Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

Kamu Çalışanlarının Sessiz Çığlığı: Adaletsiz Emeklilik Sistemi

Türkiye Kamu Sen Bolu İl Temsilciliği tarafından Bolu Vergi Dairesi önünde düzenlenen basın açıklamasında, kamu görevlilerinin maaşları konusunda ciddi bir adaletsizlik yaşandığına dikkat çekildi. Furkan Özübek, Türkiye Kamu Sen Bolu İl Temsilcisi, bu adaletsizliğin memurların ve emeklilerin yaşam standartlarını doğrudan etkilediğini belirtti.

Konuşmasında, 2023 yılının ikinci yarısında memur maaşlarına uygulanacak artış rakamlarının TBMM’ye sunulan kanun teklifine değinen Özübek, mevcut durumun memurların beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu ifade etti. Teklifte yer alan maaş artışının, enflasyon karşısında memur maaşlarının gerçek alım gücünü koruyamayacağına dikkat çekti.

Özübek'in değindiği bir diğer önemli konu ise, memur ve işçi maaşları arasındaki dengesizlik. İlgili düzenlemelerin işçi maaşlarını artırırken, memur maaşlarının adaletsiz bir şekilde düşük kaldığını belirtti. Bu durumun Cumhurbaşkanı'nın daha önce belirttiği "en düşük memur maaşının en düşük işçi maaşından aşağıda olmayacağı" sözünün gerçekleşmemesine neden olduğunu ifade etti.

Özübek ayrıca, getirilen düzenlemeyle, memurlara sağlanan 8 bin 77 TL'lik ilave ek ödemenin emeklilik hesaplamalarına dahil edilmeyeceğini söyledi. Bu durumun, memur emeklileri için büyük bir haksızlık oluşturduğunu belirten Özübek, memur maaşı içerisinde emekliliğe sayılmayan unsurların fazlalığının emeklilik maaşlarını düşürdüğünü ifade etti. Bu durumun memurlar açısından emekliliği bir kâbusa dönüştürdüğünü vurguladı.

Ekonominin hızla değişen dinamiklerine ve memurların alım gücündeki erimeye dikkat çeken Özübek, memur maaşlarının artışını yetersiz bulduklarını ifade etti. Mayıs ayında 22 bin TL olan en düşük memur maaşının, bugün alım gücü bakımından 281 dolar, 253 euro ve 3,7 gram altın kaybetmiş olduğuna dikkat çekti.

Özübek son olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü kuruluş yıldönümünde, güçlü bir devlet anlayışına uygun olarak memurların ve emeklilerin haklarının korunmasını ve maaş adaletsizliğinin giderilmesini talep etti.

Kamu çalışanlarına adaletli bir maaş sistemi ve düzgün bir emeklilik yapısı sunmak, devletin öncelikli görevleri arasında olmalıdır. Mevcut durumun sürdürülebilir olmadığı aşikâr; maaş artışlarına yönelik adaletsizlikler giderilmeli, memurların ve emeklilerin hakları korunmalıdır. Bu durum, hem çalışanların hem de emeklilerin yaşam standartlarını doğrudan etkileyen bir meseledir. Dolayısıyla, Türkiye Kamu-Sen'in dile getirdiği bu taleplerin dikkate alınması, bu konudaki mevcut sorunların çözülmesi için atılacak adımların önemli bir parçasıolmalıdır.

Hükümetin bu konuda daha adil ve sürdürülebilir çözümler bulmak için harekete geçmesi gerekmektedir. Her memur ve emekli, emeğinin karşılığını alabilmeli ve hayatını enflasyon karşısında kaybetmediği bir alım gücüyle sürdürebilmelidir. Bu, devletin çalışanlarına karşı olan temel yükümlülüğüdür ve bu hakkın sağlanması, memur ve emeklilerin refahını doğrudan etkilemektedir.

Bu nedenle, Türkiye Kamu-Sen Bolu İl Temsilciliği’nin, maaş artışları ve emeklilik hakları konusunda mevcut adaletsizliklere dikkat çeken bu açıklamalarını göz ardı etmemeliyiz. Hem Türkiye'nin ekonomik geleceği hem de çalışanların ve emeklilerin refahı için gereken adımları atmalı ve kamuda çalışan her bireyin haklarını korumalıyız.

Emeklilik Hakları ve Kamu Çalışanları: Devletin Unutulan Sözleri

Yani ne olacak bu memurun hali, diye sorup duruyoruz. Ama gözlerimiz perde, kulaklarımız tıka basa! Özlük hakları dediğin, bir zamanlar herkesin dilinde olan bu sözcük, artık neredeyse unutulmuş. Hele ki emeklilik haklarından bahsedilince, memurların gözlerinde beliren o kaygılı ifadeyi görmezden gelemem. Bu durumun vahametini, Türkiye Kamu Sen Bolu İl Temsilcisi Furkan Özübek'in açıklamalarında bir kez daha anlıyoruz.

Bu adaletsizlik nasıl oluştu dersiniz? Koca bir devlet, kamuda çalışanların alın terini nasıl görmezden gelebilir? Nasıl olur da memur maaşı, işçi maaşından düşük kalır? Üstelik bu durum, Cumhurbaşkanı'nın kendi sözleri ile tamamen tezat oluşturuyor. Söylerken mi unutuldu acaba bu söz, yoksa söz verildiği zaman zaten unutulması mı planlandı?

Ayrıca, ek ödeme dediğimiz, memurun belini doğrultan, işte o 8 bin 77 TL, emeklilik hesaplamasına dâhil edilmiyor. Emeklilikte bir kâbus çanları çalıyor memurların kafasında. Zira o ek ödeme, emeklilikte cebinden eksilen bir miktar olacak. Düşünün, yıllarca emek vermişsiniz, alın teri döküp hizmet etmişsiniz, ama emeklilikte kuruşlarınız uçup gidiyor.

Bu yaşananlar, bir memurun en doğal hakkı olan alım gücünün erimesi demek. Ekmeğin, suyun, elektriğin fiyatı artarken, maaşlar neden geri kalır? 22 bin TL olan en düşük memur maaşı, alım gücü açısından adeta eriyip gidiyor.

Şimdi durum böyleyken, Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü kuruluş yıldönümünde, memurların ve emeklilerin haklarına sahip çıkılmasını beklemek hakkımız değil mi? Tüm bu yaşanan adaletsizlikler, memurların ve emeklilerin yaşam standartlarını düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda devletimize olan güveni de sarsıyor. Çünkü devletin görevi, tüm vatandaşlarını korumak ve kollamak, emeklerinin karşılığını layıkıyla ödemektir. Aksi takdirde, devletin varlık sebebi sorgulanır hale gelir.

Unutmayalım ki, emeğin karşılığı, adaletli bir şekilde ödenmelidir. Her bireyin emeği, alın teri ve yaşam standartları gözetilmelidir. Emeklilik, bir memurun korkulu rüyası değil, hak ettiği rahat bir yaşam olmalıdır. İşte tüm bu nedenlerle, Türkiye Kamu Sen'in çağrısını duymazdan gelmemeli, mevcut sorunları çözecek adımlar atmalıyız. Aksi takdirde, bu adaletsizlikler sadece memurların değil, hepimizin hayatını olumsuz etkileyecektir.

Aydın Karataş