Kadına Yönelik Şiddet Neden Bitmiyor? ...BoluNet
Kadına yönelik şiddet, insan haklarının ve ağır ihlallerden biri. 25 Kasım'da kadınların seslerini duyurduğu ve toplumun bilinçlenmesi için bir fırsat olarak kabul ediliyor. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun etkin olduğu, kadınların hayatlarını koruma altına almak için büyük önem taşıyor. Ancak bu mücadelenin sadece kurallarla değil, toplumsal bilinç ve dayanışma ile mümkün olduğu bir gerçek. Bugün şiddete karşı durarak daha eşit ve güvenli bir dünya için adım atma zamanı!
Kadına Şiddet: Sessiz Çığlıklar ve Mücadele Günü
Şiddetin Gölgeleri ve Sistemsel Eksiklikler
Kadına yönelik şiddet, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en derin yaralardan biri. Türker Ateş'in de vurguladığı gibi, 6284 sayılı kanun ve uluslararası yayınla kabul edilmiş İstanbul Sözleşmesi gibi önemli kurallar, başarıyla mücadelede en önemli araçlarımız. Ancak bu düzenlemelere yönelik zayıflayan uygulamalar ve sözleşmelerden geri çekilme, şiddeti teşvik eden bir zemine yol açabiliyor.
6284 sayılı kanun, kadınların fiziksel ve psikolojik güvenliğini sağlamak adına kritik bir rol oynuyor. Koruma kararları, sığınma evleri ve hızlı müdahale mekanizmalarını içeren bu yasa, kadınların hayatta kalma mücadelesinde temel bir dayanak noktasıdır. Ancak, yasa yalnızca kağıtta kaldığında, uygulamanın güvenlik kalkanı da delik deşik oluyor.
İstanbul Sözleşmesi ise, şiddetin önlenmesinin yanı sıra, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için uluslararası bir rehber niteliğindedir. Türkiye'nin bu sözleşmeden çekilmesi, yalnızca bir protokolün sona ermesi değil; Aynı zamanda kadınların hak mücadelesine vurulmuş ciddi bir darbe olarak görülüyor.
Kadınlar Hala Mücadele Ediyor
Kadına yönelik şiddet yalnızca fiziksel saldırılarla sınırlı değil. Psikolojik, ekonomik ve dijital yerlerde kadınlar sürekli bir tehdit altındadır. Çalışma eşitsizlikleri, sosyal baskılar ve günlük hayatın her alanındaki artışlar, hayatın farklı yüzleri olarak ortaya çıkıyor.
25 Kasım gibi özel günlerde, kadınların ve hakları için mücadele edenlerin seslerini duyurmak adına büyük bir fırsat. Türker Ateş'in sosyal medyada yaptığı paylaşımda göründüğü gibi, bu mücadele yalnızca sözde değil, gerçek eylemlerle desteklenmeli. Kadınlar için güvenli bir dünya yaratmak; Bireysel olarak, yasal düzenlemelerin etkinleştirilmesi ve toplumsal bilinçlenme ile mümkün.
Halkın Bu Mücadeleye Katılımı Şart
Bu konunun desteklenmesi hayati önem taşıyor. Kadına yönelik güçlü bir mücadele, yalnızca kadınların değil, toplumun tüm kesimlerinin omuz vermesi gereken bir sorumluluk. "Kadına yönelik şiddete karşı şiddet!" sloganları sadece birer söz değil; onun genelindeki durumların bir ifadesidir.
Bu mücadelede özgürleşme yolu, kadınların yaşamsal doğrularını elde edene kadar, toplumun bilinçlendirilmesinden geçiyor. Eğitim programları, çalışmalar ve bireysel düzeydeki boyutlarda dayanıklılık cesareti, bu değişimin anahtarıdır.
Sessiz Çığlıklara Ses Olalım!
Kadına yönelik şiddetin, yalnızca kadınların mücadelesi değil, insan haklarına saygının da bir gereğidir. Gelin, 25 Kasım'ı yalnızca bir anma günü olmaktan çıkaralım ve kadınların sessiz çığlıklarına kulak vererek, şiddete dur diyelim.
Bolca sevgi, dayanışma ve mücadele dolu bir dünya için harekete geçelim. Çünkü bu dünya, kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla herkes için eşit ve güvenli olmayı hak ediyor.
BoluNet olarak, kadınların hak ettiği özgürlük ve güvenlik için toplumun onun kesiminden destek kitlesinde bulunuyoruz. Daha evde, daha adil bir gelecek için her zaman yanınızdayız!
Benzer Haberler
Kayan tır yolu kapattı ...BoluNet
Kadına Yönelik Şiddet Neden Bitmiyor? ...BoluNet
Motosiklet alev alev yandı ...BoluNet
Kar kalınlığının 1,5 metre olduğu yaylada 12 kişi mahsur kaldı ...BoluNet
Abant yoluna ağaç devrildi, tatilciler yolda kaldı ...BoluNet
TEM’de trafik durdu, maddi hasarlı kazalar yüzünden yol tıkandı ...BoluNet
TEM Bolu mevkiinde kar yağışı nedeniyle trafik durdu...BoluNet
Bolu Dağı’nda beklenen kar başladı ...BoluNet