Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) 14 Mayıs seçimlerine ilişkin gözlemleri ve analizleri halka açıkladı. AGİT Kısa Dönem Gözlem Heyeti Lideri Michael Georg Link ve AKPM Heyet Başkanı Frank Schwabe, seçimlere yüksek katılımın Türk demokrasisinin canlı olduğunu gösterdiğini belirtti. Ancak aynı zamanda demokratik seçimler için gerekli olan temel ilkelerin yerine getirilmediğini, bazı politik ve toplumsal aktörlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen hala hapiste olduğunu belirtti.

AGİT, seçim sürecinde iktidarın ve iktidar partilerinin, medyada yanlılığı da içeren bir dizi haksız avantaj elde ettiğini belirtti. Toplanma, örgütlenme ve ifade özgürlükleri üzerindeki kısıtlamaların, bazı muhalif politikacılar ve partilerin katılımını engellediği belirtildi. Seçim kampanyası genellikle rekabetçi ve çoğu aday için büyük ölçüde özgür olduğunu, ancak bu durumun yoğun kutuplaşma ve sert söylemler, idari kaynakların kötüye kullanılması ve özellikle muhalefet partisinin karşılaştığı baskı ve sindirme ile gölgelendiği tespit edildi.

AGİT Parlamenter Asamblesi Heyet Başkanı Farah Karimi, seçimin, görevdeki cumhurbaşkanı ve iktidar partilerinin haksız avantajlar elde ettiği bir seçim olduğunu belirtti. Ayrıca, depremden etkilenen bölgelerde seçime katılımın düşük olmasının endişe verici olduğunu ve herkesin oy verme hakkını kullanabilmesi için somut önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

Bu gözlemler ve yorumlar, Türkiye'nin demokratik sürecinin ve insan hakları durumunun devam eden uluslararası gözlem ve değerlendirmesinin bir parçasıdır. Önce ülkeyi etkileyen felaketlerin ardından yapılan bu seçimlerde seçmenlerin genel olarak düzenli bir şekilde oy kullanabilmiş olması olumlu bir gözlem. Ancak temel özgürlüklere saygı duyulması hususundaki endişeler seçim döneminde giderilmemiştir. Oy hakkı da dahil olmak üzere toplanma, örgütlenme ve ifade özgürlükleri üzerindeki kısıtlamalar devam etmiştir. Yüksek Seçim Kurulu'nun daha şeffaf olması ve daha iyi iletişim kurması gerekmektedir.

Bununla birlikte, seçim süreci ve kampanya dönemi boyunca kamu kaynaklarının kullanılması konusunda ciddi endişeler var. İktidar partileri ve görevdeki cumhurbaşkanı, medya erişimi ve görünürlük açısından haksız bir avantaj elde etmişlerdir. Ayrıca muhalefet partilerinin ve siyasetçilerinin yüzleşmek zorunda kaldıkları baskı ve sindirme örnekleri de endişe kaynağı olmuştur.

Depremden etkilenen bölgelerde seçimlere katılımın düşük olması da dikkat çeken bir diğer konudur. Herkesin oy verme hakkını kullanabilmesini sağlayacak somut önlemler alınmalıdır. Deprem bölgelerinde oy kullanma sürecini kolaylaştırmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir.

Seçimlerin düzenli ve huzurlu bir ortamda gerçekleşmesi sevindiricidir, ancak seçim sürecinde var olan kısıtlamalar ve zorluklar düzeltilemezse, bu durum Türkiye'nin demokratik standartlarını ve insan hakları taahhütlerini yerine getirme kabiliyetini tehlikeye atabilir."

Yapılan açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan heyet, seçimlerle ilgili detaylı raporun önümüzdeki dönemlerde yayınlanacağını ifade etti.

Heyet, son olarak, Türkiye'nin demokratik süreçlerine olan bağlılıklarını ifade ederek, seçimlerin genel değerlendirmesi hakkında önemli bir açıklama yaptı.

Heyet, "Türkiye'nin demokratik süreçlerini daha sağlıklı ve adil bir şekilde yürütmek için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu seçimler, belirli alanlarda ilerleme gösterilmesine rağmen, bazı noktalarda hâlâ büyük zorluklar olduğunu göstermiştir. Özgür ve adil seçimler, demokrasinin temel taşlarından biridir ve bunun sağlanması için çaba gösterilmesi gerekmektedir. Seçim sürecinde huzur ve düzenin sağlanması sevindirici olsa da, seçim öncesi süreçte gözlenen zorluklar ve kısıtlamalar, demokratik değerlere ve standartlara tam uyumu sağlamak için üzerinde çalışılması gereken alanlardır."

Bu açıklamanın ardından heyet, gelecek dönemde seçimlerin daha adil ve şeffaf bir şekilde yapılabilmesi için Türkiye hükümeti ve Yüksek Seçim Kurulu ile çalışmaya devam edeceklerini belirtti. Seçimlerin değerlendirmesiyle ilgili detaylı raporun önümüzdeki dönemlerde yayınlanacağı ve bu raporda, seçim sürecinin daha iyi bir şekilde yönetilebilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda önerilerin de yer alacağı ifade edildi.

Heyetin basın toplantısı sona erdi ve basın mensupları, seçimlerle ilgili gelişmeleri yakından takip etmeye devam etti.