Edebiyatımızın Devi: Orhan Veli Kanık ve Hayat Hikayesi
222

Sesleri Sokaklara Taşıyan Şair: Orhan Veli Kanık

 

Yazdığı her sözcükte sokakların, evlerin, iş yerlerinin, kahvehanelerin, tavernaların kokusunu, renklerini, seslerini bulabilirsiniz. Kanık, şiiri kütüphanelerden, saraylardan, salonlardan alıp kaldırımlara, sokak başlarına, çay bahçelerine, meyhanalara, herkesin yaşadığı ve nefes aldığı yerlere taşıdı.

Çocukluğunda "kurbağadan korktuğu" günlerden, Oktay Rifat ve Melih Cevdet'le geçirdiği gençlik yıllarına, "rakıya başladığı" dönemlerden, askerlik anılarına kadar, Kanık hayatının her aşamasını bir dizeye, bir mısraya sığdırabilen bir şairdi. İçinde kötülüğü yok, biliyordu ve bu nedenle hayatı, insanları, sevgiyi, aşkı, hüznü, kederi, neşeyi olduğu gibi yazabiliyordu.

Kanık'ın ayrı bir yeri vardı İstanbul'un. Onun kaleminde İstanbul bir şehirden daha çok, şiire, aşka, yaşama dair bir metafordu. İstanbul'u dinlediğinde fıstıkların arkasından doğan bir ayı, eteklerinde çırpınan bir kuşu, kalbinin vuruşundan anladığı bir sevdayı görürdü.

Fakat Kanık'ın hayatı, şiirlerinde anlattığı kadar huzurlu ve neşeli değildi her zaman. Yaşamı boyunca ekonomik sıkıntılarla boğuştu. Bu durumu en iyi "İstanbul'dan ayva gelir, nar gelir" başlıklı şiirinde anlatır. Bu şiirinde "Gelir desen dar gelir, Günaşırı alacaklılar gelir…" diyerek maddi sıkıntılarını ve hayatının zorluklarını ifade eder.

36 yaşında hayata veda etti Orhan Veli. Düştüğü bir çukur sonrası geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybetti. Bu ani veda, adeta yaşamı boyunca anlattığı "Garip" hayat hikayesine uygun bir sondu.

Ölümünden bu yana yıllar geçti ama Orhan Veli Kanık’ın şiirleri, gençliğinden yaşlılığına, köylüsünden kentlisine herkesin dilinde, kalbinde yaşamaya devam ediyor. Çünkü o, gerçek hayattan kesitler sundu, gerçek insanları anlattı. O, sadece bir şair değil, aynı zamanda bir hikaye anlatıcıydı. Ve belki de en önemlisi, o "Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava..." diyerek yaşamın aslında ne kadar değerli ve bedava olduğunu herkese hatırlattı.

"Anlatamıyorum" şiiri, Orhan Veli'nin duygusal durumunu ve iç dünyasını çok iyi bir şekilde yansıtır. Şiirin bir bölümü şöyledir:

Ağlasam sesimi duyar mısınız,

Mısralımda; Dokunabilir misiniz,

Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,

Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu

Bu derde düşmeden önce.

İstanbul'u Dinliyorum" ise şairin sevdiği şehre dair duygularını ifade eder:

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

Önce hafiften bir rüzgar esiyor;

Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar ağaçlarda;

Uzaklarda, çok uzaklarda,

Sucuların hiç durmayan çıngırakları

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı."

1914'te doğmuş, genç yaşta yaşamını kaybetmiş olmasına rağmen kalbimizde ölümsüz bir iz bırakan bir adamı anlatıyorum bugün size: Orhan Veli Kanık. Kendi deyimiyle "kendisi garip, Orhan Veli" olan bu adam, şiiri halkın ağzına, halkın gözüne, halkın kalbine taşıyan adamdı.

Orhan Veli Kanık, halkın içinden gelen, sokakları, kahvehaneleri, meydanları, İstanbul'u şiirle dolduran bir şairdi. Bu nedenle unutulmadı, unutulmayacak. Ağlasa da sesini duyuyoruz, gözyaşlarına da dokunabiliyoruz. Çünkü o, sadece şiirlerinde yaşamıyor, kalplerimizde de yaşıyor.

Elif Demirci

br

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

narin

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 5 5 0 15
2 FB  Fenerbahçe 5 4 0 13
3 BJK  Beşiktaş 4 3 0 10
4 İBFK  Başakşehir 5 3 1 10
5 EYP  Eyüpspor 5 2 0 9

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği