Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

Bolu'nun 'Mali Müşkül' Başkanı: Tanju Özcan

Bolu'da bizim yerli 'İcarus'umuz, Belediye Başkanı Tanju Özcan, güneşe çok yaklaştığından dolayı kanatları erimiş gibi görünüyor. İçine düştüğü mali çıkmazı çözmek için başvurduğu çarelerin aksine, halkına kendi siyasi hırslarının pençesinde olduğunu gösteriyor.

'Ankara'ya Yürüyorum' kahramanımızın son peripeti, hayranlık uyandırıyor. Tüm yükleri omuzlarında taşıyarak (işçi maaşları, tamamlanamayan projeler ve borçlar), Ankara'ya yürümeye başlamış. "Ayranı yok içmeye tahtırevanla gider Ankara’ya" diye eleştirilirken, halkının kalbini bir bakışta fethedecek, 'Cesur Yeni Dünya' sloganıyla yürüyüşe çıkmış.

Onu en çok sevdiğimiz yer, esnafın parasını ödeyememesi, projeleri tamamlayamaması, işçilerin maaşlarını verememesi ve CHP'li meclis üyelerinin MHP'ye oy vermesi. Bolu'nun efendisi, bütün bu 'küçük' sorunlar karşısında "Ben onu bilmem" demiş, sırt çevirip Ankara'ya doğru yürümeye devam etmiş.

Tarih boyunca pek çok lider 'tırnaklarıyla' başarıya ulaşmış, ancak Özcan'ın tırnakları, anlaşılan, vatandaşların çıkarlarına karşı yürüyüşüne takılan dikenlerden ibaret. Kendi koltuğunu sağlama almak için Kemal Kılıçdaroğlu'nu indirme planları, ilahi adaletin ironik bir şekilde işlemesine ne güzel bir örnektir.

Tanju Özcan, sırt çevirdiği halkının meşru taleplerini görmeyi bıraktığı andan itibaren, Bolu'nun 'Mali Müşkül' Başkanı unvanını kazanmıştır. Sonunda, sadece kendisinin değil, tüm Bolu'nun kaderini değiştirecek bir kararın eşiğinde duruyor. İnşallah bu yürüyüş, ona 'kendini düşündüğü' kadar Bolu halkını da düşünme fırsatı verir.

Sonuçta, Bolu halkı, başkanlarının Ankara'ya gidişini değil, Bolu'ya geri dönüşünü bekliyor. Bolu'nun cesur kahramanı, umarım sonunda kendisi için değil, sevdiği şehir için doğru olanı yapar. Çünkü bu hikayede, sadece Tanju Özcan'ın değil, Bolu'nun da bir geleceği var. Bu gelecekte, Bolu'yu sadece ekonomik krizler ve bitmeyen borçlar değil, aynı zamanda adalet, hak ve halk sevgisi bekliyor.

Tanju Özcan: Bolu'nun Kendi 'Ticari Kralı'

İçler acısı olan bu hikayede yeni bir perde açılıyor: Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın, mahkeme kararlarını hiçe sayan, hukuku ayaklar altına alarak Bolu'nun halkına olan haklarını çiğneyen uygulamaları.

Bir hikayede çözüm, çoğunlukla bir sonraki sorunun başlangıcını temsil eder. Bu özellikle, Tanju Özcan'ın yolsuzluk döngüsünü gözler önüne serdiği Bolu'nun durumu için geçerlidir. Bolu Belediye Başkanı Özcan, bir dizi kaybedilen dava ve halkın koruyucu öfkesiyle karşı karşıya.

Başkan Özcan'ın, kamusal bir alanın ticari hale getirilmesini sağlamak için Belediye Meclis üyelerini alet etme yönündeki girişimi, halkın karşısında yeni bir sorun yumağı açtı. 3194 sayılı İmar Kanunu'na aykırı bir şekilde, yürütülen bu değişimle, halkın kullanımına sunulan bir alanın doğası kökten değişti.

Bu gelişmeyi izlerken, insanın aklına gelen ilk düşünce şu oluyor: "Hukukun olmadığı yerde, adalet de olmaz." Ancak, bu sefer, vatandaşın azmi ve hukukun süzgecinden geçmiş olan bu durum, halkın lehine sonuçlanmış. Mahkeme, kamusal alana yapılan bu haksız müdahaleyi durdurarak, alanı ilk sahibine iade etmiş.

Ama durun, daha bitmedi. Mahkeme kararını öğrenir öğrenmez, başkanımız yeni bir cinlik peşinde. Bolu Belediyesi'nin şirketi adına, alan üzerine 4 milyon 603 bin TL'lik bir icra şerhi koydurmuş. Şimdi vatandaş, Belediye'nin bu yeni hamlesiyle karşı karşıya.

Sonuçta, Tanju Özcan'ın Bolu halkına olan tutumu, bir 'Ticari Kral'ın serüveni gibi duruyor. İktidarının getirdiği avantajları ve gücü, kamusal alanı özelleştirmek ve halkın lehine olan kararları yok saymak için kullanıyor. Bolu halkı için bu, şüphesiz çok büyük bir hayal kırıklığı ve aldatılmışlık duygusu oluşturmuştur.

Bir kez daha, Bolu'nun 'Mali Müşkül' Başkanı'na bakarken, sadece kendi menfaatlerini düşünerek yönettiği bir şehrin değil, aynı zamanda kendi halkının umutlarını da çaldığı bir hikaye görüyoruz. Bolu'nun halkı, artık bu durumun değişmesini bekliyor. Çünkü bu hikayede, sadece Tanju Özcan'ın değil, Bolu'nun da bir geleceği var. Bu gelecekte, Bolu'yu sadece ekonomik krizler ve bitmeyen borçlar değil, aynı zamanda adalet, hak ve halk sevgisi bekliyor.

( İkarus, Yunan mitolojisinin en ünlü karakterlerinden biridir. İkarus ve babası Dedalos'un hikayesi genellikle hırslarının kurbanı olmaları ve uçma arzularının onları felakete sürüklemesi nedeniyle dikkat çeker.

Hikayeye göre, Dedalos, Kral Minos tarafından tutsak edildi ve Girit Adası'ndaki bir labirente hapsedildi. Çıkmak için, Dedalos, kendisi ve oğlu İkarus için kanatlar yapar. Bu kanatlar balmumu ve tüylerden yapılmıştır. Dedalos, oğlunu çok yükseğe uçmaması konusunda uyarır, çünkü güneş balmumunu eritebilir ve kanatları tahrip edebilir.

Ne yazık ki, İkarus babasının uyarısını dikkate almaz ve güneşe çok yaklaşır. Güneş, kanatlarındaki balmumunu eritir ve İkarus düşerek ölür. Bu hikaye genellikle öğüt olarak kullanılır ve aşırı özgüvenin, gururun veya hırsların zararlarını sembolize eder.

Bu nedenle, "İkarus" terimi genellikle bir kişinin veya durumun, kontrolsüz hırslar veya aşırı özgüven nedeniyle felakete sürüklendiğini anlatmak için kullanılır. )

Aydın Karataş