıs Türk halkının sesi olmuştur. Biz en az Kıbrıs'ta Rumlar kadar egemeniz ve dolayısıyla kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş devleti kurarken cumhuriyeti ilan ederken hep egemenlikten bahsetmiştir. Devletten bahsetmiştir. Eğer Kıbrıs Türk halkının bir devleti bir cumhuriyeti olmasaydı bugün varlığımızı sürdürmemiz mümkün olmayacaktı” dedi.



“En büyük başarısı Türkiye Cumhuriyeti'ni ikna etmesidir”


Rauf Denktaş'ın en büyük başarısının Türkiye Cumhuriyeti'ni Kıbrıs davasına inandırması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Rauf Raif Denktaş, zamanında bir mücahit olarak, zamanında bir düşünür olarak, bir savcı olarak bilahere Kıbrıs kuruluş anlaşmasına giden mücadele yıllarında bir müzakereci olarak hep o dönemlerde Kıbrıs Türk halkının kalbinde taht kurmuştur. Ona göre mücadele vermiş ve 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle bütün dünyaya Kıbrıs'ta bir anlaşma olacaksa iki taraf işbirliği, iki kurucu devletin egemenlik temelinde bir işbirliğiyle bir anlaşmanın olabileceğini o zamandan haykırmaya başlamış. En büyük başarısı Türkiye Cumhuriyeti'ni ikna etmesidir. Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs davasına inandırması ve Kıbrıs milli davamıza bir bütün hepimizin sahip çıkması bizi bugünlere kadar getirmiştir” diye konuştu.



“Egemenlik, eşitlik, eşit uluslar statüsü sağlandığı ve KKTC'nin tanındığı taktirde Kıbrıs'ta resmi olarak müzakere süreçleri başlayabilir”


Müzakere sürecinin KKTC'nin tanınmasından geçtiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, “Şu anda benim beşinci cumhurbaşkanı olarak yürüttüğüm siyaset bütün Türkiye'nin de bildiği gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da büyük destekleriyle Kıbrıs'ta bir anlaşma olacaksa mutlak suretle bu anlaşma iki ayrı bağımsız egemen devletin iş birliği ile olabileceği, iki gün kadar önce de bizi ziyaretinde Sayın Cumhurbaşkanı da bütün dünyaya bunu tekrar ifade etmiştir. Kıbrıs'ta egemenlik, eşitlik, eşit uluslar statüsü bütün bunlar bir bakıma KKTC'nin tanınmasından geçmektedir. O süreçte bunlar tescil edildiği takdirde Kıbrıs'ta resmi olarak müzakere süreçleri başlayabilir” şeklinde konuştu.



“Mücadelemizi sürdürmenin mutluluğu içerisindeyiz”


KKTC olarak egemen bir devlet olarak mücadeleyi sürdürmenin mutluluğu içerisinde olduklarını ifade eden Tatar, “Dinimizde, dinimizde, kültürümüzle 1571'de Osmanlı'nın torunları olarak Kıbrıs'a yerleşmiş, Kıbrıs'ta mücadelesini sürdürmüş, İngiliz sömürge yönetiminde bütün baskılara rağmen yine ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğiyle, oradaki varlığımızı sürdürebilmiş, kültürümüzü ve milli kimliğimizi hiçbir zaman kaybetmemiş ve dolayısıyla bugünlerde şimdi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak egemen bir devlet olarak mücadelemizi sürdürmenin mutluluğu içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA

"Yeni bir heykel daha... Ha, bu seferki Rauf Raif Denktaş. Kıbrıs'ın tarihinde iz bırakan adam, milli kahramanımız. Heykeli dikiliyor, sıradan bir gün. Ama o da ne? Dikiliyor demedim mi? Evet, Bolu'da."

