Halkın Cüzdanını Yakan Enflasyon Verileri Gerçekten Doğru Mu? ...BoluNet

Türkiye'de enflasyon tartışmaları bitmiyor! TÜİK'in açıkladığı %44,38'lik yıllık enflasyon oranı ile ENAG'ın %83,40 olarak duyurduğu veri arasındaki uçurum, halkın cebindeki yangını daha da büyütüyor. İktidar, ekonomik başarıdan söz ederken; Pazarda, piyasadaki ayrıntılar Fiyatlar bu başarı hikayesiyle çelişiyor. TÜİK'in açıkladığı pembe tablolar, halkın gerçekleriyle örtüşmüyor. ENAG ise vatandaşın ekonomik sıkıntıyı, verileriyle birlikte açıklıyor. Peki, bu oranların farkının nedeni ne? TÜİK ve ENAG, aynı ülkede nasıl farklı goranlar açıklıyor? Halkın geçim derdi, ekonomik politikalardaki eksikliklerin en büyük aynası.

Enflasyon Masalı: TÜİK Rakamları ile Halkın Cüzdanındaki Yangın

"Resmi açıklamalara güvenin, gözlerinize değil!" diyorlar. TÜİK ve ENAG'ın Aralık 2024'te enflasyona dönüşümü, gerçeklerle hayaller arasında sıkışıp kalmış bir Türkiye hikayesini bir kez daha gözler önüne seriyor. TÜİK, yıllık enflasyonu %44,38 olarak açıklarken, ENAG bu rakamı %83,40 olarak belirtti. Aradaki farkın değişebilmesi için bir bilim insanının olması gerekmiyor; Sokaktaki ekmek kuyruğunda bekleyen teyzeye bakmanız yeterli.

TÜİK'e Göre Bahar, ENAG'a Göre Kıyamet

TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarına bakılırsa ekonomimiz adeta "uçuyor." Sözde, piyasa fiyatları kuş gibi hafiflemiş, vatandaşın yüzü gülmüş! Lakin ENAG'ın ürünlerine kulak verirseniz, gerçeğin tokat gibi yüzünüze çarptığını görebiliyorsunuz. Yani devletimizin şanlı istatistik kurumu, halkla alay mı ediyor, yoksa "halkın ahlakını bozmayalım" politikasını mı benimsiyor, orasını çözemedik.

Pazarda limon fiyatına bakarken "44 mü 83 mü?" diye sormanın kimseye faydası yok. Çünkü gerçek şu: İster TÜİK'e inanın, ister ENAG'a; o limon sizin bütçenizi yakıyor.

Ekonomik Başarı mı, Halkı Güldürme Operasyonu mu?

Hükümetin ekonomik zafer nutuklarına oldukça insan ister istemez bir tebessüm ediyor. Dolar kurumuş, asgari ücrete zam yapılmış, ama çarşı-pazarda cebinizdeki para yetmiyor. Bize "Bakın enflasyonu düşürdük" derken, aslında "Siz yanlış yerden bakıyorsunuz" diyorlar.

Elektrik faturası ortadan kalkınca sanki TÜİK'e inancımız geliyor. Açıklamanın tek anlamı, "Mizah yapıyoruz, gül geç!" olabilir. Vatandaş, geçemediği için kredi kartıyla yaşıyor. Borçla ayakta duran bir toplumun ferdi olmak, gurur verici bir tablo değil ama nedense bu tabloya "istikrar" diyorlar.

Halkın Alaycı Tepkisi: "Biz de TÜİK'leşiyoruz"

Halkın dilinde artık yeni bir deyim var: "TÜİK gibi konuşma!" Çünkü gerçeklerin gizlendiğini hisseden bir toplum, alaycı bir şekilde bu tabiri kullanıldı. Öyle ki, maaş zamlarına sevinmeden zamlanan ekmek fiyatlarıyla yüzleşen vatandaş, "Hangi TÜİK bu mu?" diye soruyor.

Son Söz: Ekmekle Şaka Olmaz

Enflasyon hesaplamaları teknik bir politikaydı. Ama teknik siyaset, halkın ekmeğini küçültüyor, sofrasındaki peyniri azaltıyor. TÜİK ve ENAG arasındaki bu uçurum, sadece iki farklı programlama yöntemi değil; Aynı zamanda hükümetle halkın gerçekleri arasındaki mesafedir.

Velhasıl, ekonominin pembe tablolarını bize sunanların unuttuğu bir şey var: Karnı tok olmayan bir millet, hikâyelere inanmaz. Halk TÜİK'in masalını değil, pazar yerinde elindeki paranın değerinin hafifliğini tartışıyor. Bu hafiflik, sadece potansiyellerde değil, vicdanında da hissediliyor.

Halk, TÜİK ve ENAG'a değil, pazarda alınan yarım kilo patatese bakarak ekonomik gerçeklere ulaşıyor.

Gülmeyin, artık TÜİK şakaları modası geçmiş bir kara mizah oldu.

BoluNet İle Güncel Kalın!
Halkın gerçeklerini, ekonomik durumu ve en sıcak haberleri almak için BoluNet'i takip edin. Doğru bilgi, analiz içeriği burada!