Erdoğan oyunu İstanbul’da kullandı...
222

Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Seçimleri'nin ikinci turunda oyunu İstanbul Üsküdar'da bulunan Saffet Çebi Ortaokulu'nda kullandı. Kendisine eşi Emine Erdoğan eşlik etti.

Erdoğan çifti, saat 12.05'te oylarını kullanmak için okula geldi. Okul bahçesinde toplanan vatandaşlar tarafından sevgi gösterileriyle karşılandılar. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de Erdoğan çiftini karşılayanlar arasındaydı.

"3279" numaralı sandığın bulunduğu sınıfa giren Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, kimliklerini kontrol için sandık görevlilerine teslim ettiler. Ardından kabine geçerek oylarını kullandılar ve oy zarflarını sandığa attılar.

Bu seçimde, Erdoğan'ın oy kullandığı "3279" numaralı sandıkta toplamda 380 seçmen vatandaş oy kullanma hakkına sahipti. Seçmen listesinde Erdoğan 175, eşi Emine Erdoğan ise 174. sırada yer alıyordu.

Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ve eşi Reyyan Erdoğan da aynı okulda sabah saatlerinde oylarını kullanmışlardı.

Gerginlikler Üzerine Bir Seçim Anısı: Saffet Çebi Ortaokulu'nda Olanlar

Seçimler, hem demokrasinin hem de demokratik olmayan tansiyonların ateşlendiği zamanlar. Bu geçtiğimiz hafta sonu, İstanbul Saffet Çebi Ortaokulu'nda yaşananlar, bu durumun en açık göstergesi oldu.

Kim demiş demokrasi sessiz ve sakin bir süreç diye? Seçim günü, o sessizliğin tam ortasında bir vatandaşın bağırışları yankılandı: "10 yıldır sana ulaşmaya çalışıyorum!" Evet, 10 yıl, bir süreliğine ülkenin başındaki kişiye ulaşmak için. Sanırım, sadece başkana değil, demokrasiye de ulaşmaya çalışıyordu bu vatandaş.

Yanıt ne oldu peki? Sinirlenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yanındaki görevlilere o bölgeyi işaret ederek oy kullanacağı sandığa ilerledi. Evet, demokrasi burada, bir sesin çığlığına karşı sessizliği tercih eden liderlerle mi temsil ediliyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Üsküdar Kısıklı'daki konutlarından çıkarak, 12.05'te Saffet Çebi Ortaokulu'na geldi. Çift, "3279" numaralı sandığın bulunduğu sınıfın önünde sıraya girdi, oylarını kullandı. Ama, herkesin gözleri o gergin anlarda kalmıştı.

Erdoğan çiftinin oylarını kullandığı sandıkta 380 seçmen, vatandaşlık görevini yerine getirecek. 380 kişi, belki de o bağırışı duymadı, belki duydu ve üzerine düşündü. Kim bilir?

Belki o bağıran vatandaş, sesini duyurabildi. Belki de sadece o anlık bir çalkantı oluşturdu, ama unutulup gitti. Ancak, bu olayı unutmamak ve üzerinde düşünmek önemli. Çünkü bir demokrasi, çoğulculuğa, farklı seslere ve bunların duyulmasına dayanır.

Herkesin sesinin duyulduğu, herkesin ulaşabildiği bir demokrasiye ulaşma umuduyla, gelecek seçimlerde daha sağlıklı, daha sesli bir süreç yaşamayı diliyorum. Bu, belki de en başta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, sonra da tüm Türkiye'nin üzerine düşünmesi gereken bir konu. Seslerin duyulduğu bir demokrasi, sessizliğin egemen olduğu bir demokrasiden her zaman daha güçlüdür.

Türkiye'nin geleceğine yön veren seçimler, aynı zamanda demokrasinin sağlığının test edildiği önemli anlardır. Sandığın başında olan her vatandaş, sadece oy verme görevini yerine getirmekle kalmaz, aynı zamanda demokrasiye olan inancını ve bağlılığını da yeniden teyit eder.

Fakat demokrasinin en önemli göstergelerinden biri de, çoğunluğun sesinin yanı sıra azınlığın sesinin de duyulabilmesidir. Bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir vatandaşın "10 yıldır sana ulaşmaya çalışıyorum" çığlığı karşısındaki tepkisi, bu demokratik kriteri sağlayıp sağlayamadığımızın önemli bir göstergesi olabilir.

Erdoğan'ın oylarını kullandığı okulda yaşananlar, ne yazık ki, demokrasinin sadece sandıkla sınırlı olmadığını, vatandaşlar arasındaki diyalog ve etkileşimle de şekillendiğini hatırlatıyor. Öyle ki, oylarını kullandıktan sonra bile, liderlerimizin çevrelerindeki seslere dikkat etmeleri ve vatandaşların sesini duymaları gerekiyor.

İşte bu nedenle, bir dahaki seçimlerde daha fazla sesin duyulmasını, daha çok vatandaşın ulaşılabildiğini ve demokrasimizin daha da güçlendiğini umuyoruz. Unutmayalım ki, daha fazla ses, daha fazla diyalog ve daha fazla anlayış demokrasimizi daha güçlü kılar.

Bir vatandaşın "10 yıldır sana ulaşmaya çalışıyorum" çığlığı belki de bizim demokrasimizin sağlığını kontrol etmemiz için bir fırsattır. Çünkü bir demokraside, her vatandaşın sesi duyulmalı ve her vatandaşın sesine değer verilmeli. Ve umarım ki, gelecekte bu sesler duyulur ve demokrasimiz daha da güçlenir.

Sonuçta, seslerin duyulduğu, ulaşılan bir demokrasi bizim hedefimiz olmalı. Unutmayalım ki, demokrasi sadece bir oy kullanma süreci değil, aynı zamanda vatandaşların seslerinin duyulduğu, liderlerin yanıt verdiği bir süreçtir.

br

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

narin

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 5 5 0 15
2 FB  Fenerbahçe 5 4 0 13
3 BJK  Beşiktaş 4 3 0 10
4 İBFK  Başakşehir 5 3 1 10
5 EYP  Eyüpspor 5 2 0 9

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği