Cumhuriyetin Kurucusu Atatürk'ün Din Anlayışı Nasıl?... BoluNet
222

Kur'an-ı Kerim'de Atatürk'ü Anlatan Ayetler Var mı?

 

Bugün, 13 Eylül 2024 Cuma günü, BoluNet olarak “Hayırlı Cumalar” dileğimizi iletirken, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilham alabileceğimiz değerleri vurgulamak istiyoruz. Atatürk'ün düşünce dünyası ile İslam arasındaki uyum ve evrensel değerler üzerindeki uyumluluk, bugün hala yol gösterici nitelikte. Atatürk, dini hurafelerden ve yanlış yorumlardan arındırarak gerçek anlamda yaşanabilir bir İslam anlayışını savunmuş, Allah'ın kitabı olan Kur'an-ı Kerim'deki evrensel mesajlara da sıklıkla rastlanır.

 

Atatürk ve İslam: Gerçek İslam'a Dönüş Vurgusu

 

Mustafa Kemal Atatürk, dinin toplumun en önemli öğelerinden biri olduğunu her zaman dile getirmiştir. Onun bu değişiminin en büyük mesajı ise, dini yozlaştıran ve elde eden kimselerin elinden kurtarıp gerçek İslam'ın yaşanması gerektiğiydi. 23 Nisan 1920'de TBMM'nin sunumunda yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştır: “Allah birdir ve büyüktür; bizim dinimiz en makul ve doğal dindir ve ancak böyle bir din insanların tekamülü için rehber olabilir.” Bu söz, Atatürk'ün dinin insana hizmet eden, onu terapiye götüren ve bilimle barışık bir bakış açısı olan inancını ortaya koyuyor.

 

Kur'an-ı Kerim'deki birçok ayetin de Atatürk'ün düşünce ve ifadelerinin de yer aldığına görmekteyiz. Mesela Hucurat Suresi 13. Ayet'te Allah şöyle buyurur:

 

"Ey insanlar! kazancınızı biz bir erkek ve bir dişiden yarattık. Birbirinizi tanımak için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah'tan en üstün olanınız, takva sahibi olanınızdır. Aracılığıyla Allah, hakkıyla bilendir, her şeyden haberdardır."

 

Bu ayet, insanlığın onurunun ve eşitliğin İslam'daki temel prensiplerden biri olduğunu göstermektedir. Atatürk de toplumdaki bireylerin eşit hak ve özgürlüklere sahip olma özelliğini savunmuş, farklılıkların kabul edilebilir medeniyetin bir parçası olduğunu belirtmiştir.

 

Dinin Hurafelerden Arındırılması ve Atatürk'ün Yaklaşımı

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dinin yanlış ellere aktarılarak insanların sömürülmesine karşı çıkmış ve İslam'ın özü olan tevhit inancını vurgulamıştır. Kur'an'da geçen Bakara Suresi 170. Ayet , bu duruma işaret eden bir başka önemli uyarıdır:

 

"Onlara 'Allah'ın indirdiğine uyun' denildiğinde, 'Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yere uyarız' derler. Ya ataları bir şey düşünmeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler idiyseler?"

 

Bu ayet, dini anlamadan sadece körü körüne takip eden bir anlayışın eleştirisidir. Atatürk de dini körü körüne değil, anlamaya ve yaşamaya yönelik bir tavır benimsemiştir. Onun döneminde yapılan en önemli reformlardan biri, dinin halkının sömürmek için kullanılmasıyla mücadele etmesiydi. O, dinin bilimle, akılla ve vicdanla bir arada yürütülebileceğini, onun fırsatta dilediği şekilde sürdürebilir. İslam'ı hurafelerden arındırmanın, bitkilerin daha iyi bir şekilde taşınabileceği öğrenildi.

 

Din, Bilim ve Cumhuriyet

 

Atatürk'ün en önemli mesajlarından biri, dinin bilimle çatışmamasıdır. Bilakis, İslam'ın bilimi teşvik eden bir din olduğu savunmuştur. Kur'an-ı Kerim'in çeşitli ayetlerinde bilimin önemi vurgulanır. Alak Suresi 1-5. Ayetler'de Allah şöyle buyurur:

 

"Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanın bir alakadan (embriyodan) yarattığı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O, insanın unuttuğu kalemle tedavi edilebilir."

 

Bu ayet, öğrenmenin ve bilimin Allah'ın bir emri olduğunu göstermektedir. Atatürk de, "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözüyle bilim ve aklın yol göstericiliğini öne çıkarmıştır. Atatürk'ün laiklik anlayışı, dini dışlamak değil, aksine onun daha sağlıklı yaşanabilmesini sağlamaya yönelik bir tutumdu. Dini, iktidarın kontrolündeki bireylerin vicdanına ayrılmış, Atatürk'ün en büyük devrimlerinden biri oldu.

 

Hayırlı Cumalar: Hem İslam Hem Cumhuriyet İçin Önemli Bir Gün

 

Bugün cuma günü vesilesiyle, Kur'an-ı Kerim'de de cuma gününün önemi belirtildi. Cuma Suresi 9. Ayet'te şöyle buyurulur:

 

"Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, bu sizin için daha hayırlıdır."

 

Cuma, Müslümanlar için toplu ibadet ve dayanışmanın en önemli günlerinden biridir. Atatürk de bu birlik ve beraberlik gününü çok önemsemiş, halkın ibadetlerini saklama ve hurafelerden uzak bir şekilde gerçekleştirebilmesi için birçok adım atmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra yapılan reformlar, dinin devlet ilişkileri üzerindeki yetkiyi kaldırmış ve dini özgürlüklerin teminatının onaylandığını sağlamıştır. Atatürk'ün laiklik ilkesinin temelinde yatan da budur:

İnanç hürriyeti ve vicdan özgürlüğü.

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dinin toplumun temel direktifi olup İslam'ın özünü hurafelerden arındırılmış, akıl ve bilim rehberi edinerek toplumun daha fazla ziyareti için çaba sarf edilmiştir. Onun laiklik anlayışı, dini dışlamamış, bilakis onu doğru yaşanabilir kılmaya yönelik bir anlayış üzerine kurulmuştur. Bu şekilde, Kur'an-ı Kerim'deki ayetler ve Atatürk'ün bize ışık tutmaya devam ediyor.

 

BoluNet olarak, bu mübarek cuma gününde halkımızın birlik ve beraberlik içinde olması dileğiyle “Hayırlı Cumalar”.

 

Bu haber BoluNet'ten!

Bolu'nun ve Gündemin nabzını tutun!

BoluNet'te en güncel ve hikayeler sizi bekliyor: www.bolunet.com.tr

br

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

narin

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 5 5 0 15
2 FB  Fenerbahçe 5 4 0 13
3 BJK  Beşiktaş 4 3 0 10
4 İBFK  Başakşehir 5 3 1 10
5 EYP  Eyüpspor 5 2 0 9

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği