Twitter'da Bir Fırtına: Ali Babacan ve Değişimin Habercisi Sözler..
222

Ali Babacan'dan twitter'da, tweets yağmuru:

Babacan Twitter haesabından 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair bir dizi twetts yayınladı.

Ali Babacan,  "Bugün size meydanlarda montaj videolar gösteren bir Erdoğan var. Etrafında da doksanların karanlık figürleri var. Devlet Bahçeli orada Doğu Perinçek orada. Erdoğan'ın şu anda başında olduğu ittifak aslında bir 28 Şubat ittifakıdır. Erdoğan 28 Şubat ittifakının Cumhurbaşkanıdır. Bunca yalan haksızlık ve zulme battıktan sonra Erdoğan nereye gidiyor, hiç düşündünüz mü? Bugün Erdoğan'a oy verirseniz, her türlü yanlışı, her türlü hukuksuzluğu, yokluğu, yoksulluğu onaylamış olacaksınız. Gittikçe artan israfı talanı yalanı onaylamış olacaksınız. Erdoğan'a destek verirseniz bunun sorumluluğunu hep taşıyacaksınız. Bu sorumluluk vicdanınızla hep sizinle yaşayacak. Buna geçit vermeyin dostlarım. 28 şubat'çıların zihniyetini dinine bürünen bu ittifaka geçit vermeyin." 

Ali Babacan: "Bugün cep telefonu alınan fiyata 10-11 sene önce otomobil alabiliyordunuz. Berberde bir genç oturdu yanıma. '32 yaşındayım, arabam 10 yıllık oldu ama ben bugün maaşımla taksitli ya da peşin otomobil alamam' dedi. Satın alma gücünün nasıl eridiğinin canlı örneği."

Ali Babacan: "Pazar günü Kılıçdaroğlu'na oy verirseniz; yarın yanlış gördüklerinizi eleştirebileceksiniz. Hata olursa, eksik olursa hep beraber düzelteceğiz. Sizin yönetimde söz sahibi olacağınız bir ülke inşa edeceğiz."

Twitter'ın Gücü Adına: Ali Babacan ve Yeni Siyaset Anlayışı...

Sabahın ilk saatleri ve Twitter’ın yağmurunu yaşıyoruz. Yeri göğü inleten bir Tweet yağmuru... Bulutların gözlüğü, Ali Babacan. Pencereden baktığınızda sosyal medyanın uçsuz bucaksız deryasında, tek bir isim damla damla dökülüyor: Ali Babacan.

“Erdoğan’a oy verirseniz yaptığı haksızlıkları onaylamış olacaksınız. Buna geçit vermeyin." Bir söz var, bir cümle var... Hem uzun, hem kısa... Hem hafif, hem ağır... Aynı anda hem suçlama, hem uyarı, hem de ümit aşılayan bir çağrı.

“Erdoğan 28 Şubat ittifakının Cumhurbaşkanıdır.” Hayır Babacan, bunu Erdoğan’a deme, deme ki halk bu anlamı çıkarsın. Bu tür ifadeler güçlü bir mesaj verir: Siz 28 Şubatçıların zihniyetine karşı mısınız? Eğer öyleyse, kalkın, bu zihniyeti desteklemeyin.

“Gittikçe artan israfı talanı yalanı onaylamış olacaksınız. Erdoğan'a destek verirseniz bunun sorumluluğunu hep taşıyacaksınız.” Bu, kahve falında geceyi gündüze çeviren bir tespit. Babacan'ın bu cümleleriyle su yüzüne çıkan gerçek, hepimizin kabul etmesi gereken bir ağırlık yaratıyor.

“28 şubat'çıların zihniyetini dinine bürünen bu ittifaka geçit vermeyin." İşte Babacan’ın oyunu burada anlıyoruz. Oyun demek haksızlık olur, daha çok strateji demek daha doğru olur. Bu strateji ile Babacan, bir yandan Erdoğan’ın yanında duranları 28 Şubat zihniyeti ile özdeşleştiriyor, diğer yandan da bu durumu Erdoğan'ın dindarlığına karşı bir saldırı gibi gösteriyor.

Şimdi karşımızda, sanki adeta geleceğin sağını, sağın geleceğini çizmeye çalışan bir Babacan var. Gelecek, şimdi ve burada şekilleniyor. Ve bu noktada, babacan'ın tweetlerini, tarihin tozlu raflarında yerini alacak bir çığlığı görüyoruz.

Babacan'ın söylediklerine bakıldığında; Türkiye'nin mevcut siyasi durumu, gündem maddeleri, halkın endişeleri ve beklentileri ile birebir örtüşen bir siyasi söylem belirginleşiyor. Kendisi, sanki gündemin kalbindeki bu depremin dalgalarını hissedebiliyor ve bir nevi "şimdi ne yapmalıyız" sorusunun yanıtlarını arıyor.

