İki Yüzler ve Haklar Arasında: Hacer Çınar Örneği
222

İki Yüzler ve Gerçekler

Dikkatimi çeken bir haberde, AK Partili Belediye Meclis Üyesi Hacer Çınar'ın, sağlık işçilerinin geriye dönük alacaklarının toplu ödeme talebiyle ilgili basın açıklaması yer alıyordu. Kendisi aynı zamanda Öz Sağlık İş Sendikası Bolu Şube Başkanlığı görevini de yürütüyor. Yani, bir yandan hükümete yakınlığıyla bilinen bir parti mensubu ve diğer yandan bir sendika başkanı. İki yüzü olan bir maske gibi; biri gülen, diğeri ağlayan.

Hatırlarsanız Çınar, birkaç yıl önce katıldığı bir programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek "Rabbim, lütfen benim ömrümü ona ver. Ömrüm size annemin ak sütü gibi helal olsun" demişti. Kendisi hükümete sorgusuz sualsiz bağlılığını bu şekilde ifade etmişti. Ne var ki, şimdi aynı hükümetten, daha doğrusu hükümete bağlı olan bir kurumdan, haklarını talep ediyor.

Bu durum, ülkemizde yaşanan bazı çelişkilerin tipik bir örneği aslında. Ülkede bazı kişiler, özellikle de politikada aktif olanlar, ideolojik sadakatlerini koruyarak aynı zamanda sosyal haklarından feragat edemeyeceklerini unutuyorlar.

Çınar, önceleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiği destekle gündeme gelmiş, ardından Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ile yaşadığı tartışmayla ulusal basının ve sosyal medyanın odağı olmuştu. Şimdi ise hakları için çırpınıyor. Çırpınıyor ama, bir yandan da AK Partili olduğunu unutmuyor. Bu, bir çelişki değil mi?

Sağlık işçilerinin geriye dönük alacaklarını talep etmek en doğal haktır ve bu konuda yapılan mücadeleyi sonuna kadar destekliyorum. Ancak unutmamalıyız ki, bu talep de, aynı zamanda, o hükümetin uygulamalarını sorgulamak anlamına gelmektedir. Peki, bu sorgulamayı yapan kişi, bir yandan da o hükümete "ömrümü veririm" diyebilir mi?

Çınar'ın durumuna baktığımızda, kendisinin iki yüzlü bir tavır içinde olduğunu görüyoruz. Bir yandan hükümete olan bağlılığını dile getirirken, diğer yandan aynı hükümetin uygulamalarından şikayetçi oluyor. Bu çelişki, sadece Hacer Çınar'da değil, aynı zamanda birçok insanımızda da mevcut. Ve bu, ülkemizin en büyük sorunlarından biri.

Bir toplumda, insanlar sadece kendi haklarını değil, başkalarının haklarını da savunmalıdır. Ve bu savunma, sadece kendi çıkarlarına hizmet ettiğinde değil, her zaman yapılmalıdır. Ancak, Çınar'ın durumu, bu duruşun eksik olduğunu gösteriyor. Kendi çıkarları söz konusu olduğunda savunma yapılıyor, ancak genel anlamda, hükümetin uygulamaları hakkında sorgulama veya eleştiri yapılmıyor.

Sonuç olarak, bu durum, sadece Çınar'ın değil, ülkemizin de bir portresi. Bu portrede, iki yüzler, çelişkiler ve çıkarlar öne çıkıyor. Ancak, hakların ve adaletin yerini bulması için, bu portrenin değişmesi gerekiyor. Ve bu değişim, sadece Çınar'ın değil, herkesin içinde olması gereken bir değişim.

Bolunet

y

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

n

Puan Durumu

Takım OM G M P
1
2
3
4
5

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği