Silahlar Susacak mı: PKK’nın Fesih Kararı… BoluNet
14
PKK’nın Fesih Kararı ve Türkiye Yüzyılı Vizyonu
 
 
Türkiye, tarihi bir dönemeçte: PKK, 47 yıllık silahlı mücadelesini sonlandırarak kendini feshettiğini duyurdu. Bu karar, “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla Türk ve Kürt halklarının ortak geleceğine vurgu yapan açıklamalarla yankı buldu. Ancak PKK’nın bildirisindeki bazı ifadeler, tartışmaları alevlendirdi. Peki, bu süreç Türkiye için ne anlama geliyor?
 
 
PKK’nın Fesih Kararı: Tarihi Bir Adım
 
Terör örgütü PKK, 12 Mayıs 2025’te gerçekleştirdiği 12. Kongresi’nde, örgütsel yapısını feshetme ve silahlı mücadeleyi sona erdirme kararı aldığını açıkladı. Bu karar, örgütün elebaşı Abdullah Öcalan’ın Şubat 2025’te yaptığı “silah bırakma” çağrısının bir sonucu olarak geldi. Öcalan, İmralı’dan yaptığı açıklamada, PKK’nın kongre toplayarak kendini feshetmesini ve tüm silahlı unsurların çekilmesini talep etmişti. Kongre, Irak’ın kuzeyindeki “Medya Savunma Alanları”nda toplandı ve karar, uluslararası gözlemcilerle Birleşmiş Milletler gözetiminde silah teslim sürecini içerecek şekilde duyuruldu. Bu adım, Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir mücadele ettiği terör sorununda bir dönüm noktası olarak görülüyor.
 
 
Türkiye Yüzyılı: Türk ve Kürt Birliği
 
Cumhurbaşkanı BaşdanışmanıMehmet Uçum’un “Türkiye Yüzyılı; Türk ve Kürt yüzyılıdır” mesajı, sürecin siyasi boyutuna ışık tutuyor. Uçum, Türk ve Kürt halklarının Türkiye’nin asli unsurları olduğunu vurgulayarak, etnik kimliklerin reddi yerine kapsayıcı bir millet anlayışını savundu. Bu söylem, PKK’nın fesih kararının ardından devletin demokratikleşme ve toplumsal barış vizyonunu güçlendirme çabasını yansıtıyor. Uçum’un paylaşımı, Kürtçenin siyasette ve eğitimde kullanımına yönelik adımlarla destekleniyor; örneğin, TBMM’de Kürtçe selamlamaların kabulü ve İletişim Başkanlığı’nın Kürtçe yayınları.
 
 
Bildirideki Tartışmalı İfadeler
 
PKK’nın fesih bildirisinde, “Kürt-Türk ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi kaçınılmazdır” ifadesi, bazı kesimlerde rahatsızlık yarattı. Bildiride, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) tarihi bir sorumluluk üstlenmesi gerektiği belirtilirken, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleri sürece katılmaya davet edildi. Bu çağrılar, bazı yorumcular tarafından “ayrılıkçı bir dil” olarak algılanırken, diğerleri bunu demokratik bir çözüm arayışı olarak değerlendirdi. Hükümet kanadından ise bu ifadelerin “temkinli bir iyimserlikle” karşılandığı, ancak sürecin şeffaf ve devletin kırmızı çizgilerine uygun yürütülmesi gerektiği vurgulandı.
 
 
Sürecin Kökeni ve Bahçeli’nin Rolü
 
Fesih sürecinin temelleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te TBMM grup toplantısında yaptığı çağrıya dayanıyor. Bahçeli, Öcalan’ın tecridinin kaldırılarak TBMM’de DEM Parti toplantısında konuşmasını ve PKK’nın lağvedildiğini açıklamasını önerdi. Bu çıkış, hem muhalefet hem de iktidar cephesinde geniş yankı buldu. Süreç, Öcalan’ın 27 Şubat 2025’te İmralı’dan yaptığı çağrıyla hızlandı. DEM Parti’nin de sürece destek verdiği, ancak bazı muhalefet partilerinin “devletle pazarlık” algısına karşı çıktığı gözlendi.
 
 
Silah Teslim Süreci ve Bölgesel Dinamikler
 
PKK’nın silah bırakma süreci, Irak’ın kuzeyindeki Duhok, Erbil ve Süleymaniye bölgelerinde belirlenen noktalarda gerçekleşecek. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Pençe operasyonlarıyla örgütün bölgedeki hakimiyeti büyük ölçüde kırılmış durumda. Uluslararası gözlemcilerin sürece dahil olması, şeffaflığı artırmak için kritik görülüyor. Ancak, Suriye ve Irak’taki diğer silahlı gruplarla bağlantılar, sürecin bölgesel boyutlarını karmaşıklaştırıyor. Hükümet, silah tesliminin “koşulsuz” olmasını ve örgütün tüm unsurlarının tasfiye edilmesini şart koşuyor.
 
 
Toplumsal ve Siyasi Etkiler
 
PKK’nın fesih kararı, Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgelerinde umut ve temkinli bir iyimserlik yarattı. Diyarbakır’da yapılan sokak röportajlarında, vatandaşlar “barışın kalıcı olması” temennisinde bulundu. Ancak, geçmişteki çözüm süreçlerinin başarısızlıkları, bazı kesimlerde güven eksikliğine yol açıyor. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Terörün tamamen bitmesi yeni bir dönemin kapısını açacaktır” derken, CHP lideri Özgür Özel, “Terörsüz Türkiye’yi destekliyoruz, ancak sürecin şeffaf yürütülmesi şart” açıklamasını yaptı. DEM Parti ise, kararın “tarihi bir adım” olduğunu belirtti.
 
 
BoluNet’in Değerlendirmesi: Barışa Giden Yol
 
PKK’nın fesih kararı, Türkiye’nin uzun süredir beklediği bir kırılma anı. Ancak, bu kararın kalıcı barışa dönüşmesi için devletin, toplumun ve tüm paydaşların ortak bir vizyon etrafında birleşmesi gerekiyor. Bolu’da, bu süreç yerel düzeyde de yankı buluyor; vatandaşlar, huzur ve kardeşlik vurgusu yapıyor. Küresel çapta ise Türkiye’nin bölgesel liderlik hedefleri, bu adımın başarısına bağlı. BoluNet olarak, şeffaf, kapsayıcı ve adil bir sürecin Türkiye’yi daha güçlü kılacağına inanıyoruz.
 
 
#TürkiyeYüzyılı #BarışSüreci #BoluNet #TerörsüzTürkiye #BirlikteGüçlüyüz
q

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

w

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği

Main Colors:‎