28 Mayıs: Kılıçdaroğlu'nun Ekonomik Krizi Fırsata Çevirme Sınavı...
222

Merkez Bankası (TCMB) politika faizini dün yüzde 8,5’te sabit tuttu ancak piyasada faizler hızla yükselmekte.

Hükümet seçim öncesindeki dönemde enflasyon ve cari açığı körükleme pahasına düşük faizle kredi musluklarını açmıştı ancak özellikle 14 Mayıs sonrasında faizler hızla arttı.

TCMB verilerine göre, bankalarda ortalama ihtiyaç kredisi faizleri geçen hafta yüzde 39,28’e yükseldi. Bu oran, Ekim 2018’de görülen ortalama yüzde 39,36 sonrasındaki beş yılın zirvesine taşıdı.

Bankacılar ise bu hafta ihtiyaç kredisi faizlerinde artışın devam ettiğine ve ortalama oranın yüzde 40’lara yükseldiğini belirtiyor. Birçok vatandaş krediye erişemezken, erişebilenler yüzde 50’lerin de üzerinde faizlerle karşı karşıya kaldı

Geçen hafta taşıt kredisi faizleri de yaklaşık 6 puanlık artışla ortalamada yüzde 31,45’e yükseldi. Bu oran da 5 yılın zirvesi olurken, bu haftaki yükselişle taşıt kredisi faizlerinde de 20 yılın zirvesinin gördü.

Seçim öncesindeki haftada 102,1 milyar TL artan TL krediler, seçim sonrasındaki haftada 4,6 milyar TL azaldı.

19 Mayıs haftası itibarıyla ortalamada konut kredisi faizleri yüzde 17,99, ticari kredi faizleri yüzde 14,50 seviyesinde görünse de bu seviyelerden krediye ulaşabilenlerin sayısının çok kısıtlı olduğu belirtilmekte.

Yüksek cari açık etkisiyle rezervleri sıfırlanan, TCMB, kredi musluklarını kısmaya dönük adımlar atarken, asıl hamlenin 28 Mayıs sonrasında gelmesi kaçınılmaz sonuç olarak görülmekte.

MEVDUAT FAİZİ DE 20 YILIN ZİRVESİNDE

Son dönemde mevduat faizindeki hızlı artış da dikkat çekiyor. Geçen hafta 3 aya kadar vadeli ortalama mevduat faizi de yüzde 32,45 ile 20 yılın zirvesini gördü.

TCBM’nin bankalara dövizden TL’ye dönüşümde ek hedefler getirmesi, bankaların özellikle dövizden dönüşümlü kur korumalı mevduatta (KKM) faiz yarışına girmesinde, yüksek faizin yanında yüksek primler önermelerinde etkili oldu.

KKM’de bazı örneklerde döviz cinsi yüzde 40’a ulaşan oranlarda getiri sunulduğu belirtiliyor.

Mevduat faizindeki artış, TCMB’nin bazı kredi faizlerini politika faiziyle ilişkilendiren düzenlemeleri nedeniyle kredi faizlerine tam olarak yansıtılamasa da özellikle ihtiyaç kredisi faizlerindeki artışta etkili oluyor.

28 Mayıs: Kılıçdaroğlu'nun Ekonomik Krizi Fırsata Çevirme Sınavı.

Sevgili okurlar, ekonomi dünyasında sıcak bir yaz yaşıyoruz. Piyasalar, Merkez Bankası'nın sabit tuttuğu politika faizine rağmen, bir yangın yerine dönmüş durumda. Adeta kabaran bir denizde, yükselen dalga boyuyla boğuşuyoruz.

Gözlerimiz ve aklımız, faiz oranlarına takılı kaldı. İhtiyaç kredisi faizlerinin geçen hafta yüzde 39,28'e yükselmesi, hükümetin seçim öncesi düşük faiz vaatlerinin tam da tersi bir tablo çiziyor. Bu durum, halkın kafasında 'politika faizi' ile 'gerçek faiz' arasındaki bu çelişkili durumu sorgulamaktan kendini alamıyor.

