15 Mayıs'ın Şafağında Türkiye Tarih Yazacak...
İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, 5 Nisan Çarşamba günü 27. Yasama Dönemi’nin son TBMM grup toplantısında;
Uzun bir zamandır samimiyetten ve ciddiyetten mahrum olan Ak Parti iktidarına,
Ne olursa olsun; Sinan Ateş’in kanını yerde bırakmayacağına,
Yeni SPK düzenlemesiyle birlikte iktidarın Twitter’dan AHaber oluşturma çabasına,
14 Mayıs’ta gençlerin verecekleri oy ile çok kritik bir seçim yapacaklarına,
İktidarın yeni şahlanış dönemine,
‘’2023 hedefleri’’ diye diye 7 seçim geçiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son zamanlardaki gerginliğine,
Recep Bey’in; muhalefeti, Cudi’ye Gabar’a gömmekten bahsetmesine,
21’inci yüzyılda milletimize vadettiğimiz yeni toplumsal sözleşmemize,
İstanbul İl Başkanlığımıza yapılan saldırıda; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden gelse mermiye saldırdı diye il binamızı tutuklayacağına,
2015’te koltuk sevdası uğruna her türlü hukuki ve vicdani ilkeyi hiçe sayan, sırtını ve aklını tek adama teslim eden bir anlayışa karşı mücadele etmek için çıktığımız yolda yaşadıklarımıza,
Bunca tehdide direndikten sonra hiçbir kurşunun bizi korkutamayacağına dair görüşlerimizi paylaştık.
Genel Başkan Sayın Meral Akşener, 5 Nisan Çarşamba günü 27. Yasama Dönemi’nin son TBMM grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
14 Mayıs’a kadar her konuşmasında iktidara Sinan Ateş’in katillerinin nerede olduğunu soracağını söyleyen Akşener konuşması esnasında arkasında; geçtiğimiz günlerde Sinan Ateş’in suikaste uğradığı yerin tam karşısına astığımız ‘’Sinan Ateş’i unutmayacağız, unutturmayacağız!’’ yazılı billboard yer aldı.
Uzun bir zamandır Ak Parti iktidarının samimiyetten ve ciddiyetten mahrum olduğuna değinerek iktidarın Sinan Ateş suikastını hâlâ aydınlatmamasına vurgu yapan Genel Başkan Meral Akşener; ‘’Uzun zamandır; ciddiyetten mahrumuz. Çünkü; görev bilincini kaybetmiş bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Verdiği hiçbir sözü, tutamayan; mafyaları, simsarları, uyuşturucu kaçakçılarını kollayan Sinan Ateş’in katillerine göz yuman zalim bir iktidar! Sorumsuz bir iktidar! Korkak bir iktidar! Ve artık vaktini, çoktan doldurmuş, son kullanma tarihi geçmiş bir iktidar!’’ dedi.
Emniyet mensuplarının; Sinan Ateş cinayetini planlayan şahsı, bir milletvekilinin evinde yakaladıktan sonra tuttukları tutanağın ortadan kaybolmasına ilişkin konuşan Genel Başkan;
‘’Böyle bir rezalet olabilir mi? Böyle devlet yönetilir mi? Hey gidi hey… Neydin, ne oldun Recep Bey? ‘Cesaretin sembolüyüm’ diye geldin; giderayak, esaretin sembolü oldun. ‘Milletin adamıyım’ diye geldin; giderayak, mafyaların, simsarların, kuklası oldun. Bir zamanlar, geçmiş iktidarların hatalarından, ders alırdın. Şimdiyse, kendi hatasını göremeyecek kadar kör, doğruları duyamayacak kadar da, sağır bir adam oldun. Nereden, nereye değil mi Recep Bey? Görüyorum ki, artık sende; Ayşe Ateş’e verdiği sözü tutacak, basiret yok! Babasız kalan Banuçiçeğin, Bengüsu’nun, karşısına çıkacak, yüz yok! Elindeki sınırsız yetkiye rağmen katillerden hesap soracak, cesaret ise, hiç yok!’’ dedi.
