Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

Doğu Karadeniz Rüzgarında

Karadeniz’in yeşil örtüsünde, bir sevgi turu başlar,

Canlar Kamp ve Karavan Derneği, aşka dair izler taşır.

Ormanların arasında, dağların tepesinde,

Hayvan dostlarımızla, birlikteyiz her adım, her nefeste.

Tarçın’ın koşuşturduğu ormanlarda, sımsıkı sarılırken doğaya,

Mişa'nın yankılanan havlamaları, yankılanır vadiler arasında.

Badem, neşeyle şakırdayan derelerin kenarında,

Boncuk ise karavanın pencerelerinden bakar, maviliğe, rüyasında.

Rüzgar, saçlarına Karadeniz'in tuzunu, kokusunu bırakır,

Yüksek yaylaların sisleri, gözlerde bir masalı saklar.

Yemyeşil ormanların arasında, bir karavan yolculuğu,

Hayvan dostlarımızın sevgisiyle, dolup taşan bir buluşu.

Kuzeyin denizi, dalgalarıyla kucaklar kumsalı,

Evcil dostlarımız, sevgiyle paylaşır bu anı yan yana.

Canlar Derneği'nin sevgi turu, bir anıya dönüşür yavaşça,

Doğu Karadeniz'in rüzgarında, sevgi ve dostlukla birlikte başbaşa.

BOLUNET'ten bir armağan,

Karadeniz’in Sevgi Rüzgarı: Dört Ayaklı Dostlarla Bir Tur

Doğu Karadeniz'in eşsiz doğasının sarıp sarmaladığı bir sevgi yolculuğu… Canlar Kamp ve Karavan Derneği, bir tur düzenledi; ama bu tur diğerlerinden farklıydı. Yemyeşil ormanların, dalgaların şarkı söylediği kumsalların, sisin sarıp sarmaladığı yaylaların tanığı oldu bu sevgi yolculuğunun. Çünkü bu turda, insanların yanı sıra dört ayaklı sadık dostları da vardı.

Tarçın, Mişa, Badem ve minik kedi Boncuk... Onlar, bu sevgi turunun en masum ve en içten katılımcılarıydı. Ormanın hışırtısında Tarçın'ın neşeli koşuşturması, derelerin kenarında Badem'in sevinçle şakrışı, Boncuk'un pencereden bakışlarıyla maviye dalmış hali... Mişa'nın vadiler arasında yankılanan havlamaları ise doğanın sesine eşlik ediyordu.

"Karadeniz’in yeşil örtüsünde, bir sevgi turu başlar," diye başlayan şiir, bu yolculuğun ne denli duygu yüklü olduğunu anlatıyor. Yolculuk esnasında yaşanan tüm güzellikler, zorluklar, hayal kırıklıkları ve elbette mutluluklar, insanların ve dört ayaklı dostlarının kalbinde özel bir yer buldu.

Canlar Kamp ve Karavan Derneği bu turuyla, sadece doğanın güzelliklerini değil, hayvanlarla birlikte geçirilen anların, paylaşılan sevginin, birlikte yaşamanın ne denli kıymetli olduğunu gösterdi. Doğu Karadeniz, bu sevgi turuyla birlikte, insanın ve doğanın birlikte nasıl bir bütün olduğunu, nasıl bir armoni içinde yaşayabileceğini bir kez daha hatırlattı.

Bu sevgi yolculuğu, katılımcılar için unutulmaz bir deneyim oldu. Yolculuk, doğa ile iç içe, dört ayaklı dostlarla yan yana, sevgi dolu anılarla doldu. Canlar Kamp ve Karavan Derneği'nin bu özel turu, insanların ve hayvanların birlikte ne kadar güzel anılar biriktirebileceğini gösterdi. Ve bu anılar, her bir katılımcının yüreğinde ömür boyu yaşayacak.

Doğu Karadeniz'in Sessiz Çığlığı: Doğa, Tarih ve Sevgi Dolu Bir Yolculuk

Doğu Karadeniz, yemyeşil ormanları, coşkulu dereleri, tarihi zenginlikleri ve otantik kültürü ile her zaman turistlerin gözdesi olmuştur. Bu yaz, Canlar Kamp ve Karavan Derneği tarafından planlanan ve UKKF ve SKKD tarafından da paydaş edilen özel bir "Sevgi Turu" ile bu eşsiz bölgenin güzellikleri yeniden keşfedildi.

Bafra'da başlayan bu tur, Tütün Müzesi'nde tütünün Bafra'daki tarihine tanıklık etti. Yöresel Ev Müzesi'nde bölgenin zengin kültürüne, geleneklerine ve yaşam tarzına dalındı. Leylek Gözetleme Evi'nde, gökyüzünde süzülen leyleklerin zarif dansı izlendi. Ve elbette, Bafra'nın meşhur lezzeti, Bafra pidesi tatlandırdı damakları.

Samsun'da, Atatürk'ün Samsun'a çıkışını simgeleyen Bandırma Vapuru'nda tarihle iç içe bir yolculuk yapıldı. Ancak teleferik planının suya düşmesi, katılımcıları biraz hayal kırıklığına uğrattı.

