Ayrıştırıcı Siyasete Babacan’dan Tokat Gibi Yanıt

Ayrıştırıcı Siyasete Babacan’dan Tokat Gibi Yanıt – BoluNet

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeni Yol Grup Toplantısı’nda iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sert sözlerle eleştirdi. Tutuklu gençlerin durumuna dikkat çeken Babacan, “İktidar, anayasal hakları askıya alıyor, gençlerin umutlarını karartıyor” dedi. Erdoğan’a, “İktidar olmak vicdan ve adalet demektir, unutma!” diye seslenen Babacan, iktidarın hayallerindeki oy pusulasını göstererek demokrasi anlayışını tiye aldı. 299 gencin tutukluluğunu, sandık umudunu yok etme girişimi olarak nitelendiren Babacan, “Millet sandıkta gereken cevabı verecek” mesajını verdi. Konuşmasında ayrıştırıcı siyasete de tepki gösteren Babacan, birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.

Ali Babacan’dan Erdoğan’a Sert Çıkış: “İktidar Vicdan ve Adaletten Uzak!”

Babacan’dan İktidara Demokrasi Eleştirisi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeni Yol Grup Toplantısı’nın 11’inci buluşmasında iktidarı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sert bir dille eleştirdi. Konuşmasında, Türkiye’nin son dönemde yaşadığı demokrasi krizine dikkat çeken Babacan, 299 gencin tutuklu yargılanmasını “anayasal hakların fiilen askıya alınması” olarak nitelendirdi. İktidarın, gençlerin “Demokrasiyi elimizden alamazsınız” ve “Sandık umudumu karartamazsınız” şeklindeki taleplerine kulak tıkadığını ifade eden Babacan, bu tutumun gençlerin geleceğini riske attığını vurguladı. “Bu çocuklar sınavlarını kaçırıyor, okullarında dönem kaybedecekler. Sizde hiç vicdan yok mu?” diyerek iktidara seslendi.

Erdoğan’a Çarpıcı Mesaj: “İktidar Vicdan ve Adalet Demektir!”

Babacan, konuşmasının en dikkat çekici bölümünde doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitap etti. “Ey Erdoğan, unutma! İktidar olmak demek önce insan diyebilmektir. İktidar olmak, her daim adaletle hareket etmek demektir. İktidar olmak, vicdan sorumluluğu demektir, ahlak sorumluluğu demektir. İktidar olmak, vebal korkusunu yüreğinin tam ortasında hissedebilmektir!” sözleriyle Erdoğan’ı adalet ve vicdan ekseninde eleştiren Babacan, iktidarın gençlere ve ana babalara meydan okumasını “kin tutma ve rövanş alma” girişimi olarak tanımladı. Bu sözler, salonda büyük alkış aldı.

“İktidarın Hayallerindeki Oy Pusulası Bu!”

Babacan, konuşmasında iktidarın demokrasi anlayışını çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. DEVA Partili gençlerin hazırladığı ve tüm adayların Recep Tayyip Erdoğan olduğu bir oy pusulasını göstererek, “İktidarın hayallerindeki, rüyalarındaki oy pusulası bu. Türkiye’yi getirmek istedikleri nokta da bu: Sandık var, ama başka bir tercih yok. Özgürlük ya, işte özgürlük burada!” dedi. Bu sembolik hareket, iktidarın sandığı anlamsızlaştırma çabalarına yönelik sert bir eleştiri olarak yorumlandı. Babacan, “Milletimiz, yeri ve zamanı geldiğinde önüne ilk sandık konulduğunda bu iktidara gereken cevabı verecektir” diyerek sandık vurgusu yaptı.