Genel Başkan Sayın Meral Akşener; ‘’Hiç merak etmeyin! Recep Bey’in yapamadığını, biz yapacağız! Onun tutamadığı sözü, biz tutacağız! Ne olursa olsun; Sinan Ateş’in kanını, yerde bırakmayacağız! Katiller, cezasını çekecek! Azmettirenler, cezasını çekecek! Yataklık edenler, cezasını çekecek! Bu işin üstünü örtmeye kalkışanlar da, cezasını çekecek! Nereye giderlerse gitsinler. Hangi deliğe girerlerse girsinler. İsterlerse dünyanın, öbür ucuna kaçsınlar; o alçakları, mutlaka bulacağız! Sinan Başkan’ı unutmayacağız, unutturmayacağız!’’ diyerek Sinan Ateş’in katillerini bulacaklarını söyledi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun; sosyal medya platformlarında, kullanıcılara ilişkin kişisel bilgileri adli mercilere iletme kararını eleştiren Genel Başkan Sayın Meral Akşener, düzenlemenin ilgili kısmından örnek vererek;
‘’Mesela; gerçek enflasyon verilerini inceleyen ENAG, yanıltıcı bilgi yaymaktan susturulacak. Üstelik sadece ENAG değil; ENAG verilerini, paylaşan hesaplar da susturulacak. Mesela; Kızılay’ın çadır satışını haber yapanlar ve yayanlar, devlet sırrını açığa çıkardı diye susturulacak. Mesela; ‘Dört gün oldu, bir tane arama kurtarma ekibi gelmedi’ diyenler, devletin birliğini bozuyor diye susturulacak.’’ diye konuştu.
BTK’nın yaptığı düzenlemenin, sosyal medya platformlarını saray medyasına çevirme girişimi olduğunu ifade eden Genel Başkan; ‘’Bu düzenleme; Twitter’dan, bir AHaber oluşturma gayretidir. Bu düzenleme; Facebook’ta, milletimize bitmeyen bir penguen belgeseli izletme çabasıdır. ‘' diyerek iktidarın saklamaya çalıştığı tüm gerçekleri sosyal medya duyurduğu için iktidarın böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğunu ifade ederek;
‘’Bu hükûmetin depremdeki acizliğini sosyal medya ortaya çıkardı. Saray medyası, sahte başarı hikâyeleri yazarken Kızılay’ın depremzedelere çadır sattığı haberi sosyal medyadan yayıldı. Toplanan vergilerin, kimlerin cebine girdiğini sosyal medya duyurdu. İşte tam da bu yüzden; rezilliklerini meydana döken, her şeye düşmanlar. Sosyal medyaya düşmanlar. Gençlere düşmanlar. Gençlerin kullandığı, tüm teknoloji araçlarına düşmanlar.’’ dedi.
Konuşması esnasında gençlere seslenen ve 14 Mayıs’ta verecekleri oy ile çok kritik bir seçim yapacaklarını söyleyen Genel Başkan Sayın Meral Akşener,
‘’Kim Jong’un, uzun boylu ruh ikizi ile Millet İttifakı’nın adayı arasında bir tercih yapacaksınız. Kuzey Kore’ye özenen bir Türkiye ile Avrupa standartlarında bir demokrasiyi doyasıya yaşayan bir Türkiye arasında bir tercih yapacaksınız. Kim Jong’un izinden gidenlerle, Atatürk’ün gösterdiği istikamete yürüyenler arasında bir tercih yapacaksınız. Sizlere, öğrenilmiş çaresizlik prangaları takanlar ile ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ diye haykıranlar arasında bir tercih yapacaksınız.’’ dedi.
