Üçüncü Kez Mazbata, Üçüncü Kez Yemin

Türkiye'nin en üst makamına üçüncü kez oturan Recep Tayyip Erdoğan, mecliste yemin etti ve bir kez daha mazbatasını eline aldı. Bu durum, neredeyse bir gelenek haline geldi desek yeridir. Üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, mazbatasını geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli'nin elinden alarak yemin etti.

20 dünya liderinin ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in de katıldığı bu önemli günde, Meclis büyük bir liderleri ağırlama görevini üstlendi. Yemin töreni, bir nevi global bir seyir haline geldi.

Ama gözler yemin töreninden ziyade, yemin töreninin ardından gelen akşamdaydı. Çünkü Erdoğan, yeni kabinesinin üyelerini açıklayacağını duyurmuştu. Bu açıklama, Türkiye'nin politik sahnesinde büyük bir heyecan ve merak yarattı.

Eski kabine üyeleriyle vedalaşan Erdoğan'ın yeni kabinenin kimlerden oluşacağı konusundaki belirsizlik, gerçekten de bir "akşam" oluşturdu. Türkiye, tüm gözlerini külliyeye çevirdi.

Yeni kabinenin açıklanması, bu sürecin son aşaması olacak. Ancak bir gerçek var ki, bu sadece bir son değil, aynı zamanda yeni bir başlangıç.

Sonuçta, bugün, yeni bir hükümetin doğuşunu değil, aynı zamanda Türkiye'nin geleceğinin şekillendirilmesini de izleyeceğiz. Gözlerimiz külliyede olacak, kulağımız ise her zamanki gibi halkın nabzında.

Ve belki de en önemlisi, bugün, Türkiye'nin demokratik sürecinin devam ettiğini bir kez daha hatırlayacağız. Üçüncü kez yemin eden bir lider, mazbatasını üçüncü kez alıyor. Üçüncü kez başkan. Üçüncü kez halkın seçimi.

Ve belki de bu, demokrasinin en güzel yanı. Değişimin ve sürekliliğin bir arada olması. Yeni kabine, yeni hükümet, yeni politikalar belki de, ama aynı zamanda eski bir lider. Ve liderin üçüncü kez cumhurbaşkanı olarak seçilmesi, Türkiye'nin bir kez daha kendi geleceğini seçtiğinin kanıtı.