Merkez'in Rekor Faiz Kararının Ardından Erdoğan’ın Ekonomi Tezleri Yeniden Gündemde!

Türkiye, ekonomik dalgalanmalara karşı kırılgan bir yapıyla, Merkez Bankası’nın bugünkü rekor faiz artış kararını almaya sevk edildi. Ancak tüm bu süreç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişteki "faiz sebep, enflasyon neticedir" tezini ve "Ben ekonomistim" söylemini yeniden gözler önüne seriyor. Fakat birçok ekonomistin hatırlatacağı üzere, ekonomi bilimi tezlerle değil, gerçeklerle ilgilenir.

Birkaç yıl önceki dönemde ekonomik istikrarın sadece faizi düşürmekle sağlanabileceğini öne süren Erdoğan, o günden bu yana ekonomik darboğazın içinden çıkamadı. Enflasyon ve faizin belirsiz bir denge dansında olduğu Türkiye'de, Cumhurbaşkanı'nın bu dengeye dair yorumları ne yazık ki pek de istikrarlı değil. Bir yanda "faizi indireceğiz ve indiriyoruz" derken, diğer yanda rekor faiz artışlarına şahit oluyoruz.

Gelinen bu noktada, Türkiye ekonomisinin nasıl bir yolda olduğunu anlamak için tarihî bir retrospektif yapmak gerekiyor. Ağustos 2021’deki yüzde 19,25 enflasyon oranından, Erdoğan’ın yeni ekonomi modelini ilan ettiği kasım ayındaki yüzde 21,31 enflasyon oranına bir sıçrama yaşandı. Ancak bu sıçramayı izleyen dönemde, hükümetin ekonomi politikalarının net bir istikrara kavuşmadığı görüldü.

Kredi musluklarını sonuna kadar açan hükümet, kısa vadeli popülist politikalarla seçmenin gönlünü kazanmayı hedefledi. Ancak bu, vatandaşın cebindeki parayla orantılı bir değer yaratmadı. Yüksek faiz oranlarıyla kredi çekmek, birçok vatandaş için artık ciddi bir mali yük haline geldi.

Döviz kuru, enflasyon ve faiz oranlarının üçgeninde sıkışıp kalan Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomik vizyonunun, teorik söylemlerden çok daha karmaşık gerçeklerle yüz yüze olduğunu bir kez daha gördü. Bu durum, ekonomik gerçeklerin, siyasi söylemlerin ve tezlerin ötesinde bir gerçeklik olduğunu, hatta bazen onlara rağmen şekillendiğini kanıtlar nitelikte.

Sonuç olarak; Erdoğan'ın ekonomi politikaları, hem ulusal hem de uluslararası alanda eleştirilere maruz kalmaya devam ediyor. Bugünkü rekor faiz artışı, belki de bu eleştirilere en güçlü yanıtı veriyor: Ekonomi, sadece söylemlerle değil, gerçeklerle yönetilmelidir.

BOLUNET