Öte yandan, enflasyon ve cari açığın dengesiz seyri, ülkemizin ekonomik sağlığını daha da zora sokuyor. Ekonomi, adeta bir körüklenme çağında sıkışıp kalmış gibi görünüyor. İşte bu zorlu süreçte, halkın beklediği en önemli şey, elbette bir kahraman, bir lider. 28 Mayıs'ta gözlerimiz Kemal Kılıçdaroğlu'nun üzerinde olacak.

Kılıçdaroğlu, içinde bulunduğumuz bu ekonomik kaosun tam ortasında, halkın umudu olma fırsatına sahip. Ancak bunun için, sadece hükümetin aksak politikalarını eleştirmek yetmeyecek. Gerçek bir alternatif sunması, gerçekçi ve uygulanabilir bir ekonomi planı ortaya koyması gerekiyor.

Bu kaotik ekonomi, hem hükümetin hem de muhalefetin liderlik yeteneklerini sınayacak bir platform oluşturuyor. Kılıçdaroğlu'nun önünde, halkın bu karmaşık ekonomik durumdan kurtulmasına yardımcı olacak bir yol gösterme fırsatı var.

Kılıçdaroğlu, bu durumdan yararlanmayı başarabilirse, halkın güvenini kazanabilecek ve ekonomik krizden kurtulmamız için bir umut ışığı olabilir. Ancak bu, sadece cesaret ve akıllı bir stratejiyle değil, aynı zamanda halkın ihtiyaçlarına karşı duyarlılık ve anlayışla da mümkün olabilir.

28 Mayıs, belki de sadece bir tarih değil, bir dönüm noktası olabilir. Bu tarih, Kılıçdaroğlu için bir fırsat, belki de bir meydan okuma olabilir. Ancak bu meydan okumanın sonunda, gerçek bir liderin, halkın güvenini kazanma ve ekonomik zorluklardan kurtulma becerisini ortaya koyacağını umuyorum.

Hükümetin seçim öncesi ve sonrasında sergilediği ekonomi politikaları karşısında, Kılıçdaroğlu'nun bu durumu lehine çevirebilecek bir strateji oluşturması büyük önem taşıyor. Ekonomik belirsizlikler ve hızla yükselen faiz oranları, Kılıçdaroğlu'na hükümetin yanlışlarını gösterme ve daha sağlıklı bir ekonomik model sunma fırsatı veriyor.

Bu süreçte, Kılıçdaroğlu'nun halka ve piyasalara güven verecek bir duruş sergileyip sergilemeyeceği, ekonomik krizin boyutunu ve etkilerini doğru bir şekilde değerlendirip değerlendiremeyeceği merak konusu. Ancak bir şey kesin: Eğer Kılıçdaroğlu, bu kriz ortamında halkın güvenini kazanmayı ve onları ekonomik zorluklardan kurtarmayı başarabilirse, bu durum, onun liderlik kabiliyetinin en önemli kanıtı olabilir.

28 Mayıs, tüm bu sürecin bir dönüm noktası olacak. Bu tarih, Kılıçdaroğlu'na sadece hükümetin ekonomi politikalarını eleştirmek için değil, aynı zamanda halka gerçek bir çözüm sunma fırsatı verecek. Umuyorum ki Kılıçdaroğlu, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirir ve halkın güvenini kazanmayı başarır.

Sonuç olarak, 28 Mayıs'ta Kılıçdaroğlu'ndan beklentimiz büyük. Umarım, bu zorlu süreçte halkın güvenini kazanmayı başarır ve ekonomik krizden kurtulmamız için gerekli adımları atar. Bu, sadece Kılıçdaroğlu için değil, aynı zamanda ülkemizin geleceği için de büyük bir önem taşıyor.

Haber: BOLUNET

br

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

narin

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 5 5 0 15
2 FB  Fenerbahçe 5 4 0 13
3 BJK  Beşiktaş 4 3 0 10
4 İBFK  Başakşehir 5 3 1 10
5 EYP  Eyüpspor 5 2 0 9

Reklam

s

Bolu Nöbetçi Eczaneler

boluspor 2
boluspor 4

E-Bülten Aboneliği