Doğanın ve tarihin bir araya geldiği Giresun'da karavan konaklama yeri olarak seçilen Batonik Garden adlı yer karavancılar tarafından, beton üzeri bir yapıda konaklama yapılması nedeniyle, Betonik Garden olarak adlandırıldı. Ve Gulak Kamp ve bir çok Giresun'un doğayla iç içe yerlerine dağılan karavancılar unutulmaz anlar yaşadı. Ancak bu gibi olumsuz olaylar, "Sinir Katsayısı" başlığı altında hatırlarda yer aldı.

Yolculuk, Ardeşen'de, tarihi Osmanlı Köprüsü, adrenalin dolu Zip Line ve rafting aktiviteleriyle devam etti. Ancak Ayder Yaylası, bazı katılımcılar için beklentilerin altında bir deneyimle sonuçlandı.

Sevgi Dolu Bir Turun Ardından Canlar Derneği'nden Mesaj Var

Doğu Karadeniz'in çarpıcı güzelliklerini yakından tanıyan, bu eşsiz coğrafyada unutulmaz anılar biriktiren Canlar Kamp ve Karavan Derneği, 'Sevgi Turu'nu başarıyla tamamladı. Ancak turun ardından en dikkat çeken şey, doğanın büyüleyici güzelliklerinden çok, Canlar Derneği Başkanı Merih Güney'in kalpten gelen duygusal mesajı oldu.

Güney, ekibin Karadeniz'in her köşesinde titizlikle araştırma yaptığını, en güzel ücretli ve ücretsiz mekanları tespit ederek, geleceğin turunu şimdiden planlamaya başladığını ifade etti. Bu, bölgenin zenginliklerini en iyi şekilde sunmayı amaçlayan bir çalışma anlamına geliyor.

Başkan Güney, "Gelecekteki turlarımızda deneyimlerimizi artırdık. Bu sayede, hem yurt içinde hem de yurt dışında daha kapsamlı ve unutulmaz turlar düzenlemeyi hedefliyoruz" dedi. Aynı zamanda, turun organizasyonunda emeği geçen herkese ve tura katılanlara teşekkürlerini sundu.

Bu sevgi dolu mesaj, doğanın ve insanoğlunun bir araya geldiği bu özel turun, sadece doğal güzellikleri keşfetmekle kalmayıp, aynı zamanda birlik, beraberlik ve sevgiyi de pekiştirdiğini gösteriyor.

Dernek Başkanı'nın son sözleri ise, tüm katılımcılara ve dernek üyelerine gönülden bir çağrı oldu: "Sevgiyle ve doğayla kalın, CANLAR."

Doğu Karadeniz'in sessiz çığlığını, tarihiyle, doğasıyla ve kültürüyle bir kez daha duyduk. Ve bu sevgi dolu yolculuk, her bir katılımcının kalbinde ömür boyu yaşayacak.

Bolunet'ten Canlar Derneği'nin Sevgi Dolu Turuna Bakış

Doğu Karadeniz'in mavisiyle, yeşiliyle kucak kucak birleştiği o eşsiz coğrafyasında bir seyahat başladı. Bu seyahati yakından takip eden biz, Bolunet ekibi olarak, Canlar Kamp ve Karavan Derneği'nin gerçekleştirdiği 'Sevgi Turu'na tanık olduk. Ve tanık olmanın ötesinde, bu turun bir parçası olduk, duygusal bir yolculuğun içinde kaybolduk.

Karadeniz'in dalgalarının kıyısından yüksek yaylalarına, tarihi köprülerinden masalsı göllere dek her bir noktasında, Canlar Derneği'nin bu turuyla, bambaşka bir Karadeniz hikayesi yazıldığını gördük. Bu hikaye, sadece doğal güzellikleriyle değil, insanların birbirine olan sevgisi, dayanışması ve beraberlik duygusuyla da şekillendi.

Bafra'da tarihi bir tütün müzesinde başlayan hikaye, Samsun'da Atatürk'ün izlerini sürerek, Giresun'un masmavi gölleri etrafında dolanarak devam etti. Her bir durakta, tarihin, kültürün ve doğanın bir araya gelerek oluşturduğu bu büyülü atmosferde, insanların yüzlerindeki tebessümleri, gözlerindeki parıltıyı görmek mümkündü.

Bolunet olarak, bu turun her anını yakından takip ederken, sadece bir turun değil, bir topluluğun, bir ailenin, bir bütünün hikayesini okuduk. Canlar Derneği Başkanı Merih Güney'in kalbinin en derinlerinden gelen mesajını dinlerken, bu turun sadece bir gezi olmadığını, aynı zamanda bir sevgi, birlik ve beraberlik mesajı olduğunu anladık.

Son olarak, bu eşsiz turun bir parçası olmamıza vesile olan Canlar Derneği'ne teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ve tüm okurlarımıza sesleniyoruz: Sevgiyle, doğayla, birlikte kalın. Bolunet, bu tür anlamlı yolculuklarda her zaman yanınızda olmaya devam edecek.

BOLUNET