Erdoğan’ın Mısır ile Normalleşmesi: İdeolojik Taviz mi Zorunluluk mu?... BoluNet
222
 

Erdoğan’ın Mısır Açılımı: İdeolojik Tavizler ve Ekonomik Zorunluluklar

 

Türkiye’nin Mısır ile yaşadığı yıllar süren diplomatik soğukluk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son dönemde attığı adımlarla yeni bir döneme girdi. 2013’te Mısır’da Müslüman Kardeşler hükümetinin darbe ile devrilmesi sonrasında Mısır’ın yeni lideri Abdülfettah Sisi’ye karşı sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, aradan geçen yılların ardından Mısır ile normalleşme sürecine girdi. Ancak bu adım, pek çok açıdan eleştirilmeyi de hak ediyor. Erdoğan’ın geçmişteki sert söylemleriyle çelişen bu açılım, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve uluslararası arenada yaşadığı yalnızlık bağlamında değerlendirildiğinde, bir ideolojik taviz ve zorunlu bir manevra olarak görülüyor.

 

İdeolojik Katılıktan Ekonomik Pragmatizme

 

Erdoğan, 2013’te Mısır’da yapılan askeri darbenin ardından Abdülfettah Sisi’yi şiddetle eleştirmiş, darbenin ardından Müslüman Kardeşler’e olan desteğini açıkça ifade etmişti. Bu duruş, Erdoğan’ın bölgedeki İslamcı hareketlere olan desteğini ve ideolojik bağlarını yansıtıyordu. Ancak aradan geçen yıllar, özellikle Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı ekonomik zorluklar ve diplomatik izolasyon, Erdoğan’ın bu duruştan vazgeçmesine yol açtı. Bugün geldiğimiz noktada Erdoğan, ideolojik sertlikten ödün vererek Sisi ile bir normalleşme sürecine girmiş durumda.

 

Erdoğan’ın bu adımı, uluslararası ilişkilerde ideolojik çizginin, ekonomik ve bölgesel çıkarlar uğruna nasıl bir kenara bırakıldığının çarpıcı bir örneği olarak görülüyor. İdeolojik ilkelerinden vazgeçmek pahasına, bölgesel ilişkilerini yeniden kurma çabası içine giren Erdoğan, bir yandan da Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizden çıkış yolları arıyor. Mısır ile ilişkilerin yeniden inşa edilmesi, bu çabanın bir parçası olarak karşımıza çıkıyor.

 

Ekonomik Kriz ve Diplomatik Çıkış Arayışı

 

Türkiye, son yıllarda derinleşen bir ekonomik krizle karşı karşıya. Yükselen enflasyon, artan işsizlik, düşen Türk Lirası değeri ve azalan dış yatırımlar, Türkiye’nin ekonomik dengelerini altüst etmiş durumda. Erdoğan’ın Sisi ile yakınlaşmasının, bu ekonomik krizden çıkış için bir umut ışığı olduğu söylenebilir. Mısır ile ticaret hacminin 15 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor ve enerji projelerinde iş birliği yapılması planlanıyor. Özellikle Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları ve doğal gaz projeleri, iki ülke arasında potansiyel iş birliği alanları olarak öne çıkıyor.

 

Ancak bu adımların, Türkiye’nin ekonomisini kurtarmaya yetecek uzun vadeli çözümler olup olmadığı sorgulanmalı. Erdoğan’ın geçmişte Mısır’a yönelik sert söylemleri dikkate alındığında, bu yeni yaklaşımın iç kamuoyunda nasıl karşılanacağı da merak konusu. Özellikle Erdoğan’ın sert tabanı, ideolojik bir taviz olarak görülen bu açılımı nasıl değerlendirecek? Bu sorular, Erdoğan’ın siyasi meşruiyetini zedeleyen unsurlar olarak öne çıkıyor.

 

Diplomatik Yalnızlık ve Bölgesel Strateji

 

Erdoğan’ın Mısır ile normalleşme sürecine girmesi, sadece ekonomik zorunluluklarla açıklanamaz. Türkiye, Ortadoğu’da son yıllarda giderek yalnızlaşan bir aktör haline geldi. Erdoğan’ın Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail gibi ülkelerle de bozulan ilişkileri, Türkiye’yi bölgesel anlamda izole etmişti. Mısır ile kurulan bu yeni ilişki, Türkiye’nin diplomatik yalnızlığını kırma çabasının bir parçası olarak da görülebilir. Ancak bu girişimin, kalıcı bir dış politika değişikliği mi yoksa kısa vadeli bir manevra mı olduğu sorusu hala cevapsız.

 

Erdoğan’ın bölgesel yalnızlığı kırma adına attığı bu adım, aynı zamanda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki enerji projelerine yeniden dahil olma arzusunu yansıtıyor. Ancak bu hamle, Türkiye’nin jeopolitik konumunu güçlendirmekten çok, ekonomik krizden çıkış için zorunlu bir diplomatik hamle gibi duruyor. Bölgesel güç dengelerinde yeniden yer alma çabası, Türkiye’nin daha geniş bir stratejiyle hareket ettiğini gösterse de, bu hamlenin asıl amacının iç siyasetteki krizden kaçış olduğunu görmek zor değil.

 

Popülist Strateji ve Seçim Dönemi

 

Erdoğan’ın dış politikada attığı bu adımlar, aynı zamanda popülist bir strateji olarak da değerlendirilmeli. 2024 yılında yapılması planlanan genel seçimler öncesinde, Erdoğan’ın dış politikadaki başarılarını iç politikada kullanarak kendi konumunu sağlamlaştırma çabası içinde olduğu görülüyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizi çözmekten çok, bu krizi örtmek ve uluslararası arenada yeniden kabul görmek için atılan bu adımlar, kısa vadeli çözümler olarak karşımıza çıkıyor.

 

Erdoğan, iç siyasetteki zayıflığını dış politikadaki kazanımlarla dengelemeye çalışıyor. Ancak bu hamlelerin, Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarına nasıl hizmet edeceği sorusu hala geçerliliğini koruyor. Erdoğan’ın diplomatik başarı olarak sunduğu bu normalleşme adımları, gerçekte Türkiye’nin ekonomik ve siyasi anlamda ne kadar sıkışmış bir durumda olduğunu ortaya koyuyor.

 

Sonuç: Kısa Vadeli Kazanımlar, Uzun Vadeli Riskler

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sisi ile yakınlaşması, Türkiye’nin mevcut ekonomik krizi ve diplomatik izolasyonu karşısında zorunlu bir adım olarak değerlendirilmelidir. Ancak bu adım, ideolojik ilkelerden taviz verilmesi pahasına atıldığı için, Erdoğan’ın siyasi meşruiyetini de zedeleyen bir hamle olarak görülüyor. Türkiye’nin ekonomik krizden çıkış için bölgesel iş birliğine ihtiyaç duyduğu bir gerçek. Ancak bu tür adımlar, Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarına hizmet edecek mi? Yoksa Erdoğan’ın iç siyasetteki popülist stratejilerini güçlendirmek adına atılan kısa vadeli bir manevra mı?

 

Bu haber BoluNet'ten!

Bolu'nun ve Gündemin nabzını tutun!

BoluNet'te en güncel ve çarpıcı haberler sizi bekliyor: www.bolunet.com.tr

br

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

narin

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 11 10 0 31
2 FB  Fenerbahçe 11 8 1 26
3 SAMS  Samsunspor 12 8 3 25
4 EYP  Eyüpspor 12 6 2 22
5 BJK  Beşiktaş 11 6 2 21

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği