Emekliye 8000 TL Ekstra Zam: Gerçekten Bir 'Müjde' mi?

SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine 8000 TL'lik zam, 'müjde' gibi sunuldu. Ancak bu, ekonomik gerçekler ve emeklilerin karşılaştığı hayat pahalılığı karşısında bir hiciv malzemesi olma riskini taşıyor.

SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine yansıyan "8000 TL'lik zam" haberine gelirsek... Zam, başta cazip gibi görünebilir, ancak tüm bu durum, bir şaka gibi hissettirecek kadar hicivli bir boyuta ulaşıyor.

Yüzde 25'lik Temmuz zammının ardından, ekstra 8000 TL'lik bir zam, hükümetin emeklilere büyük bir lütuf gibi sunduğu bir 'hediye' olarak algılanabilir. Ancak bu 'hediye', daha yakından bakıldığında, emeklilerin karşı karşıya olduğu hayat pahalılığının kapsamını belirgin bir şekilde göz ardı ediyor.

Bir taraftan, hükümet bu tür 'ekstralar'ı ekleyerek emeklilere yaşam kalitesini artırmada yardımcı olmayı vaat ederken, diğer taraftan, emeklilerin maaşlarını etkileyen enflasyonla etkin bir şekilde mücadele etme konusunda başarısız oluyor. Bir nevi hükümetin sıcak hava balonuna dönüşen ekonomik politikaları, hayat pahalılığından muzdarip vatandaşların kafalarına sürekli düşen bir şapka gibi.

En düşük emekli maaşı için de yeni bir zam gündeme gelebilir; belki de hükümetin en düşük emekli maaşına 'ekstra' bir katkı yapma girişimi, enflasyon oranının artışı karşısında emeklilerin ezilmesini önlemek için bir tür 'çare' olarak sunulacak. Ancak gerçekte, bu tür 'ekstralar'ın çoğu zaman yetersiz kaldığı görülebilir.

Dolayısıyla, bu ekstra zamlar, aslında emeklileri daha da belirsiz bir geleceğe itiyor. Tüm bunlar, hükümetin halkın yaşam koşullarını iyileştirmek için ne kadar istekli olduğunu gösteren bir tiyatro oyununa benziyor. Ancak, bu 'tiyatro oyunu', emeklilerin ve genel olarak ülkenin ekonomik durumunu daha karmaşık hale getiriyor.

Bu nedenle, emekli maaşlarına yapılan bu ekstra zam, hükümetin ekonomik stratejisinin bir parçası olarak görülebilir, ancak aslında, bu strateji, emeklilerin ve genel olarak Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu gerçek zorlukları çözmekte başarısız oluyor. Dolayısıyla, bu 'ekstra zam', bir nevi şaka veya hiciv malzemesi haline geliyor. Gerçekten de, hükümetin ekonomik politikalarını ciddi bir gözden geçirme ve gerçek çözümler bulma zamanı gelmiştir. Aksi takdirde, bu 'müjde' daha fazla hiciv konusu olmaktan çıkamaz.

Aydın Karataş