Bolu'da bir Kıbrıs kahramanı. Ne alaka, diye soranlarınız olacaktır, evet. Gelelim o kısma. Geçmişimizi, tarihimizi unutmayalım, milli kimliğimizi hatırlayalım diyorlar. Güzel. Atatürk'ümüzün 'tarihini bilmeyenler, çalışmalarını de yitirirler' sözüne atıf yapıyorlar. Daha güzel. Anlamını anladılar mı acaba bu sözün?

Bir anıt dikmek, tarihi anımsatır, doğru. Ancak anıtı diktikten sonra ne görüyoruz? İstediğimiz kadar heykel dikelim, eğer gençlerimize, bu tarihi ve bu kahramanların hikayelerini doğru bir şekilde aktarmazsak, bu heykeller sadece soğuk taşlardan oluşan birer yekpare kalıntılar.

Eee, peki, ne görüşme? Yunan ve Rum düşmanlığı mı gençlerimize aşılayacağız? Hayır, o da olmaz. Kıbrıs'ın, Türkiye için stratejik ve jeopolitik önemi, bu konuda emek veren liderlerimizi anlatmak, gençlerimize aktarmak zorundayız.

Ve gençlerimize onu anlatırken, dilimizdeki zehiri, düşmanlığı bir kenara bırakıp, onların tarihlerini, kahramanlarını sevgi ve saygı kapsamını anlatmak durumundayız. Bu, bize görev düşüyor.

Bu sözler, Bolu'da dikilen Denktaş anıtı, eğer gençlerimiz bu konuda bir kapı aralıyorsa, değerlidir. Ancak sadece bir heykel olarak kalıp, ölçümleri yitirirse, değersizdir. Tarihini unutanlar, geleceklerini kaybederler. Unutmayalım ve unuturmayalım."

Denktaş'ı, onun duruşunu, başarısını, Kıbrıs'a ve Türkiye'ye olan bağlılığını, sevgisini vatanını sadece bir heykel üzerinden anlat kifayetsiz kalır.

Sorumluluğumuz gençlerimize bu kavramları en doğru şekilde aktarır. Tarih derslerinde okudukları kısa yorumlar, belki birkaç ekstra not, Denktaş'ın önemini anlatır. Bunu anlatabilmek için yaşadıkları olayları, öğrettiği mücadeleyi, hikayeyi anlatmamız gerekiyor.

Ve hikayeyi anlatırken dürüst olmalıyız. Tarih, sadece kazananların hikayesi değil, herkesin hikayesidir. Tarih, aynı zamanda düşmanla yapılan barışın, savaşların yıkımlarının ve yaraların hikayesidir. Bu nedenle, gençlerimizi anlatırken dürüst olmalıyız. Belki de bu, en çok unutulan kısım olabilir. Pek çok insan, tarihi sadece güzel kısımlarla anlatmayı tercih eder. Ancak tarih, her zaman güzel olmayabilir. Ancak bu, gençlerimizin bilmesi gereken bir bilgiyi içerir.

Sonuç olarak, Rauf Raif Denktaş'ın Bolu'ya dikilen heykelini memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak bu heykelin, bir hikayenin, bir liderin, bir kahramanın öyküsünün parçası olduğunu unutmayalım. Bu heykelin önünden geçerken, bir an durup, bu adamın kim olduğunu, ne için mücadele etmeyi seçtiğini ve neyi temsil ettiğini düşünmemiz gerekiyor.

Bu heykel sadece bir bronz parçası olabilir, ancak ona anlam katan bizleriz. Eğer gençlerimize bu anlamı doğru bir şekilde aktarırsak, Denktaş'ın Bolu'da dikilen heykeli, gelecek nesiller için bir ilham kaynağı olabilir. İnsanlar tarihini doğru bir şekilde anlatıyorlar ise, geleceklerini kazanırlar. Denktaş'ın heykelini bir zorlama aracı olarak kullanalım ve gençlerimize tarihi doğru bir şekilde aktaralım."

Bir tepecikten gelen derin sesler...

