Siyaset Arenasında Tanju Özcan Fırtınası: Nezaket Nerede?

Siyaset arenası, çekişmelerin ve çatışmaların olduğu bir alan olabilir, ancak Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın son ifadeleri, bu çekişmelerin nezaket sınırlarını ne kadar aştığını gösteriyor. Kendisinden bir siyasetçi olarak beklenen olgunluk ve liderlik duruşunu yitirerek, yerine kırıcı bir dil ve saldırgan bir tavır koyuyor. Siyasetin amacı birbirimizi yerden yere vurmak değil, birbirimizi anlamak, birlikte çözümler üretmek ve toplum yararına çalışmaktır. Bu noktada Özcan'ın, siyasetin asıl amacını göz önünde bulundurması ve bu tür aşırı ifadelere son vermesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın Siyaset Anlayışı Üzerine

İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun bir açıklamasına yanıt veren Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın kullanmış olduğu dil ve üslup, siyaset biliminde yer bulabilecek cinsten değil. Elbette ki siyaset, bireylerin ve fikirlerin çatıştığı, sert eleştirilerin yer aldığı bir alan olabilir. Ancak bu durum, eleştirinin kırıcı bir dil veya hakaret içeren ifadelere dökülmesi için bir mazeret olmamalı.

Kaftancıoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde CHP'nin önemli adımlar attığını ve bu sayede birçok önemli figürün siyaset sahnesine çıktığını ifade etti. Ancak bu noktada Özcan, Kaftancıoğlu'nu 'İmamoğlu sayesinde var olduğu' şeklinde bir ifadeyle yerden yere vurmayı tercih etti.

Bu ifade, nezaket sınırlarını aşmanın yanı sıra, siyasetin özündeki dayanışma ve birlik ruhunu da ihlal eder nitelikte. Özcan'ın bu dilinin, siyasi bir figür olarak kendisinden beklenen olgunluğa ve liderlik duruşuna uymadığı açıktır. Kendisi belki de bu tür saldırgan tavırlarla siyasi arenada bir yer edinmeye çalışıyor olabilir ancak unutmamalıdır ki, halkın güvenini kazanmak ve liderlik etmek, kırıcı dili ve saldırgan tavrıyla değil, icraatları ve adil bir tutumla mümkündür.

Bir siyasetçi olarak Özcan'ın, Kaftancıoğlu'na yönelik ifadeleriyle, aslında nezaket kurallarını çiğnediğini ve siyasetin asıl amacından sapmış olduğunu görmekteyiz. Siyaset, birbirini yerden yere vurmakla değil, birbirini anlamak, birlikte çözümler üretmek ve toplum yararına çalışmakla ilgilidir.

Bir sonraki bayramda, belki de Özcan, bayramın ruhuna uygun, daha hoşgörülü ve anlayışlı bir dil kullanmayı tercih eder. Ancak bu tür bir dönüşüm için, kendisine halkın ve meslektaşlarının beklentilerini hatırlatan bir ayna tutulması gerekebilir.

Aydın Karataş