Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

Bir yanda vokal kordlarıyla değil, tehdit ve vaatlerle konuşan bir parti lideri; diğer yanda kendi değirmenini döndüremeyen, labirentinde kaybolmuş bir siyaset hamsterı... Evet, sayın okurlarım, bugün piyasaya çıkan en taze meselelere değinmek istiyorum: “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları” ve “CHP'nin siyaset macerası”...

Erdoğan’ın sözlerine odaklanacak olursak, CHP’nin siyaset arenası içerisinde iktidar yüzü göremeyeceği noktasında bir tez ortaya atıldığını görüyoruz. Ziyadesiyle ağır, biraz da iddialı bir söylem bu, öyle değil mi? Ancak CHP’nin son yıllarda labirent misali iç içe geçmiş sorunlarına ve siyaset arenası içindeki konumuna bakarsak, Erdoğan’ın bu ağır kelamları biraz anlaşılır bir hal alıyor.

Yanılmıyorsam CHP son dönemlerde kendi iç çatışmaları, ilginç ideolojik hırsları ve tabanından giderek daha fazla uzaklaşan siyaseti ile adeta kendi labirentine hapsolmuş bir siyaset hamsterı gibi dönüp duruyor. Sürekli olarak çıkmazlara saplanıp, tekrar başladığı yere dönüyor. Kendi içindeki yuvarlanma durumunu bir türlü çözemeyip, bocalayan bir hamsterdan ne beklersiniz ki? Milletin iktidarını elinde tutması bir yana, kendi içindeki düzeni bile sağlamaktan uzak görünüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin bu labirentinde kaybolmasına dikkat çekerken, CHP liderliğini ele alıyor ve belirli bir şekilde sert bir eleştiri yöneliyor. Evet, eleştiriyi kabul etmeliyiz. CHP'nin bir süredir kendi iç çekişmeleri ve bu durumun yarattığı kaos, partinin genel performansını ve halk nezdindeki duruşunu olumsuz etkiliyor. Ancak, bir yandan da düşünmekte fayda var, belki de CHP'nin bu 'sorunlu' dönemleri, onun daha güçlü bir yapıya bürünmesi için gereklidir. Kim bilir?

Ama anlamamız gereken bir gerçek var ki, hamsterlar labirentlerde döner dururlar ve bir süre sonra bu dönüş bir rutine dönüşür. Siyaset de aynı şekilde, CHP'nin kendi içinde dönüp durmasının bir süre sonra bir ritüele dönüşme ihtimali yüksek. Ve belki de CHP, bu ritüelinden kurtulup labirentini aşmayı başarabilir. Ancak o zamana kadar, hamsterın labirentindeki gezintisi devam edecek gibi görünüyor.

Evet, CHP'nin labirenti zorlu, karışık ve belirsiz; ama hangi siyasi labirent kolay ki? CHP’nin kendi labirentinden çıkıp iktidara yürümesi, öncelikle kendine dönüp bakmasını, kendi iç dinamiklerini düzene koymasını ve halkın nabzını tutmasını gerektirir. Aksi takdirde, Erdoğan'ın da dediği gibi, CHP labirentin içinde yuvarlanmaya devam edecek.

Şimdi gelelim son noktaya, sevgili okurlar. Hayat, ne kadar zorlu olursa olsun, bir labirent değil; labirentler hayatın içinde küçük birer parça. CHP'nin de labirentten çıkması umuduyla, siyaset sahnesindeki bu oyunu izlemeye devam edeceğiz. Belki bir gün, CHP labirentinden çıkar ve tekrar iktidara yürür. Kim bilir, belki de bir hamsterin labirentinde kaybolmak, aslında yolunu bulmanın en iyi yoludur... Ve belki de Erdoğan’ın tehditlerinden daha fazla, CHP’nin iç dinamiklerine ve halkın nabzına odaklanmak gerekiyor. Kim bilir?

Dostlarım, politika hepimizin bildiği gibi bir tiyatro oyunundan farksız. Ve oyunda her zaman bir sürpriz vardır. Bu nedenle, labirentinde kaybolmuş bir siyaset hamsterını da küçümsememekte fayda var. Çünkü unutmayalım ki, labirentlerin de bir çıkışı vardır ve bazen en umulmadık zamanda, en umulmadık yerde belirir. Sonuçta, bu hamster belki de labirentin çıkışını bulup, herkesi şaşırtır. Her ne olursa olsun, hep birlikte bekleyip göreceğiz...

"Hamster" kelimesini, bu makalede CHP'nin içinde bulunduğu durumu daha net ve mizahi bir biçimde ifade etmek için kullandım. Bilindiği üzere, hamsterlar sık sık karmaşık labirentler içinde dolaşır, çıkmazlara saplar ve tekrar başladıkları yere dönerler. Bu durum, genellikle bir labirentin içinde yuvarlanıp duran bir hamsterı anımsatır.

Makalede, CHP'nin son dönemlerdeki siyasetini ve içinde bulunduğu karmaşayı ifade etmek için bu metaforu kullandım. CHP'nin kendi iç çatışmaları, tabanından giderek uzaklaşan politikaları ve sıkça çıkmaza saplayan kararları, bir labirentte dönen bir hamsterın hareketlerine benziyor. Bu yüzden, CHP'yi "labirentinde kaybolmuş bir siyaset hamsterı" olarak tanımladım.

Bu mizahi benzetme, okuyuculara CHP'nin içinde bulunduğu durumu daha net bir şekilde aktarırken aynı zamanda da okuyucuya yazıyı daha eğlenceli ve ilginç bir biçimde sunmayı amaçlar. Sonuçta, politika yorumları ve analizlerinin de çekici ve anlaşılır olması gerekiyor. Ve bu yüzden, hamster metaforu bu yazıya biraz renk ve eğlence katmıştır.

Aydın Karataş, Bolunet.com.tr