Babacan'dan Sert Eleştiri: Hükümet Sürümden mi Kazanıyor, Halkın Cebinden mi?

Babacan'ın 'sürümden kazanma' eleştirisi: Vergi dilimlerine dokunmayıp maaşları artırarak daha çok vergi almak, sürdürülebilir mi? Babacan, 'bilmeyenler bilsin, duymayanlar duysun' derken, hükümetin ekonomi politikalarını sorguluyor. Bu, sürümden mi yoksa halkın cebinden mi kazanılıyor, kararı size bırakıyoruz.

Sürümden Kazanmanın Kayıp Etkisi: Babacan’dan Şimşek’e Mesaj

Sürümden kazanmak… Bir zamanlar Türkiye'nin ekonomisini yöneten Ali Babacan'ın son basın toplantısında sıkça kullandığı bu ifade, ister istemez hepimizin aklına şu soruyu getiriyor: Acaba Ali Babacan ne demek istiyor? Hükümetin ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerinde Babacan’ın sıklıkla kullandığı bu ifade, babasından çiftçilik mesleğini devralan, çoban olmuş ekonomist Mehmet Şimşek’in sürüsünden kurt düştü mü, diye düşünmeye itiyor insanı.

Milletin cebine dokunuyorlar filan da değil, daha da ileri gidiyorlar, Babacan'ın deyimiyle sürümden kazanma peşindeler. Yani her birim üründe kazançtan ziyade, daha fazla üretim ve satışla daha çok kazanma taktiği. Fakat bu strateji sürdürülebilir mi? Sözgelimi katma değer vergisini (KDV) yüzde 18'den 8'e indirdiğinizde, bir kuruş gelirlerde düşüş olmuyorsa, bunun ekonomik dengelere olan etkisi nedir? Ayrıca Babacan'ın belirttiği gibi, kurumlar vergisini yüzde 30'dan 20'ye indirince de gelirde bir düşüş yaşanmıyorsa, bu durum bizi başka hangi çıkarımlara yönlendirir?

Dürüst olmak gerekirse, Babacan’ın bu eleştirileri, hükümetin ve Şimşek’in hedeflerine ulaşma biçimine dair ciddi sorunları işaret ediyor. Görünen o ki, sürümden kazanma stratejisi, doğru uygulandığında işe yarayabilir; ancak vergi oranlarını artırarak halkın cebinden daha fazla para almak, uzun vadede istenmeyen sonuçlara yol açabilir.

Babacan’ın eleştirel söylemi, Şimşek’in ve hükümetin vergi politikalarını irdeleyerek, bu politikaların sürdürülebilir olup olmadığı konusunda kritik sorular soruyor. Vergi dilimlerini oynamadan, halkın cebinden daha az vergi alarak hükümetin kasasını nasıl dolduracağını ve hizmetleri nasıl finanse edeceğini merak etmiyor değiliz.

Tüm bunların ışığında, Babacan'ın "bilmeyenler bilsin, duymayanlar duysun" ifadesiyle sunduğu bu ekonomi dersi, belki de mevcut hükümetin ekonomi politikalarını yeniden gözden geçirmesi için bir fırsattır. Yoksa daha fazla maaş artışı ve vergi dilimlerinin oynamaması, halkın daha çok yüzde olarak vergi ödemesi anlamına gelebilir. Bu, sürümden kazanmak mıdır, yoksa halkın cebinden kazanmak mıdır, siz karar verin.

Aydın Karatş