Üzülerek söylemeliyim ki, biz Türklerin kahramanlarına olan saygıyı ifade etme biçimimiz genellikle anlaşılmaz. Kimi zaman "ne gerek var" diye çıtlar ortaya çıkarır, kimi zaman da yapılanı görmezden geliriz. Belki de bizim, tarihin varsayımları karşısında mütevazı olmayı seçiyoruz. Ancak bugün, Bolu'nun boyu, o sevgili toprakların göğüslerinde, Ahmet Şerafettin Yamaner'in heykelinin izini sürmek için buradayım. Ve evet, ne mutlu ki, bu sefer övgü dolu sözlerim var.

Ahmet Şerafettin Yamaner... Onun adını anmak bile gurur verici, Rauf raif Denktaş anısına yapılan bir heykeli konuşmak ise daha da onur verici. Bir milli kahraman, bir eğitmen, bir halk kahramanı, asker ve bir lider... Kendini Bolu'ya, memeleketine adamış, milletinin hizmetine yıllarını vermiş bir isim. Bu toprakların tarihini şekillendiren, diliyle, kalemiyle ve kalbiyle hizmet veren bir büyük insan.

Bolu'ya dikilen heykel, bu büyük ismi, bir kez daha anma ve hatırlama fırsatı sunuyor bize. Belki de birçoğumuzun içinde saklı kalmış bir gurur ve minnet duygusu ile karşılaşma fırsatı. Çünkü onun adı, sadece bir isim değil; bir dönem sesi, bir insan gücü, bir toplum yükselişi. Onun adı, tarihimizin bir parçası; onun adı, bizim kimliğimiz.

Bir heykel yapmak, birinin hatırasını ölümsüzleştirmek demektir. Ahmet Şerafettin Yamaner'in Rauf Raif Denktaş'ın heykelini dikmek, onun yapısını, ideallerini ve değerlerini ölümsüzleştirmek demektir. Bu, bize ait olan bir değeri korumak, onunla gurur duymak ve onu gelecek nesillere aktarmak demektir.

Bolu'da Yamaner'in yaptırdığı Rauf Raif Denktaş'ın heykelinin önünde durup baktığınızda, onun ne kadar büyük bir adam olduğunu anlamak için bir dakika bile yetecektir. Onun bir yüz çizgisi, onun bir el hareketi, bir bakış açısı, onun özgün ruhu, derin bilgisini ve özverili hizmetini görecek ve hafızanıza yerleştireceksiniz.

Bu nedenle, Bolu'ya ve Bolu halkına teşekkür ederiz. Ahmet Şerafettin Yamaner'in, Rauf Raif Denktaş'ın heykelini dikerek, onun hatırasını yaşatmaya, onun değerlerini muhafaza etmeye ve onun ideallerini yeni nesillere aktarmaya devam etmesini sağladı. Bu, yalnızca bir heykel değil, aynı zamanda tarihimizi ve değerlerimizi hatırlamanın, onları korumanın ve onları paylaşmanın bir resmi. Ve bu, tüm Türkiye'nin öğrenmesi ve takdir etmesi gereken bir ders.

Bu heykel, Yamaner'in ideallerinin ve davranışlarının ölümsüzleştirilmesi için dikildi. Ve Bolu'nun bir bulvarının başlangıcında yükselen bu heykel, Yamaner'in amacının, ideallerinin ve hizmetlerinin, Türkiye'nin her köşesine ulaşacağına. Bu, bir övgü değil, bir teşekkür, bir saygı duruşudur.

Ahmet Şerafettin Yamaner'i, sevdiğim için teşekkür ederiz. Bolu, seni hatırladığı için teşekkür ederiz. Ve Türkiye, seni unutmayacağı için teşekkür ederiz.

Elif Demirci, Bolunet İçerik Yöneticisi

br

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

narin

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 5 5 0 15
2 FB  Fenerbahçe 5 4 0 13
3 BJK  Beşiktaş 4 3 0 10
4 İBFK  Başakşehir 5 3 1 10
5 EYP  Eyüpspor 5 2 0 9

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği