Bolu'ya net bakış - Bolunet.com.tr

Sevgili okurlar,

Söz konusu adalet olduğunda, herkesin kalbi biraz daha hızlı atar. Adaletin önemi ve hukukun üstünlüğü, toplumlar için tartışmasızdır. Özellikle bizler gibi, demokrasiye, hukuk devletine, insan haklarına ve temel özgürlüklere derinden bağlı bir toplum için, adaletin tam anlamıyla tecelli etmesi zorunluluktur.

Dünkü Anayasa Mahkemesi kararı, üzerine düşünülmesi gereken bir konuyu gündeme getiriyor: Adaletin ne kadar hızlı ve etkin işlediği. Yıllarca “terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olmak” gerekçesiyle arabulucular sicilinden silinen bir vatandaşın başvurusu üzerine, Anayasa Mahkemesi’nin kararı olumlu yönde geldi.

Mahkeme’nin kararında, “somut bilgi ya da eylem söz konusu değilse, kişi hakkında devam eden bir ceza davası olması kişiyi doğrudan irtibatlı veya iltisaklı yapmaz” ifadesi, zaten yıllardır hukukçuların, siyasetçilerin ve insan hakları savunucularının üzerine basa basa dile getirdiği bir durumu teyit etmiştir.

Ama altını çizmek gerekiyor ki, bu durumda geç kalınmış bir adaletten bahsediyoruz. Altı yıl sonra gelen bir adalet… Altı yıl boyunca bu insanın hayatı askıda kalmış, belirsizlikle boğuşmuş, adil yargılanma hakkı ve masumiyet karinesi gibi temel hukuki ilkeleri beklemiş.

Deva Partisi 28. dönem milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun da belirttiği gibi, “Aynı sebeplerle haksızlığa uğramış on binlerce kişi gecikmiş de olsa hala azbuçuk adalet bekliyor!" Bu da adaletin hızının önemini bir kez daha hatırlatıyor. Bu bekleyişin son bulması, adalet mekanizmasının daha hızlı ve etkin çalışması gerekliliğini önümüze koyuyor.

Ancak bu kararın, belki de uzun zamandır beklenen olumlu bir adım olduğunu belirtmek de haksızlık olmaz. Belki bu karar, gecikmiş de olsa, adaletin işlemeye devam ettiği umudunu güçlendiriyor. Belki bu karar, diğer bekleyen binlerce davanın hızlanmasına bir başlangıç olabilir.

Adalet, toplumun temel direği ve hukukun vazgeçilmez unsuru olarak önemini koruyor. Ancak adaletin gerçek anlamda işlemesi için gecikmelerin ve aksaklıkların minimize edilmesi gerekmektedir.

Hızlı ve etkin adalet sistemi, insanların güvenini ve inancını sağlamlaştırır. Adil yargılanma hakkı, masumiyet karinesi ve eşitlik gibi temel hukuki ilkelerin zamanında yerine getirilmesi, her bireyin adalete erişimini sağlar.

Adaletin hızlı işlemesi, mağduriyetlerin önlenmesine ve hak ihlallerinin azalmasına yardımcı olur. Uzun yıllar süren davalardan kaynaklanan stres, belirsizlik ve maddi-manevi kayıplar, insanların yaşamlarını derinden etkiler. Bu nedenle, adalet mekanizmasının etkin bir şekilde çalışması, toplumsal refahın ve huzurun teminatıdır.

Aynı zamanda, adaletin gecikmesi, insanların adalet duygusunu sarsar ve hukuka olan güvenlerini zedeler. İnsanlar, adaletin gerçekleştiğini görmek istediklerinde, zamanında sonuç alabilmelidirler. Bu, adaletin sağlanması için önemli bir adımdır ve toplumun hukuka olan saygısını artırır.

Adaletin hızlı ve etkin bir şekilde işlemesi için yargı sistemindeki aksamaların giderilmesi, yargı süreçlerinin daha etkin ve verimli hale getirilmesi gerekmektedir. İş yükünün adil bir şekilde dağıtılması, yargı süreçlerinin etkin takibi ve gerekli kaynakların sağlanması, bu yönde atılacak adımlardır.

Sonuç olarak, adaletin gecikmeden, hızlı ve etkin bir şekilde işlemesi, temel bir haktır. Toplumun huzurunu ve güvenini sağlamak için adalet mekanizmasının etkin bir şekilde çalışması önemlidir. Tüm bireylerin eşit ve adil bir şekilde yargılanma hakkına sahip olması, bir hukuk devletinin temel gerekliliğidir. Bu amaçla, sürekli çaba sarf etmek ve adalet sisteminin iyileştirilmesi için adımlar atmak gerekmektedir.

Aydın Karataş