Yapacakları bu tercihlerde gençlere inandığını ve güvendiğini söyleyen Genel Başkan;
‘’Çünkü; güç sizde. Çünkü; söz sizde. Çünkü; gelecek sizin ellerinizde. Adım gibi eminim ki 14 Mayıs’ta sandığa gideceksiniz ve kaderinizin dizginlerini, elinize alacaksınız! Sandığa gideceksiniz ve Recep Bey’i, o koltuktan indireceksiniz! Sandığa gideceksiniz ve Atamızdan aldığınız emanetin hakkını verip yepyeni bir tarih yazacaksınız! Hiç şüphem yok. O sene, bu sene!’’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; “Yeni bir dönemi başlatıyoruz. Bu dönemin adı, ‘şahlanış’ dönemidir.” sözlerine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski söylemlerini hatırlatan Genel Başkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şu sözlerle seslendi:
‘’Arkadaş! Sen daha dün, şahlanıyoruz demiyor muydun? 2018’de, 2020’de, şahlanıyoruz demiyor muydun? 2021’de, 2022’de, yine bir şahlanasın gelmemiş miydi? Hani prangalar vardı? Hani önündeki tek engel, parlamenter demokrasiydi? Hani uçuyordun, hani kaçıyordun? Hani “Bu kardeşiniz…” diye nutuklar atıyordun? Noldu? Ne değişti?’’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce birçok kez söylediği 2023 hedeflerini hatırlatan Genel Başkan Sayın Meral Akşener;
“2023 hedefleri diye diye, 7 seçim geçirdin. 2023’e geldik, sen hâlâ aynı şeyleri söylüyorsun. Hâlâ aynı vaatlerde bulunuyorsun. Zahmet edip de, seçim söylemini bile değiştirmiyorsun. 2023’te, 2,1 trilyon dolar, millî gelir vadediyordun; 2023’e geldik, millî gelirimiz, 1 trilyon doları bile bulamadı. 2023’te, 500 milyar dolarlık, ihracat vadediyordun; 2023’e geldik, yarısını ancak buldun. 2023’te, kişi başı 25 bin dolar, gelir vadediyordun; 2023’e geldik, 9 bin dolara çakıldın, kaldın. 2023’te, yüzde 5 enflasyon vadediyordun; 2023’e geldik, yüzde 50 buçuk enflasyonla övünür oldun. Yahu siz şaka mısınız? Böyle şuursuzluk olabilir mi? Böyle ciddiyetsizlik olabilir mi?’’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimi kaybedeceğinin farkına vardığını; kendisine ve partisine aldığı tutumun bu sebepten kaynaklandığını ifade eden Genel Başkan Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek;
‘’Tam 21 yıl oldu. Ama sen hâlâ, asgari düzeyde bir devlet insanı olamadın. Dile kolay. Koskoca 21 yıl. Kim olsa, bir şeyler öğrenirdi. Ama sen, maalesef, hiçbir şey öğrenemedin. Bir de üstüne, geçtiğimiz hafta, çıkmışsın; bana, ‘Utan, utan.’ diyorsun.’’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine yönelik; ‘’Utan, utan’’ sözlerine ilişkin konuşmaya devam eden Genel Başkan,
‘’Evet utanıyorum! Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olma şerefinin zerresini dahi üzerinde taşıyamamandan ben utanıyorum! Küfür bulaşmış dilinden, fitne saçan sözlerinden söylediğin yalanlardan, attığın iftiralardan biz utanıyoruz! Milyonlarca vatandaşına düşman gözüyle bakmandan biz utanıyoruz! Ama belli ki sen, hiç ama hiç utanmıyorsun! Bu yüzden de, nefret saçmaya, öfke kusmaya tam gaz devam ediyorsun. ‘’ dedi.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefete yönelik; ‘’14 Mayıs'ta bunları Cudi'ye, Gabar'a gömmeye var mıyız?’’ sözlerine ilişkin konuşan Genel Başkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek;
‘’Bak Recep Bey; Cudi ve Gabar, senin için vatan olmayabilir. Ama bizim için, Rize ne kadar vatan toprağıysa Cudi de, o kadar vatan toprağıdır! Kocaeli ne kadar vatan toprağıysa Gabar da, o kadar vatan toprağıdır! Sen kuponcu olduğundan, vatan toprağının kıymetini bilmezsin. Ama biz gayet iyi biliriz. Al bayrağımızın gölgesinin düştüğü her yer bizim için cennettir, cennet! Sakın unutma!’’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın benzer söylemlerini 2019 yılında da söylediğini hatırlatan Genel Başkan Meral Akşener;
‘’Sonra ne oldu? Millet seni, sandığa gömdü. Hatta, utanmadan bir de ağladın, mızıkçılık yaptın. O zaman ne oldu? Millet seni o sandığa, bir daha gömdü. Hem de bu defa, katmerli gömdü. O yüzden, iyisi mi, sen bu tehditlerini, kendine sakla! Çünkü bu kafayla gitmeye devam edersen, 14 Mayıs’ta, sandığın dibini görünce, daha çok ağlarsın. Sonra söylemedi deme.’’ diye konuştu.
‘’Biz milletimize, 21’inci yüzyılda; mesleğini, hayatını, ülkesini, üzerinde gururla taşıyan tökezlediğinde, yanında devletinin olduğunu hissettiren yeni bir toplumsal sözleşme vadediyoruz.’’ diyerek konuşmasına devam eden Genel Başkan Sayın Meral Akşener, toplumsal sözleşmenin maddelerini şu şekilde sıraladı:
‘’Bu toplumsal sözleşmenin ilk ve en temel unsuru; yaşatmak. Yaşatan bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.
