Kılıçdaroğlu'ndan Babalar Günü'nde İçten Ziyaret: 'Politikada da Baba Olmak

Bir politikacının en önemli görevi baba gibi olmak: sabırlı, şefkatli ve koruyucu. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Babalar Günü'nde depremzedeleri ziyaret ederek, bunu tam anlamıyla gösterdi. Ve belki de en önemli dersi verdi: Bir politikacı, bir baba ve bir halk lideri olarak, her zaman tüm halkın, her zaman güvende ve korunma altında hissetmesi gerektiği. Kılıçdaroğlu'nun Babalar Günü mesajı, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir görev hatırlatması oldu. İşte bu, hayatın içindeki politika ve doğanın içindeki politika: biraz espri, biraz hayat dersi, bir arada.

Babalar Günü, Depremler ve Bir Politikacının Mesajları: Biraz Espri, Biraz Hayat Dersi

Hani olur ya, bir adam hem politikacı olur, hem de Babalar Günü'nde iki aileyi ziyaret eder, onların sevinçlerini ve hüzünlerini paylaşır. Tabii bu sıradan bir adam değil, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı, Kemal Kılıçdaroğlu. O, bu hafta, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden etkilenen Hatay Defneli Keremoğlu ve Antakyalı Uçar ailelerinin kapısını çaldı.

Elbette, bu tür ziyaretler politikacıların günlük yaşamının bir parçası. Ama bugün, bu öyküyü biraz farklı bir çerçeveden değerlendirelim. Biliyorsunuz, yaşamın içinde bazen politikanın doğallığı, bazen de doğanın politikası olur. Kılıçdaroğlu'nun Babalar Günü'nde depremzedeleri ziyareti, bu iki unsurun kesişim noktasında bir tabloya dönüşmüş.

Kılıçdaroğlu, ziyaretinin ardından Twitter üzerinden paylaştığı mesajında, "Sabırla öğreten, şefkatiyle saran, sevgisi ve koruyucu kanatlarıyla bir ömür güvende hissettiren, çocukları ve ailesi için mücadele etmeye ömrü adayan, fırtınalı günlerin kaptanı, güzel günlerin mimarı bütün babaların Babalar Günü kutlu olsun." demiş.

Peki, burada bize ne söyleniyor? Tabii ki, her şeyden önce, babaların değerli olduğu ve onların çocuklarına sağladıkları güvenceyi kutluyoruz. Ancak, Kılıçdaroğlu'nun bu mesajı bir politikacı olarak sadece bir Babalar Günü kutlaması olarak görmemek gerekir. İyi bir politikacı, bir baba gibi olmalı, sabırla öğrenmeli, şefkatle sarılmalı ve koruyucu kanatlarıyla toplumun her kesimini güvende hissettirmeli.

Ama burada biraz espri yapmak da gerekli. Sonuçta, Kılıçdaroğlu'nun da bir baba olduğunu unutmamak lazım. Her babanın olduğu gibi, o da çocuklarını koruma ve onlara güzel bir gelecek sağlama arzusuyla dolu. Ancak, Kılıçdaroğlu'nun çocukları biraz farklı. Onlar, bir siyasetçinin en büyük çocukları: halk.

Evet, belki de Kılıçdaroğlu, Babalar Günü'nü kutlarken, bir politikacı olarak da kendi "babalık" rolünü kutluyor. Bu, hem bir politikacının hem de bir babanın en yüksek görevi: hem sevgi dolu olmak, hem koruyucu olmak ve her zaman halkı, çocuklarını güvende hissettirmek.

Yani, bu Babalar Günü, herkesin kendi babalarını, babalarının kendilerini ve belki de halkın "baba" politikacıları kutlaması için bir fırsat. Bu, özellikle depremden etkilenmiş aileler için önemlidir, çünkü onlar bu tür bir koruma ve güvenlik ihtiyacını en çok hissedenlerdir.

Sonuç olarak, belki de bu, Kılıçdaroğlu'nun babalar günü mesajının en derin anlamıdır: Bir baba, bir politikacı ve bir halk lideri olarak, tüm babaların ve tüm halkın, her zaman güvende ve korunma altında hissetmesi gerektiği. Bunun yanında, biraz espri, biraz hayat dersi, politika ve doğa, bir arada.

Aydın Karataş