Tutuklu Gençler ve Hasta Mahkumlar Gündemde

Konuşmasında, tutuklu gençlerin yanı sıra hasta mahkumların durumuna da değinen Babacan, iktidarın duyarsızlığını eleştirdi. Özellikle sağlık sorunları olan Mahir Polat ve tekerlekli sandalyeyle hareket eden 78 yaşındaki Melek İpek’in durumuna dikkat çekti. “Her türlü teknolojik imkan varken, alternatif uygulamalar varken bu vurdumduymazlık nedir?” diye soran Babacan, iktidara, “Kanun-mevzuat diyorsanız, getirin yasayı, destek verelim. Mazeret üretmeyin!” çağrısında bulundu. Babacan, hapishanelerde bakıma muhtaç on binlerce yaşlı ve hasta mahkumun olduğunu hatırlatarak, bu konuda acil adım atılması gerektiğini belirtti.

Ayrıştırıcı Siyasete Tepki: “Birlik Olmalıyız”

Babacan, iktidarın ve bazı muhalif kesimlerin ayrıştırıcı siyasetine de sert tepki gösterdi. “İnsanlarımızı kılık-kıyafetleri yüzünden ayrıştıranlar, şimdi içilen kahveleri, mobilyayı, çikolatayı ayrıştırmaya başladı. Sanatçıları, esnafı ‘bizden-onlardan’ diye ayırıyorlar. Bu zihniyetin karşısındayız!” diyen Babacan, kutuplaşmadan beslenen siyaset anlayışını eleştirdi. “Türkiye’yi Fatih ve Harbiye ikilisine mahkum edemezsiniz. Bu ülke, AK Parti’den de CHP’den de büyüktür” diyerek, toplumun birleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Babacan, vatandaşlara, “Siyasi kimliğine bakmaksızın esnafımıza destek olalım, komşularımızın hatırını soralım” çağrısı yaptı.

Ekonomik Kriz ve Emeklilerin Durumu

Konuşmasının bir bölümünde ekonomik krize de değinen Babacan, emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısını gündeme getirdi. Sosyal medyada bir emeklinin “70 yaşındayım, iş arıyorum” yazılı iş ilanını örnek gösteren Babacan, “Avrupalı yaşıtları emekli maaşlarıyla tatil yaparken, bizim emeklimiz ay sonunu getiremiyor. TÜİK’in ilk üç aylık enflasyonu bile %10’un üzerinde. Yılbaşında yapılan zamlar buharlaştı” dedi. İktidarın, fakirliği örtmek için sürekli yeni gündemler yarattığını savunan Babacan, emeklilerin, çiftçilerin ve esnafın durumunun konuşulması gerektiğini ifade etti.

Gençlere Sesleniş: “Umutsuzluğa Yer Yok”

Babacan, konuşmasını gençlere seslenerek tamamladı. “Biliyorum öfkelisiniz, ben de öfkeliyim. Üzgünsünüz, ben de üzgünüm. Endişelisiniz, ben de endişeliyim. Ama umutsuzluğa yer yok! Siz gençsiniz, makamları ellerinde tutanlar elbet bir gün gidecek. O gün, elinizde ikiye ayrılmış bir Türkiye olmamalı. Baskının, zulmün karşısında durun. Birleştirin, milletin yanında olun” dedi. Babacan, Türkiye’nin ancak birlik ve beraberlikle düzlüğe çıkabileceğini vurguladı.

BoluNet’ten Değerlendirme: Demokrasi ve Vicdan Sınavı

Ali Babacan’ın konuşması, Türkiye’nin içinde bulunduğu demokrasi ve vicdan krizine ayna tuttu. Tutuklu gençlerden hasta mahkumlara, ekonomik krizden ayrıştırıcı siyasete kadar geniş bir yelpazede sorunları dile getiren Babacan, iktidara ve Erdoğan’a net bir mesaj verdi: “Vicdan ve adalet olmadan iktidar olunmaz.” Bolu’da da benzer sorunlar yaşayan vatandaşlar, bu konuşmayı umutla karşıladı. Demokrasi ve birlik vurgusu, yerel ve küresel çapta kutuplaşmanın arttığı bir dönemde önemli bir hatırlatma oldu.

#Demokrasi #Vicdan #Birlik #Sandık #BoluNet