"Bugün Erdoğan'a oy verirseniz, her türlü yanlışı, her türlü hukuksuzluğu, yokluğu, yoksulluğu onaylamış olacaksınız." dediğinde, Babacan'ın sesinden yükselen sadece bir sitem değil, bir çağrı da çalıyor kulağımıza. Bu çağrı, değişim, adalet ve refah özlemi taşıyan milyonlarca insanın ortak sesine tercüman oluyor.

Bu çağrının yankısı, çayını yudumlayan emeklinin, işsiz gencin, evine ekmek götüremeyen ailenin, eğitim sistemine sıkışmış öğrencinin, adil bir gelecek özleyen tüm bireylerin kalbinde yankılanıyor. "Buna geçit vermeyin." denildiğinde, sanki bu çığlık, her bir bireyin içinde yankılanıp çoğalıyor.

Babacan'ın tweetleri, bir siyasetçinin sadece günün siyasetine takılıp kalmadığını, geniş bir vizyonla geleceği kucaklayabildiğini gösteriyor. Bu bakış açısı, 'kısa vadeli' siyaset yerine, 'uzun vadeli' bir vizyon çiziyor. Bu durum, politikacıların liderliklerini, toplumu 'bugün' değil 'yarın' için yönlendirebilmeleri açısından önemli.

Babacan’ın bu Tweet yağmuru, hem kendisinin ne düşündüğünü, hem de bizlerin ne düşünmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bilakis, bu tweetler bir ders niteliği taşıyor: Eğer bizler, bu ülkenin geleceğini, çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak, şimdi harekete geçme zamanıdır.

Babacan'ın bu Tweet'leri, politik söylemi aşan, gerçekleri gün yüzüne çıkaran, değişimin sesini yükselten bir fener gibi öne çıkıyor. Ve her bir tweetiyle, kendisini "geleceğin sağının lideri" olarak gösteriyor.

Şimdi bütün bu sözlerin ardından, Babacan’ın bu Twitter yağmurunu daha iyi anlıyoruz. Bu yağmur, yalnızca Babacan’ın düşüncelerini değil, aynı zamanda bir ulusun yüzünü döndüğü yöne, umutla bakışını da getiriyor.

Belki de en önemlisi, bu yağmur, bir değişimin habercisi olabilir. Bir dönüşümün, bir yeniden doğuşun ilanı belki de. Babacan, bu sözlerle belki de politikanın yeni bir rotasını çiziyor; adaleti, hakkaniyeti, demokrasiyi ve kalkınmayı hedefleyen bir rota.

Babacan’ın Twitter'da gök gürültülü bir yağmur gibi çınlayan sözlerinde, yeni bir liderlik anlayışının ipuçlarını buluyoruz. Halkla samimi bir iletişim kurmayı amaçlayan, dikkatle dinleyen, sorunları çözme kararlılığı taşıyan bir liderlik...

Bu, sadece Babacan'ın kendine has siyasi duruşu değil, aynı zamanda Türkiye'nin gelecekte ne tür bir liderlik arayışında olduğunun da bir göstergesi. Ve belki de Babacan’ın bu Tweet yağmuru, bu yeni liderlik anlayışının en belirgin ilanıdır.

Babacan'ın Twitter yağmurunun son damlası düştüğünde, geriye ne kalır bilinmez. Ancak bir şey kesin: Bu yağmur, toplumda bir şeylerin değişmeye başladığının habercisi olabilir. Bu değişimin önüne geçmek yerine, onu anlamak ve geleceğe dair sağlam adımlar atmak gerek.

Sonuç olarak, Babacan'ın Twitter yağmuru, bir çağrı niteliği taşıyor: Halkı, durumun ciddiyetine dikkat çekmeye, geçmişin hatalarından ders almaya, geleceğe umutla bakmaya ve daha iyi bir Türkiye'ye doğru yol almak için çaba sarf etmeye çağırıyor.

Babacan'ın Twitter yağmuru bize bir şey daha gösteriyor: Siyasetin her an, her yerde ve her şekilde yapılabileceğini. Ve belki de bu, siyasetin değişen yüzüdür: Twitter yağmurlarıyla dolu bir dünya, nerede olursa olsun, hangi koşullarda olursa olsun halka ulaşabilen ve halkın sesine kulak veren liderler.

Ve bu yağmurun altında, yeni bir Türkiye'nin tohumları ekiliyor olabilir. Kim bilir? Belki de, Deva'nın su damlaları bu tohumlara can suyu olacak ve Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek olan ağaçlara dönüşecektir.

 

Haber: BOLUNET

br

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

narin

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 5 5 0 15
2 FB  Fenerbahçe 5 4 0 13
3 BJK  Beşiktaş 4 3 0 10
4 İBFK  Başakşehir 5 3 1 10
5 EYP  Eyüpspor 5 2 0 9

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği