Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

Savaşın Gölgesinde Akaryakıt Fiyatları: Motorin Cebi Yakıyor.

7 Ekim’de başlayan İsrail-Filistin çatışmaları, sadece iki uzak toplumu değil, bizim gibi sıradan vatandaşları da etkisi altına alıyor. Fahiş akaryakıt fiyatları, şimdi de savaşın getirdiği ekonomik yüklerle birleşerek halkın cebini daha da yakmaya başladı.

Sektör kaynaklarının belirttiği üzere, 16 Ekim Pazartesi günü gece yarısından itibaren motorinin litre fiyatına 2 lira 23 kuruşluk bir zam gelmesi bekleniyor. Yeni zamla birlikte motorin fiyatları adeta gökyüzüyle yarışırken, İstanbul'da 39,58 TL'ye, Ankara'da 40,16 TL'ye ve İzmir'de 40,34 TL'ye yükselecek. Savaşın akaryakıt fiyatları üzerinde oluşturduğu bu baskı, hali hazırda ekonomik zorluklarla boğuşan vatandaşların omuzlarındaki yükü daha da ağırlaştırıyor.

Zamlar, esnafı ve bireysel sürücüleri zor durumda bırakıyor. Bir taksi şoförü, "Her zam geldiğinde, cebimizden yediğimizi azaltıyoruz, çünkü benzinin litre fiyatı arttıkça kazancımız düşüyor," diye yak

ınıyor. Özellikle pandemi döneminin ardından henüz toparlanamamış olan küçük esnaf için bu durum, kâr marjlarını daha da düşürerek, işlerini sürdürmelerini zorlaştırıyor.

Motorin fiyatlarındaki artışın, ulaşım maliyetlerini de yükselteceği aşikâr. Bu durum, hali hazırda zorlu ekonomik koşullar altında yaşam mücadelesi veren vatandaşlar için ek bir yük anlamına geliyor. Ulaşım maliyetlerindeki bu artış, hem bireysel hem de ticari anlamda pek çok sektörü olumsuz etkileyerek, enflasyonun daha da artmasına neden olabilir.

Akaryakıt sektörü uzmanları ise, uluslararası arenada yaşanan bu tür çatışmaların, enerji piyasalarını doğrudan etkileyerek, akaryakıt fiyatlarında dalgalanmalara neden olduğunu belirtiyor. Ülkemiz gibi enerji ithalatına bağımlı ülkelerde, bu tür global olayların ekonomi üzerinde ciddi etkiler yarattığını ve bu etkilerin enflasyon, işsizlik gibi makroekonomik göstergeler üzerinden topluma yansıdığını ifade ediyorlar.

Tüm bu gelişmeler ışığında, hükümetin ve ilgili bakanlıkların, akaryakıt fiyatlarının kontrol altına alınabilmesi ve halkın ekonomik yükünün hafifletilmesi adına acil önlemler alması bekleniyor. Enerji diversifikasyonu ve yerli enerji kaynaklarının geliştirilmesi, bu tür dış şoklara karşı ekonomimizin daha dirençli hale gelmesini sağlayabilir. Ayrıca, halkın ve esnafın bu zor günlerde ayakta kalabilmesi için ekonomik destek paketlerinin ve teşviklerin hayata geçirilmesi, toplumun geniş kesimleri tarafından talep ediliyor.

Sonuç olarak, uluslararası arenada yaşanan gerginliklerin ve çatışmaların, ülkemizin ekonomisini ve halkının yaşamını olumsuz etkilememesi için proaktif ve sürdürülebilir politikaların benimsenmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkmış oluyor.

BoluNet