Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

Değişim Rüzgarları

Siyasette sular durulmuyor, her zaman bir hareketlilik, bir gelişme var. İşte böyle bir dönemde, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 9 il başkanı, Kastamonu'da bir araya geldi. Peki, nedir bu toplantının asıl sebebi? Neden bu 9 il başkanı bir araya gelme gereği duydu?

Toplantının ana nedeni, son seçim sonuçlarının kendilerini memnun etmemesi ve bu durumdan kaynaklanan değişim ihtiyacı. Yani, bu il başkanları, seçim sonuçlarını değerlendirme ve değişim çağrısında bulunma amacıyla bir araya gelmişler.

Hepsinin içinde en dikkat çeken isim ise Bolu İl Başkanı Ersan Türkoğlu oldu. Kendine has duruşu ve değişim rüzgarları estiren tavrı ile diğer başkanlardan sıyrıldı.

Türkoğlu'nun, merkeziyetçi yapıya eleştirel bir bakış atan, genel merkez ve örgütler arasında dinamik bir görüş alışverişi olanağını savunan ve yenilenmeye çağrı yapan tavrı, onu bu toplantının starı yaptı.

Bu tutumu, olağan kongrelerin ertelenmesini ve aday listelerinin örgüt vicdanını zedeleyerek ittifak partilerine verilen kontenjanları eleştirmesini de beraberinde getirdi. Kendi deyişiyle, partinin ideolojik bulanıklığa hapsolmuş durumda olduğunu ve sağdan oy alma kaygısı içinde rotasını kaybettiğini belirtti.

Bu 9 il başkanının bir araya gelme nedeni ve toplantıda ortaya çıkan değişim çağrısı, CHP'nin gelecekte daha güçlü bir seçenek olabilmesi adına elzem. Bu çerçevede, Türkoğlu'nun öne çıkan liderliği ve bu çağrıya vereceği yanıt, partinin geleceğini şekillendirecek en önemli faktörlerden biri olabilir.

Yeni Değişim Kahramanımız: Bolu İl Başkanı Ersan Türkoğlu

Hayatının her alanında olduğu gibi, siyasetin de kendine has karakterleri vardır. Bazıları var oluşlarıyla ortamı renklendirirken, bazıları ise sessizce etki yaratır. Ancak bazen, bir kişi var olur ve tüm gözler ona çevrilir. İşte o zamanlar, biz Bekir Coşkun modunda biraz alaycı, biraz eleştirel bir yaklaşımla durumu değerlendirelim.

CHP'nin Kastamonu toplantısına katılan 9 il başkanından biri olan Bolu İl Başkanı Ersan Türkoğlu, değişim rüzgarları estirdi. Kendi rotasında ilerleyen, bağımsız bir yol haritası çizen ve kendini yenileme çağrısında bulunan bir kahraman rolü üstlenmiş görünüyor.

Evet, evet... Yanlış duymadınız, Türkoğlu, değişim çağrısında bulunuyor. Hani o klasik seçim sonrası 'değişim' söylemleri... Seçimlerden beklediğimiz sonucu alamayınca yapılan bir dizi 'özeleştiri' ve ardından gelen 'değişim' çağrıları... Kim bilir belki de Türkoğlu, Superman'in kıyafetlerini giymiş ve partideki 'merkezileşme' canavarını yenmek için harekete geçmiştir!

Ama durun! Türkoğlu'nun bir başka güçlü yönü daha var. O, CHP'nin kendi içindeki merkezileşme anlayışını eleştiren, genel merkez ve örgütler arasında dinamik bir görüş alışverişi olanağını savunan bir 'değişim kahramanı'. Yani partideki tüm rutin işleri, oylama, seçim, atama gibi şeyleri, sanki döner tezgahı döndürür gibi döndürüyor.

Şimdi, Türkoğlu'nun liderliği altındaki bu değişim çağrılarını bir kenara bırakıp, bir de aday listeleri üzerinde duruşuna bakalım. Aday listelerinin örgüt vicdanını zedelediğini belirtiyor. Bu da demek oluyor ki, bir yerlerde bir 'vicdan' var ve o vicdanın 'zede' olduğunu söylüyor. Vicdan, özellikle siyasette neredeyse soyut bir kavram hale geldiğinden, bu söylemi oldukça ilginç buldum.

Tabi ki, bu değişim çağrılarını ciddiye almakta fayda var. Türkoğlu, belki de partinin yeniden yapılanma sürecinde önemli bir rol oynayacak. Ama unutmayın, bu süreçte, bir değişim kahramanına ihtiyacımız varsa, bu durumda belki de ilk değiştirmemiz gereken şeyin 'sistem' olduğunu görmeliyiz. Sonuçta, 'kahramanlar' sadece masallarda ve çizgi romanlarda işe yararlar. Gerçek hayatta ise, işler biraz daha karmaşık olabiliyor.

Aydın Karataş, Bolunet.com.tr