Adaletin Labirentinde Yeni Dönem: Yargıtay ve AYM Arasındaki Güç Savaşı... BoluNet
Türkiye'nin hukuk dünyasında yaşanan son gelişmeler, Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasındaki güç mücadelesine ışık tutuyor. Can Atalay'ın davasında Yargıtay'ın, AYM'nin kararını yok sayarak, Türkiye'nin hukuk sistemini sorgulamaya açtığı bu dönem, demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından kritik bir öneme sahip. Bu çekişme, yargı bağımsızlığının ve Anayasa'nın işlevselliğinin temelini sorguluyor ve Türkiye'nin demokratik süreçlerine dair önemli soruları gündeme getiriyor.
Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi Arasındaki Güç Mücadelesi:
Hukukun Üstünlüğü Kimde?
Türkiye, hukukun üstünlüğü konusunda yeni bir dönemeçte. Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay hakkında verdiği ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığı yönünde karar vermesi, Türkiye'nin yargı sistemine dair temel soruları gündeme getirdi.
Yargıtay, Atalay hakkındaki mahkumiyet kararının kesinleştiğini ve Anayasa'nın 153. maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararına uyulmaması gerektiğini belirtti. Bu karar, AYM'nin yasal yetkilerini aşarak, hukuki değerden yoksun şekilde bireysel başvurular sonucunda verdiği bazı kararların Resmi Gazete'de yayımlandığını öne sürüyor ve AYM'yi yargıçlar iktidarını (juristokrasi) andıran keyfi kararlar vermekle suçluyor. Yargıtay, AYM'nin bu yaklaşımını, Anayasa'nın işlevsiz hale getirilmesi ve yargı kurumlarının üzerinde bir süper temyiz mercii olarak vesayet makamı haline gelmesi olarak nitelendiriyor.
Bu durum, Anayasa Mahkemesi'nin Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararlarının kabulünün vahim sonuçlara yol açabileceğini gösteriyor. AYM'nin Anayasa'yı yorumlama yetkisinin sadece kendisinde olduğunu ve bu yetkinin mutlak olup, herkesin bu karara sadık kalması gerektiğini savunduğu belirtiliyor. Ancak Yargıtay'ın kararında, AYM'nin bu yaklaşımı, Anayasa'nın koruma altına alınan ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen hükümlerinin defacto olarak uygulanamaz hale getirilmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceği şeklinde yorumlanıyor.
Bu durum, Türkiye'nin hukuk sisteminde bir güç çatışmasını ve hukukun üstünlüğü kavramının ne anlama geldiğini sorgulatıyor. Yargıtay'ın bu kararı, Anayasa Mahkemesi'nin rolü ve yargı bağımsızlığının sınırları üzerine ciddi bir tartışma başlatmış durumda. Bu kararlar, Türkiye'nin hukuk sistemine ve demokratik yapısına yönelik temel soruları gündeme getiriyor ve Türkiye'nin yargı bağımsızlığı ve demokratik süreçler konusunda önemli bir dönemeçte olduğunu gösteriyor.
BoluNet ile dünyaya açılan pencereniz. Her haberimizde, yerelden globale uzanan bir yolculuğa çıkın. Daha fazla bilgi ve derinlemesine analizler için www.bolunet.com.tr.
Her zaman, her yerde, BoluNet.
Benzer Haberler
GAZİ YAMANER'DEN KKTC'NİN 41 YILINA DUYGUSAL BAKIŞ… BoluNet
Hemşehrimiz Burak Cop Halk TV'de İstanbul'daki Barınma Krizini Değerlendirdi!... BoluNet
Kayyum Atamaları Üzerine Halk Ne Düşünüyor? ...BoluNet
10 Kasım'da Bir Ulus Gözyaşlarını Tutabilecek Mi?… BoluNet
Kayyum ve Demokrasi Çelişkisi: Halkın İradesi Tehlikede mi?... BoluNet
Anne ve baba adayları bu kampta bilinçlendirildi ...BoluNdet
CHP'den Kayyum Tepkisi: Esenyurt Meydanında Ne Mesaj Verildi? ...BoluNet
Türker Ateş: Halkın İradesine Yönelik Siyasi Oyunları Görüyoruz …BoluNet