Ataerkil Adalet Anlayışı ve Tanju Özcan Paradoksu
222

Tanju Özcan, bu adalet meselesini biraz garip bir şekilde anlıyor. Anıtpark'tan Genel Merkez'e "Değişim ve Adalet Yürüyüşü" düzenleyeceğini duyurmuş. Bu çok güzel bir girişim, tamam ama bu adalet önce kendi kapısına uğramalı değil mi? Özcan'ın adalet kavramının kendisine ait olmadığını biliyorlar mı? "Adalet" dediğiniz şey, kendinize yakıştırılan bir etiket olmaktan çıkar, herkes için geçerli olan evrensel bir değer olmalıdır.

Özcan'ın adaletin değeri ancak kendisi mağdur olduğunda anlaması, adalet kavramının özündeki evrensellik ilkesini yok sayıyor. Bir adalet anlayışı ki, sadece kendi bakış açısıyla bakar. Bir ataerkil adalet düşüncesi var burada. Kullanıcı ve Çevresi için geçerli olan ama diğerlerine uygulanmayan bir adalet anlayışı. Bu durum adaletin özündeki muhafazalık ilkesine aykırıdır.

Bu davranışlarından, Özcan'ın kendi kişisel ve politik çıkarlarına hizmet almak için pek de zor değil. Kendi çıkarlarına uyan kararları kabul eden ve adaleti bu çıkarlarına göre şekillendiren bir yöneticinin, adalet yollarının ironisini anlamak imkansız.

Bolu halkı, bu türden adaletsizliklere karşı direnmeli ve geleceği savunmalıdır. Unutmayalım ki, adaletin sağlık işlemesi, toplumun genel sağlığı için gereklidir. Bu adalet misafirperverliği, Özcan'ın önce kendisine, sonra da Bolu halkına bir açıklama getirmelidir: Adalet, herkese eşit uygulanır, sadece kendisi için değil.

Tanju Özcan ve "Değişim" Paradoksu

Tanju Özcan, kendini büyük bir "devrimci" olarak tanıtıyor. Bolu Anıtı'ndan CHP Genel Merkezi'ne "Değişim" sloganıyla yürümeyi planladığını söylüyor. Kendini bir "Kuva-yi Milliye" ruhuna sahip, Atatürkçü olarak nitelendiriyor. Ancak bu "devrimcilik" ve "Atatürkçülük" idealleri, Özcan'ın yönetim uygulamalarına yansımıyor.

Özcan, kendi siyasi çıkarları ve siyasi hırsı uğruna insanların adaletini ayaklar içinde barındırıyor. Kendi çıkarları için adaleti ödemesi, adaletin evrensel bir değer olduğunu unutuyor. Bu durum, "devrimcilik" ve "Atatürkçülük" idealleri ile çelişiyor.

"Devrimci" bir lider, halkın adaletini ve geleceğini savunur. Ancak Özcan'ın etrafındaki, doğumunu ve adaletini koruma görevini yerine getirmekten çok uzakta. Kendi çıkarlarına hizmet eden bir "adalet" anlayışı ile insanlara hizmet eden bir "devrimci" lider arasındaki bu varlık, Özcan'ın "Değişim" söylemi ile tamamen çelişiyor.

Özcan'ın "Değişim" gezisi, sadece onun için değil, Bolu halkı için de bir uzlaşma fırsatı olmalı. Bolu halkı, Özcan'ın adaletsiz politikalarına karşı çıkmak ve çıkmak için savunmak için bu fırsatı kullanmalıdır. Unutmayalım;  Boluluların, Bolu halkına sağlanması gereken adaleti, Özcan'ın siyasi çıkarlarına kurban edilmemeli.

Sonuç olarak, Tanju Özcan'ın "devrimcilik" ve "Atatürkçülük" idealleri ile yönetim uygulamaları arasındaki bu gruplar, "Değişim" yürüyüşünün gerçek amacını sorgulamamız bekleniyor. Gerçek bir "değişim" ancak adaletin ve etik değerlerin tüm politikaların aldığı bir yönetimle gerçekleşebilir. Ve bu, Özcan'ın yönetimi henüz göremediğimiz bir değişimdir.

Aydın Demirtaş

br

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

narin

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 5 5 0 15
2 FB  Fenerbahçe 5 4 0 13
3 BJK  Beşiktaş 4 3 0 10
4 İBFK  Başakşehir 5 3 1 10
5 EYP  Eyüpspor 5 2 0 9

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği