Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

CHP'li Burak Cop'dan Tarihi Konuşma: "Halk, Kimin Dürüst Olduğunu Bilir"

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Bolu Merkez İlçe Kongresi, Burak Cop'un efsanevi konuşmasıyla damga vurdu.Cop partinin sürdürülmesi, yönetim ve seçim sürecinin cesurca eleştirildiği konuşmasında, halkın hakikati ve sahte politikalardan yorulduğunu vurguladı.

Cop, "Yirmi bir aday adayı içinde en alt sıralarda yer almasını beklenen bir arkadaşımızın birinci sırada yer almasında bir terslik yok mu?" sorusuyla başlayan konuşmasında, parti içi sıralananların bolluğunu yansıtmadığı dile getirildi. Ayrıca CHP'nin merkezileşen güç yapısının AKP'yi andırdığını ve bu durumun partinin temel politikalarından sapmasına neden olduğunu savundu.

Cop, "AKP ile mücadele ederken AKP'ye benzeyerek hiçbir yere varamayız" sözleriyle AKP'ye benzemenin tehlikesine dikkat çekti.

Bolu'da yaşanan oy kaybının sadece diğer partilerin yükselişi ile açıklanamayacağını belirten Cop, bazı partililerin gösterilere katılmadığına dikkat çekti ve "İzzet Baysal caddesinde DEVA partili genç ağaçlardan bayrak asarken, biz neden geri kalıyoruz?" diye sordu.

Bu noktada, DEVA Partisi'ni de öne çıkaran Cop, Millet İttifakı'nın diğer ortaklarıyla bir sinerji yakalandığını ve bu sayede Bolu'daki milletvekilliğinin korunduğunu ifade etti.

Kişisel için mütevazılaştırmayı amaçlayan Cop, seçim sürecindeki katkılarına dikkat çekti. Partinin geçmişi ve geleceği arasında bir köprü kurarak, CHP'li Deniz Gezmiş, Ali İsmail Korkmaz ve Bülent Ecevit'in gitmesine izin verilmesi vurgulandı.

Cop, konuşmasını "Eski defterleri karıştırmak için değil, hakiki, sahici bir özeleştiri yapmak için gruplar halinde yapmak. Çünkü halk, kimin dürüst olduğu, kimin samimi olduğu bilir." sözleriyle tamamladı.

Bu cesur ve içten konuşma, Bolu ve ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. Özellikle genç seçmenler, Burak Cop'un bu samimi eleştirilerine olumlu yanıtlar veriyor. Gazetemiz olarak, Burak Cop'un bu dürüst ve cesur yaklaşımını takdirle karşılıyoruz ve DEVA Partisi'nin sahada gösterdiği özverili tamamlamayı tebrik ediyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi Bolu Merkez İlçe Kongresi'nde, Burak Cop'un Kurultay Konuşması:

"Bu yirmi bir aday adayı için örgüt üyelerinin bir sıralama yapacak olsak, örgüt üyeleri bir oylama yapacak olsam, yirmi birinci sırada yer alacak olan arkadaşımız birinci sırada yer aldı. Bu bir prensip meselesi. Bakın, sayın Türker bey’le şahsi hiçbir derdim yok. Alanda beraber çalıştık. Ekonomide uzman, kimi sektörlere hakim, donanımlı biri. Mesleksiz biri değil, vasıfsız biri değil. Türkiye'de ihtiyaç olunan, özellikle kamu yönetiminde ihtiyaç duyulan bir profil. Ama bu söylediğim şeyin hiçbir önemi yok mu? Yani 21 kişi içinde ya 20, 21 olacak kişinin birinci sırada yer almasında bir terslik yok mu?

Bu sistemde bir sorun var. Çünkü bizim partimizin tek adam rejimi var. Sayın Kılıçdaroğlu'nun şahsından bağımsız olarak söylüyorum, güç merkezileşmiş durumda. MYK etkisizleşmiş durumda. AKP'ye benziyoruz. AKP ile mücadele ederken AKP'ye benzeyerek hiçbir yere varamayız. Bolu'da biz yıllardır ikinci partiyken üçüncü sıraya düştük. Evet, MHP büyük atılım yaptı. AKP'den çok oy aldı. O kadar oy aldı ki bizi geçti. Doğru, peki sadece MHP'nin oyları yükseldiği için mi biz üçüncü olduk? Bu hatalı sıralamanın hiç mi payı yok? Bunu da kabul etmemiz gerekiyor.

Ve şunu da söylemek lazım: Aramızda çalışmayanlar oldu. İzzet Baysal caddesinde DEVA partili gençler ağaçların direklerine tırmanıp altı oklu bayrağı asarken, bizim bazı arkadaşlarımız çalışmalara hiç katılmadılar. Doğru, Ali Öztunç'un dediği gibi herkese hakkını, payını, herkese hak ettiği eleştiriyi teslim etmemiz gerekiyor.

Bakın, bir konuda mütevazı olmayacağım. Umarım bunu hadsizlik ve saygısızlık olarak algılamazsınız. Eğer seçim döneminde benim çabam olmasaydı, yani seçimin çok zor olduğu bir pozisyonda olmama rağmen kampanyada elimden geleni yapmasaydım ve özellikle de Millet İttifakı ortaklarımızla DEVA, Saadet, Gelecek ve Demokrat partililerle çok iyi bir sinerji yakalamasaydık, bizim belki elimizdeki milletvekilliği kayıp gidecekti.

Bu söylediğim konuda Türker Bey'e de bir şey belirtmeliyim. Bizim bazı tercihleri yapmamız, bazı kararları vermemiz gerekiyor. Biz, Deniz Gezmiş'in yolundan gelen bir parti mi olacağız, Ali İsmail Korkmaz'ın düşlerini hayata geçirmek isteyen bir parti mi olacağız? Yoksa 1963 yılında çalışma bakanı iken toplu sözleşme hakkını sendikaların grev hakkını yasallaştıran Bülent Ecevit'in partisi mi olacağız? İşçi şehri Zonguldak'tan her defasında milletvekili seçilen o Bülent Ecevit mi olacağız?

Bunları neden söylüyorum? Önümüze bakmak için. Evet, önümüzdeki kurultayı da değişim kurultayı olarak gerçekleştireceğiz. Sahici olacağız, samimi olacağız. Bu adımları atmadan önümüze bakamayız. Muhalefette milyonlarca kitle bize inanmaz. Eski defterleri karıştırmak için değil, hakiki, sahici bir özeleştiri yapmak için bunları söylüyorum. Çünkü halk, kimin dürüst olduğunu, kimin samimi olduğunu bilir."

BoluNet