Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

CHP'nin 'Kendi Kendine İhaneti': Tanju Özcan Vakası

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, üzerine titrediği 'değişim' sonuçlarını attığı aynı zamanda CHP'nin kendisine verdiği o hoş belediye koltuğunda otururken, adaletin ne olduğunu kaybettiği gibi görünüyor. Kısacası, kendisi CHP'ye ihanet eden bir özgürlük savunucusu rolünü oynuyor. Peki, bir dakika! Bunun neresi özgürlük ve demokrasi anlayışı?

İşte CHP'nin 'Kendi Kendine İhaneti': Tanju Özcan, CHP'ye ihanet ediyor. Ama içindeki farkındalığı bile değil. Bu ihanetin temelinde yatan ironi, CHP'nin ana değerleri, yani 'adaleti', 'eşitliği' ve 'özgürlüğü' unutmaması.

Dönüp bir bakalım, Atatürk'ün CHP'si nasıl bir partiydi? Adalet ve özgürlük üzerine kurulmuş, tüm halka eşit muamele etmeyi taahhüt etmiş bir parti. Peki, Tanju Özcan'ın CHP'si ne görünüyor? Maalesef 'adaleti', 'eşitliği' ve 'özgürlüğü' unutan, sadece kendi siyasi çıkarları ve hırsı için çalışan bir parti görüntüsü.

Özcan'ın Bolu'daki 'adalet' ve 'değişim' rehberleri, daha çok kendine hizmet eden bir gösteri. Kendi siyasi çıkarları için adaleti ve özgürlüğü ayaklar altına alan bir liderin, CHP'ye ihaneti başka ne olabilir ki?

Özcan, adaleti ve özgürlüğü ayaklar altına alırken, aynı zamanda CHP'nin temel değerlerini ve ilkelerini de çiğniyor. CHP, adalet ve özgürlüğün korunması için mücadele eden bir parti olmalı. Ancak Özcan'ın CHP'si, adalet ve özgürlüğü koruyacağına, kendi siyasi çıkarları için adaleti ve özgürlüğü kendi içerisinde barındırıyor.

Bu durum, hem CHP'nin temel değerlerini ve ilkelerini hem de insanların adalet ve özgürlük sınırlarını tehdit ediyor. Dolayısıyla, Tanju Özcan'ın 'değişim' ve 'adalet' yürüyüşleri, sadece kendisi için bir 'değişim' ve 'adalet' yürüyüşleri. Bu durum, CHP'nin temel değerlerini ve ilkelerini korumak yerine, kendi siyasi çıkarları için adaleti ve özgürlük ayaklarını altına almaktan geliyor.

Tanju Özcan'ın 'değişim' ve 'adalet' yürüyüşünün, gerçek bir 'değişim' ve 'adalet' yürüyüşü için, öncelikle CHP'nin temel değerlerine ve ilkelerine saygı göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, bu yürüyüş, sadece kendisi için bir 'değişim' ve 'adalet' yolculuğu olmaktan öteye geçemeyecek.

Özcan, kendini 'devrimci' ve 'Atatürkçü' olarak tanımlarken, CHP'nin temel değerlerini ve özelliklerini unutuyor. Bu durum, CHP'ye büyük bir ihanet demek geliyor. Bu nedenle, Özcan'ın 'değişim' ve 'adalet' gezisi, CHP'ye ve halka karşı bir ihanet olarak görülüyor. Bu ihaneti, ancak CHP'nin temel değerlerine ve ilkelerine saygıyı muhafaza, adaleti ve özgürlüğü koruyarak telafi edebilir.

Özcan, CHP'nin temel değerlerini ve haklarını unutarak, kendi siyasi çıkarları için adaleti ve özgürlük kavramlarını içinde barındırıyor. Bu durum, CHP'ye büyük bir ihanet demek. Bu nedenle, CHP'nin temel değerlerine ve ilkelerine saygı göstermek, adaleti ve özgürlüğü korumak, Özcan'ın 'değişim' ve 'adalet' yürüyüşünün gerçek bir 'değişim' ve 'adalet' yürüyüşünü sağlayamayacak.Ve, bu yürüyüş, sadece kendisi için bir 'değişim' ve 'adalet' yolculuğu olmaktan öteye de geçemeyecek.

Aydın Karataş