Bayram Arifesinde Döviz Fırtınası: Ekonomi Bizi Bayramda da Dinlemedi!

Bayram arifesinde döviz kurları tüm zamanların rekorunu kırdı. Merkez Bankası'nın faiz kararının ardından ilk kez 25 lirayı aşan dolar, 25.91'i görerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Euro ise 28,40 TL'ye yükseldi. Bu hızlı yükseliş ve Türk Lirası'nın değer kaybı, sadece işadamlarını, yatırımcıları ve borsacıları değil, hepimizi etkiliyor. Ekonomik istikrar ve güven veren politikalar gerektiren bu durum, bayram sevincimizi gölgeledi. En büyük bayram hediyesi, sağlam ve istikrarlı bir ekonomi olacaktır.

Bir kez daha kırdığımız rekorları saymakla uğraşıyoruz ama bu kez ne spor ne bilim ne de sanatta. Ne yazık ki, bu defa döviz kurları ile gündemdeyiz. Euro ve dolar, bayram coşkusuna uygun bir şekilde adeta uçarken, bizlerin yüzü buruştu. En sonunda Merkez Bankası'nın faiz kararının ardından ilk kez 25 lirayı aşan dolar, 25.91'i görerek tüm zamanların en yüksek seviyesine tırmandı. Euro ise 28,40 TL'yi görerek zirveyi fethetti.

Döviz kurlarının bu hızlı yükselişi ve Türk Lirası'nın değer kaybı üzerine bir düşünelim. Piyasaların açılmasından bu yana TL'nin Euro karşısında değer kaybı yüzde 4'e yaklaştı. Aslında, sürekli yükselen bu rakamların da bir hikayesi var; yetersiz ekonomi politikaları, belirsizlik ve güvensizlik hikayesi...

Kurlardaki bu artış, herkesin cebini yakarken, aynı zamanda enflasyonu da tetikliyor. Yüksek enflasyon, gelirlerin alım gücünü düşürerek, halkın yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla bu durum sadece işadamlarını, yatırımcıları ya da borsacıları ilgilendiren bir konu değil, hepimizi ilgilendiren bir konu.

Yani bayramda bile döviz kurları uçarken, bizler yere daha sıkı yapışmak zorunda kalıyoruz. Gram altın da 1600 TL seviyesini aştı ve "ben de varım" dedi. Ekonomi bayramda da bizi dinlemedi. Ancak unutmayalım, döviz kurlarının rekor kırdığı bir ülkede, bayramı kutlamak da, çikolata almak da, altın hediye etmek de her geçen gün daha zor hale geliyor.

Bu durumun düzelmesi için güven veren, istikrarlı ve öngörülebilir ekonomi politikalarına ihtiyaç var. Bu yolu izlemeli ve ekonomimizi daha sağlam temellere oturtmalıyız. Aksi halde, döviz kurlarının bu tırmanışı devam edecek ve hepimiz bu durumdan olumsuz etkileneceğiz.

Sonuçta, bizler bayramı kutlamak, sevdiklerimize hediyeler almak ve birlikte güzel anılar biriktirmek isteriz. Ancak bu durum, ekonomik sorunlar nedeniyle her geçen gün daha zor hale geliyor. O yüzden en büyük bayram hediyesi, sağlam bir ekonomi olacaktır. İnşallah bir sonraki bayramda daha güzel haberlerle karşılaşırız.

Aydın Karataş