Toplumsal sözleşmemizin ikinci unsuru; adaleti sağlamak, adil olmak. Adil bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.
Toplumsal sözleşmemizin üçüncü unsuru; saygılı olmak. Saygılı bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.
Toplumsal sözleşmemizin dördüncü unsuru; nitelikli insan yetiştirmek. Nitelikli bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.’’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde çıktığı bir televizyon programında; ‘’ Bizim adımıza dikkat et. Benim adım Tayyip; soyadım da Erdoğan. Konuştuğun zaman buna göre konuş. Beni kendinle uğraştırma” sözlerine ilişkin konuşan Genel Başkan;
‘’Vay vay vay… Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi. Recep Bey! Sen hiç merak etme. Ben kiminle uğraşacağımı, çok iyi bilirim. Mesela ben; kul hakkı yiyenlerle uğraşırım. Mesela ben teröristin mektubunu devletin televizyonunda okutanlarla uğraşırım. Mesela ben; emekliden, memurdan, işçiden, çiftçiden esirgediği, milyarlarca lirayı, yandaşların, rant şebekelerinin, ayaklarının seren yağmacılarla uğraşırım!’’ dedi.
Genel Başkan Sayın Meral Akşener, konuşmasına şu sözlerle devam etti; ‘’Mesela ben; milletine yalan söyleyen, milletinin sesini duymayan üstüne de, utanmadan, saraylarda keyif çatanlarla uğraşırım. Anaları mutfakta, babaları da evlatlarına karşı, çaresiz bırakanlarla; emekçileri, memurları, enflasyon canavarına ezdirenlerle; vatandaşı yokluk içindeyken faizcilere, 200 milyar lira aktaranlarla uğraşırım. Gençleri itip kakanlarla, kadınlara, hayatı zindan edenlerle; milletin helal aşına, ekmeğine, el uzatanlarla uğraşırım! Ve hiç kusura bakma; Sen sevsen de, sevmesen de, uğraşmaya devam edeceğim!’’
Geçtiğimiz günlerde İstanbul İl Başkanlığımıza yönelik düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin konuşan Genel Başkan, iktidarın aldığı tutumun devlet ciddiyetinden uzak olduğunu vurgulayarak;
‘’Neymiş efendim? İnşaat bekçisi bir kardeşimiz, hırsız kovalıyormuş. Hırsızları kaçırmak için de, havaya ateş etmiş. Ne hikmetse, kurşunlar gelmiş, İYİ Parti’yi vurmuş. Bakın siz şu işe… Allah’tan, il binamız Kabataş’ta değil… Bilmeyenler için söyleyeyim. İstanbul İl Başkanlığımız, sanılanın aksine, havada değil, yerdedir.’’ dedi.
Partimizin İstanbul İl Başkanlığı binasıyla ateş edilen yer arasında büyük reklam panoları ile E5 karayolu olduğunu ifade eden ve binanın girişinin E5’in altında kaldığı için ateş edilen yerden bina girişinin vurulma ihtimalinin imkânsız olduğunu söyleyen Genel Başkan, yakalanan bekçinin ifadesine ilişkin;
‘’Ya ifade yanlış, ya da bu bekçi kardeşimiz bir aksiyon filmine özenmiş olacak. Mermiye falso vermiş ve olağanüstü bir nişancılık sergileyerek yanlışlıkla binamızı vurmuş.’’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; ‘’İçişleri Bakanlığı bunun faillerini buldu çıkardı ve ne olduğu çıktı ortaya. Haydi bakalım şimdi Erdoğan'dan özür dileyebiliyor musun?" sözlerine ilişkin konuşan Genel Başkan;
‘’Sanki hırsızlık hadisesi, normal bir olaymış gibi; hırsızlara ateş etmek de, bu Teksaslı kardeşimizin, günlük rutiniymiş gibi gitmiş evine, bir güzel yatıp uyumuş. Hollywood prodüksiyonlarına, taş çıkartacak bu fantastik açıklamanın, sonunda ise Recep Bey çıkmış, benden özür bekliyormuş. Çünkü, kendisi çok kırılmış. Duyguları incinmiş. Rencide olmuş. Vah vah. Yazık ki ne yazık. Recep Bey; utanmasan, mermiye saldırdı diye, parti binamızı tutuklayacaksın. Bir de senden, özür dileyeceğim, öyle mi? Hadi oradan be hadi oradan! Çok beklersin!’’ dedi.
