Kara Kutu Türkiye Varlık Fonu: Kılıçdaroğlu'nun Sorgulamaları ve Cevapsız Sorular
222

"Müthiş Rüşvet Büfesi ve Zavallı 'Paylaşımcı'lar"

Yazarlar masanın başında, tuşlara hücum halinde. İşte bugünün menüsü: Saray'ın Kara Kutusu, Türkiye Varlık Fonu'nda ayağı kaymış eski başkan. Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter'da bir soru sordu, acaba halkımızın çayı kaçta kaç acı oldu?

"Saray hükümetinin her türlü denetimden uzak tuttuğu kara kutusudur" dedi Kılıçdaroğlu. Açın bakalım, kara kutunun içinde ne var? Daha doğrusu yok! İçinden çıkanlar nedeniyle cezaevine giden bir eski başkan. "Rüşvet aldığı için mi tutuklandı, rüşveti paylaşmadığı için mi?" Bir de böyle bir soru var tabii. Cevap veren var mı acaba?

Biz ülkemizin zenginliklerinin kimlerin cebine gittiğini sorgulamalıyız. Kılıçdaroğlu'nun tespitini kabul etmeliyiz, bunu yaparken gülümsemeliyiz. Aslında rüşvet ve yolsuzluğun ciddiyetine rağmen, bu durumu mizahi bir dille ele almak, acı gerçeği daha da belirgin hale getirir.

Bakınız, bu "Varlık Fonu" adında bir büfe var. Peki, bu büfenin menüsünde ne var? Cevabı biliyoruz: Görünmez sandviçler, gizli soslular, ve tabii ki, çıtır çıtır rüşvetler! Ama bu büfede garson yok. Sadece müşteriler var. Ve bazıları, garsonları kendileri gibi görüyorlar. Hani derler ya, "Herkes kendi kaderinin mimarıdır." Maalesef bizim eski başkan, kendi kaderinin mühendisi olmuş.

Eğer rüşvet aldıysa, kimden aldı? Paylaşılanları kimlerle paylaştı? Ve daha da önemlisi, paylaşılanı paylaşmayanları kimlerle paylaşmadı? Ne kadar karmaşık değil mi? Ancak bu karmaşıklığın arkasında yatan basit gerçek, halkımızın bu durumdan dolayı ciddi şekilde zarar görmesi.

Hani, ironiye biraz yer vermek gerekirse, bu büfe sanki bir "Müthiş Rüşvet Büfesi". Ancak burada bir sorun var: Müşterilerin çoğu, garsonların işini anlamıyor, kendi tabaklarını dolduruyorlar. Bazen biraz fazla dolduruyorlar, sonra tabakları ağırlaşıyor, elden düşüyor. Ve böylece tüm salon kırık dökük tabak ve sandviç parçalarıyla doluyor.

Aslında, Kılıçdaroğlu'nun sorduğu bu soruya karşılık, garip bir sessizlik hüküm sürüyor. Belki de, garsonlar tabakları doldururken, diğer müşteriler neye uğradıklarını anlamıyorlar. Ve bu sessizlik, belki de bu sürecin en büyük hicvidir.

Sonuç olarak, Kılıçdaroğlu'nun bu cesur tespitini ve sorularını, bir yandan gülerek okuyor, diğer yandan da içimiz acıyarak ele almalıyız. Belki de rüşvetin ve yolsuzluğun komik olmadığını, ama bazen de komik bir şekilde anlatılmasının, konunun ciddiyetini daha da vurgulayacağını düşünmeliyiz. Kılıçdaroğlu'nun bu 'hicivli' yaklaşımına, belki de hepimizin destek olması gerekiyor. Neticede, halkın tepkisini çeken bu büfe, yani Varlık Fonu, biraz daha şeffaf olmalı. Ve belki de, en önemlisi, halkın varlıklarının nerede ve nasıl harcandığını bilmek, en doğal hakkıdır.

Not: Bu yazının alay ve dalga geçer modunda yazılmış olmasını, ülkemizin ve halkımızın ciddi sorunlarına karşı duyarsız olduğum anlamına gelmemeli. Tam aksine, mizahın, bazen gerçekleri daha net görmemize yardımcı olduğuna inanıyorum. Ve umarım, bu 'mizahi' yaklaşım, tüm bu sorunları daha net bir şekilde görmemize yardımcı olur.

Aydın Karataş

br

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

narin

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 5 5 0 15
2 FB  Fenerbahçe 5 4 0 13
3 BJK  Beşiktaş 4 3 0 10
4 İBFK  Başakşehir 5 3 1 10
5 EYP  Eyüpspor 5 2 0 9

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği