BoluNet

Dostlar, öncelikle Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın disipline sevk edilmesi üzerine başlattığı yürüyüşü ve bu yürüyüşe bir süs gibi eklediği iddiaları konuşalım. Hayatın ironisine bakın, bir siyasi figür, partisinin yaptığı işlemlere karşı bir duruş sergileyerek yürüyüş başlatıyor ve bunu sosyal medyadan duyuruyor. Kafalarda bir soru işareti yaratan ise, bu duruşun samimiyeti mi, yoksa bir sonraki hareketi ne olacağını tahmin etmeye çalışırken hissettiğimiz merak mı?

Bay Özcan, iki seçim kaybı sonrası karışıklık yaşayan Cumhuriyet Halk Partisi'nde, genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yerine geçmeye çalışıyor gibi görünüyor. Ne kadar ilginç değil mi? Özcan'ın iddiası, Kılıçdaroğlu'nun Pazartesi günü en az 15 İl Başkanı'nı görevden alma hazırlığında olduğu yönünde. Bu, Özcan'ın bilinen, adeta imza niteliğindeki dramatik tarzı.

Öncelikle, sayın Özcan, il başkanlarının görevden alınması konusunda bir 'sır' olduğunu ima ediyor. Yani, bu haberi paylaşarak, geniş bir entrika perdesini aralamış oluyor. Buna rağmen, ne kadar 'özel' olduğunu düşündüğümüz bu bilginin, halka hangi yararı sağladığını hala anlamış değilim. Belki bir sonraki tweetinde bize bunu da açıklar.

Ayrıca, bu durumun üzerine, Özcan'ın 'halk size güvenmiyor, samimi bulmuyor' ifadesi oldukça ilginç. Bunu söyleyen kişi, genel başkanı halkın önünde eleştiren ve halkın güvenini kazanmayı amaçlayan birisi. Peki, halkın güvenini kazanmak için gerçekten ihtiyacımız olan şey bu mu? Siyasi liderlerimizin, çamaşır suyu gibi sert ve beyazlatıcı bir gerçeklik sunmaları mı gerekiyor, yoksa özgünlüklerini ve insani yanlarını göstermeleri mi?

Kısacası, Tanju Özcan'ın son eylemlerini yorumlarken, bolca ironi ve bolca tartışmalı iddia göreceğiz. Ve belki de biraz da 'Değişim ve Adalet' sloganı altında sunulan performansa şaşırmak ve neyin gerçek, neyin temsil olduğunu sorgulamak. Belki de bu, Özcan'ın bize gerçekten anlatmak istediği şeydir. Peki ya siz ne düşünüyorsunuz?

Aydın Karataş