Partililere seslenerek konuşmasına devam eden Genel Başkan Meral Akşener; ‘’Ne mutlu bize ki; bugün, Kürşad’ın gür sesiyle Tanrı Dağı’ndan iniyoruz. Türk Milleti’ni hapseden o seddi yıkmaya geliyoruz! Zulüm seddini, yalan seddini, küfür seddini parçalamaya geliyoruz! Milletin ayağına vurulmuş prangayı, söküp atmaya geliyoruz. El ele, omuz omuza, tarih yazmaya geliyoruz!’’ diyerek kürsüde mermi kovanı çıkarttı.
Çıkardığı her bir kovan için ayrı ayrı konuşan Genel Başkan Sayın Meral Akşener, sözlerine şu şekilde devam etti:
‘’Soruyorum sizlere! Bunca engeli, aştıktan sonra; şimdi bize, bu kurşun mu dur diyecek? Söyleyin! Sinan Ateş durdu mu?
Bunca tehdide, direndikten sonra şimdi bizi, bu kurşun mu korkutacak?
Söyleyin! Ömer Halisdemir, korktu mu?
Bunca ahlaksızlığa, göğüs gerdikten sonra; şimdi bizi, bu kurşun mu sindirecek?
Söyleyin! Özgecan’lar, Şule’ler, Ceren’ler sindi mi?
Bunca tuzağı bozduktan sonra; şimdi bizi, bu kurşun mu öldürecek?
Söyleyin! Gaffar Okkan’lar, Uğur Mumcu’lar, öldü mü?
Bunca hainliğin, üstesinden geldikten sonra; şimdi bizi, millî misakımızdan, bu kurşun mu vazgeçirecek?
Söyleyin! Eren Bülbüller, Yasin Börü’ler, Aybüke Öğretmen’ler, vazgeçti mi?
Bunca nifakı, bunca fitneyi, hakikatin ışığıyla yendikten sonra; şimdi bizi, bu kurşuna adres verenler mi ayıracak? Söyleyin! Hilalle yıldız hiç ayrıldı mı?’’
Mermi kovanlarını gösterip; ‘’Tüm mermilere göğüs gerip; milletimize güneş olacaksınız! Söz mü? 15 Mayıs günü burada; gülmeyen yüzleri güldürmek için, susmuş sesleri haykırmak için, çöken karanlığı dağıtmak için 40’tan 40 bin olacaksınız! Söz mü? Türkün Türküsü olacaksınız! Söz mü? Milletin Şiiri olacaksınız! Söz mü?’’ diyerek partililerinden söz isteyen Genel Başkan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
‘’Bilge Kağan’ın, Kürşad’ın, Fatih’in torunları! Mustafa Kemal’in çocukları! Türkiye’nin İYİ ve cesur evlatları! Bu millet, 15 Mayıs sabahı; 21 yıldır, kendine biçilen deli gömleğini, yırtıp atacak. Bu millet, 15 Mayıs sabahı; istibdadın çürük zincirlerini, kırıp atacak. Bu millet, 15 Mayıs sabahı; hep bir ağızdan, ‘Hürriyet!’ diye haykıracak! Ve 15 Mayıs’ın şafağında; Türkiye, tarih yazacak! Söz mü? Allah sizlerden razı olsun. Sözünüz sözümüz, millet yolu, yolumuz olsun!’’
Benzer Haberler
GAZİ YAMANER'DEN KKTC'NİN 41 YILINA DUYGUSAL BAKIŞ… BoluNet
Hemşehrimiz Burak Cop Halk TV'de İstanbul'daki Barınma Krizini Değerlendirdi!... BoluNet
Kayyum Atamaları Üzerine Halk Ne Düşünüyor? ...BoluNet
10 Kasım'da Bir Ulus Gözyaşlarını Tutabilecek Mi?… BoluNet
Kayyum ve Demokrasi Çelişkisi: Halkın İradesi Tehlikede mi?... BoluNet
Anne ve baba adayları bu kampta bilinçlendirildi ...BoluNdet
CHP'den Kayyum Tepkisi: Esenyurt Meydanında Ne Mesaj Verildi? ...BoluNet
Türker Ateş: Halkın İradesine Yönelik Siyasi Oyunları Görüyoruz …BoluNet