Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

Evrim Rızvanoğlu'ndan Tarım Krizine Duyarlı Yaklaşım: Çiftçilerin Mücadelesine Destek

İstanbul Deva Partisi Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Türkiye tarımında yaşanan krizlere karşı keskin analizleri ve duyarlı yaklaşımlarıyla dikkat çekiyor. Rızvanoğlu, özellikle son dönemde çiftçilerin yaşadığı zorluklara ve piyasa dinamiklerinin yarattığı adaletsizliklere ışık tutan "Mini Yazı Köşem" serisiyle, tarım politikalarının yeniden şekillendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Türkiye'nin tarım kalelerinden Marmara ve Ege Bölgeleri'nde üretken sesine kulak veren Evrim Rızvanoğlu, çiftçilerin haklı mücadelesini cesurca savunuyor ve yapısal reformların aciliyetini dile getiriyor. Evrim Hanım'ın samimi ve çözüm odaklı yaklaşımları, tarım sektöründeki sonuca yönelik umutları yeniden yeşertiyor.

Türkiye Tarımında Derinleşen Kriz: Çiftçilerin Mücadelesi ve Piyasa Dinamikleri

Türkiye'de tarım sektöründe son yıllarda artan sorunlar ve yanlış politikalar nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıyayız. Tarımın başladığı Anadolu ilişkileri, çiftçiler artık hayatta kalma mücadelesi veriyor. Özellikle sanayi tipi domates üretimiyle bilinen Marmara ve Ege Bölgeleri, bu acının en keskin şekilde hissedildiği yerler arasında yer alıyor. Yanıltıcı sözleşmeler, düşen fiyatlar ve piyasa kaosu, üreticiden çıkmak zor durumda.

Domates Üreticilerinin Zorlu Mücadelesi: Sözleşmelerin ve Fiyatların Ardındaki Gerçek

Türkiye'nin domates ürettiği önemli bir yer tutan Marmara ve Ege Bölgeleri, özellikle sanayi tipi domateslerin üretim merkezi olarak bilinmektedir. Bu büyüme çiftçiler, sanayicilerle çalışmaların baskı altında eziliyorlar. Sözleşmeli tarım modeli, çok sayıda sanayicinin piyasaya çıkışı, çiftçilerin ise aleyhine işliyor. İzmir Kınık bölgesinde, plastik üreticileriyle kilogram başına 5 TL üzerinden anlaşmalar yapmışken, alım fiyatları 2 TL'ye kadar düşmüş durumda. Benzer bir durum Bursa Karacabey'de de mecliste. Maliyetlerin 3 TL'si birleştiğinde, fiyat sözleşmesi 3,7 TL olarak belirlenmiş, ancak çiftçilere 2,3 TL ödeniyor. Bu da çiftçilerin fiyatlarının bile altında ürün satmak zorunda olduğu anlamına geliyor.

Çiftçiler Sokaklara Dökülüyor: "Artık Yeter!"

Bu haksızlıklar karşısında çiftçiler, seslerini duyurmak için tarlalarından çıkıp sokaklara inmek zorunda kalıyorlar. Bursa Karacabey'deki son eylemler, çiftçilerin ne kadar çaresiz kaldığını ve haklarını savunmak için ne kadar kararlı bir şekilde kurulduğunun bir göstergesi. Çiftçiler, salça fabrikalarının bir an önce açılmasını, Tarım Kredi Kooperatifi gibi kamu birimlerinin çiftçilerin ürünlerine yer vermesini ve domates için taban fiyatının 3,5 TL olarak belirlenmesini talep ediyor. Bu taleplerin karşılanmaması durumunda, çiftçilerin eylemlerinin artarak devam etmesi ve tarım sektöründe daha büyük bir patlama yaşanması kaçınılmaz görünüyor.

Türkiye Tarımındaki Yapısal Sorunlar: Bir Üründen Fazlası

Türkiye tarımında yaşanan krizler, sadece domates üreticileriyle sınırlı değil. Çay, fındık, üzüm gibi farklı tarım ürünleriyle uğraşan çiftçiler de sorunlarla karşı karşıya. Yanlış tarım politikaları, çiftçilerin tarlalarından uzaklaşmasına ve üretim yapmak yerine ayakta kalma mücadelesi vermelerine neden oluyor. 2022 yılında uygulanan salça kesme sınırlamaları, çiftçilerin tarlada kalmalarını zorlaştırdı ve büyük zararlara yol açtı. Bu sınırlamalar, Türkiye'nin bazı dış pazarlarını kaybetmesine de neden olduğu ve domates ihracatına, 2024 yılında ilk beş yerde yüzde 25 oranında geriledi.

Devlet Müdahalesinin Önemi: Adil Bir Piyasa İçin Gerekli Adımlar

Bu kaotik yıkanmak, piyasa güçlerinin tek başına sorunları çözmek mümkün değil. Çiftçiler, taban fiyatlarının belirlenmesi, kamu alımlarının artması ve sözleşmeli tarımda daha adil düzenlemelerin yapılması gerektiğini savunuyor. Devletin piyasa düzenlemelerine müdahale edilerek, tarımda üretim ve tüketim arasında adil bir denge sağlanması gerekiyor. Bu, hem çiftçilerin emeğinin karşılığını sağlayacak hem de tüketicilerin makul fiyatları sebze ve meyveye ulaşabilmesini mümkün kılacak.

Türkiye Tarımının Geleceği: Tehlikeler ve Çözüm Önerileri

Türkiye tarımında yaşanan krizler, sadece çiftçilerin değil, ülkenin genel ekonomik ve sosyal patlamasında ciddi bir tehdit altında olduğu görülüyor. Yanlış politikaların ve piyasa güçlerinin etkisi, sadece kalıcı değil, olumsuzlukları de olumsuz etkiliyor. Tarımda acil ve kalıcı reformlar yapılmadığı takdirde, Türkiye'nin tarım sektörü büyük bir kaosa sürüklenebilir. Bu süreçte, yönetim daha aktif bir rol alarak, hem çiftçileri hem de piyasayı dengeleyecek politikaların gelişmesi gerekiyor. Bu şekilde, tarım sektöründeki büyüme devam ediyor ve Türkiye'nin tarımda yeniden güçlü bir gelişmenin devam etmesi.

Bu haber BoluNet'ten!

Bolu'nun ve Gündemin nabzını tutun!

BoluNet'te en güncel ve hikayeler sizi bekliyor: www.bolunet.com.tr